Alişan HAYIRLI / Nemrut… 40 yıl önce 40 yıl sonra
ÖZEL HABERTarihi ve kültürel zenginliklerini bir kez daha hatırlatan Alişan Hayırlı'nın kaleminden!
Sene 1984…
Yenimalatya Gazetesi’nde Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapıyorum. Bir gün gazete bürosunun kapısı çalındı. İçeri giren vatandaşın başında sekiz köşeli kasket… Köylü olduğu belli… Hoş geldin sefa getirdin, selam sabah… Buyur, dedik.
-“Ben Pütürge’nin Büyüköz (Çırık) köyünden Şevket Aydın… Nemrut Dağı bizim köyün sınırlarına yakın. Bizim köy yolu yapılırsa, turistler Malatya’dan Nemrut’a gider. Haber yapar mısınız?”
İşte Malatya’nın Nemrut macerası, Malatya-Adıyaman kavgası (sonu hüsranla bitse de) o gün başladı. Yani turistlerin Malatya üzerinden Nemrut’a ulaşımını sağlama projesinin temeli o gün atıldı.
Adı sonradan “Turist Şevket” kalan, şimdilerde hasta olan 76 yaşındaki Şevket Aydın’ın “İnsanlık için küçük Nemrut için büyük olan” bu adımını haberleştirip manşetten verdik.
Ertesi günü gazetemizin 127 60 nolu telefonu çaldı: “Alişan Bey, Sayın Valimiz sizi makama davet ediyor, teşrif eder misiniz?”
Dönemin Valisi Merhum Naim Cömertoğlu, gazete manşetini okuyunca kayıtsız kalmamış ve hemen bizi aramış. Gittik, oturduk, konuştuk, müzakere ettik, hayal gibi görünen bu düşüncenin pratikte mümkün olup olamayacağını tartıştık. Karar verdik ve ertesi günü devlet yetkilileri ile birlikte soluğu Pütürge Tepehan’da aldık. Malatya’dan Nemrut’a gidecek olan yolun ilk kazması işte bu haberden sonra vuruldu.
Sonrası malum… Her gelen vali üzerine koyarak bu projeyi gerçekleştirdi. Fakat Malatya-Adıyaman kavgasının da fitilini ateşlemiş olduk. Uzun süren komşu kavgası, Danıştay’ın kararı ile son buldu. Nemrut Adıyaman’ındı. (Aslında Nemrut ne Adıyaman’ın, ne Malatya’nın, ne Türkiye’nin… İnsanlığın ortak kültürel mirası)
Aradan geçti yıllar… Geçen gün, yaptığımız haber sayesinde açılan bu yoldan Nemrut’a doğru giderken, işte o yıllar önce gerçekleşen tarihi süreci düşündüm. Buradan gelip geçenler, yetkililer, turistler ve yöre halkından kim, bu yolun Turist Şevket’in gayreti, gariban Alişan’ın ve çalışma arkadaşım Vahap Güner’in haberi sayesinde açıldığını biliyor ki… Ne amansız bir savaş verdiğimi/zi, Adıyamanlı gazeteci, yetkili ve kardeşlerimizle kötü olduğumuzu… (Neyse Allah bilsin yeter, dedim)
Sonra defalarca Nemrut’a gittik geldik, haberler yaptık, Malatya kazansın diye çok uğraştık. Neyse hakkımız Malatya’ya helal olsun.
...
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BURAYA > TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir