© Malatya Time

Bediüzzaman’ın Talebesi Hacı Hulusi Bey Anlatıyor: Kelime-i Tevhid ve Son Nefes

Hacı Hulusi Yahyagil anlatıyor…

Bir gün, Müftü Fâik Efendi ile oturuyorduk. Laf lafı açtı, konu Kelime-i Tevhid’e geldi. Müftü Efendi, kendine has ağırbaşlılığıyla gözlerini kapattı, derin bir nefes aldı ve şöyle dedi:

“Kelime-i Tevhid 24 harftir. Bir gün de 24 saattir. Öyleyse insanın bu kelime-i kudsiyyeyi her gün söylemesi lazım. Çünkü bu, imanını tazelemenin bir yoludur.”

Bu söz, zihnime kazındı. Yıllar geçti, ama hâlâ unutamam.

Müftü Efendi ardından sekerât-ı mevt, yani ölüm anında söylenen sözlere değindi:

“Bir mümin, hayatı boyunca güzel ameller işlemiş, harama el uzatmamış olabilir. Ama ölüm anında, ruhun bedenden ayrılma sancısıyla dili sürçebilir, beklenmedik sözler sarf edebilir. Bu, onun imanına zarar vermez. Çünkü hayattaki amelleri buna kefildir.”

Bu sözün hikmetini anlatırken ekledi:

“O yüzden, bir müminin son anında duyduklarınız yüzünden ‘Bu adam iyi biriydi ama son anda kötüleşti’ diye hüküm vermeyin. Şeytan, o an mümini aldatmaya çalışır. Bize düşen, hüsnüzan ile rahmet dilemektir.”

Bunu anlattığında Hacı Hulusi Bey’in gözlerinde derin bir hüzün ve bir o kadar da teslimiyet vardı. “Kelime-i Tevhid, sadece bir cümle değil, hayat boyu bize rehber olacak bir mührdür” dedi.

Biz de unutmayalım… Her günümüzü, her saatimizi Kelime-i Tevhid ile mühürleyelim ki, son nefesimizde o cümleyi söyleyecek dilimiz ve o cümleye şahitlik edecek bir ömrümüz olsun.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER