© Malatya Time

Atilla KANTARCI / İspanyol paça pantolon

Atilla KANTARCI yazdı.

Çocukluğumda misafir odamızın salonunun duvarını rahmetli dedemin, 1950 li yıllarda çektirdiği büyük boy bir fotoğrafı süslerdi.  Fotoğrafa her bakışımda, dedem de ne kadar da acayip giyiniyormuş diye düşünmeden edemezdim. Çünkü kocaman yakalı, kolalanmış kalıp gibi gömlekler, geniş yakalı, iki düğme yırtmaçsız ceketler, pilili bol ve geniş pantolonlar, el kalınlığında kravatlar, kravatı gömleğe iliştiren kravat iğneleri, ceket ceplerindeki kravata uyumlu mendiller, briyantinli kalıp gibi saçlar bana o kadar garip gelirdi ki anlatamam. Bunları nasıl giyerler diye şaşırırdım.  Tabi ki o yaşlarda moda denen olguyla henüz tanışmadığım için böyle düşünüyordum. Nereden bilebilirdim, bu güldüğüm kıyafetleri bir süre sonra benim de büyük bir beğeniyle giyeceğimi. 1960' lı yıllara geldiğimizde bu defa tam tersi, bedene sıkıca oturmuş, dar omuzlu, incecik yakalı, sırtta derin yırtmaçları olan ceketler ve yüksek belli pilisiz dar paçalı pantolonları giymeye başladık. 1970 li yıllar yine iki dünya bir araya gelse giymem dediğimiz giysileri giydiğimiz yıllar oldu.  Basma desenler, Dar kalıp, arkadan pensli, kocaman yakaları olan gömlekler... Yüksek bel, dar, İspanyol paça ekose pantolonlar, poliüretan apartman topuk ayakkabılar, Çizgili renkli eşofmanlar, Uzun saçlar, uzun favoriler, kolyeler, künyeler ve bol aksesuarlı yıllar... Gülümsediğinizi görebiliyorum.  Gülmeyin...Hangimiz giymedik bu kıyafetleri. Ne de olsa modaydı. Giymemek olur muydu? 1960 - 1970 yılları konfeksiyon ürünlerinin çok yaygınlaşmadığı için gerek gömlekçilerin gerekse terzilerin en revaçta olduğu yıllardı. 

...

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BURAYA > TIKLAYINIZ. 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER