Çevik: 2022 yılı ilk genelgesini önemli buluyoruz!
TÜRKİYE AİLE MECLİSİCumhurbaşkanı Erdoğan, Basın ve Yayım Faaliyetleri hakkında Genelge yayımladı. Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, yayımlanan genelgeyi yorumladı. Çevik: "Adalet Bakanlığında değişiklik yapıldığı bir günde yayınlanan Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı ilk genelgesinin Aile, Çocuk ve Gençlikle ilgili olmasını önemli buluyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Basın ve Yayım Faaliyetleri hakkında Genelge yayımladı. Genelgede toplumun temel değerlerine vurgu yapılarak, yıkıcı etkileri bertaraf edecek adımlın atılacağı, aile ve çocuk dostu yapımların teşvik edileceği belirtildi.
Basın ve Yayım Faaliyetleri ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, Resmi Gazete'de yayımlandı.
TEDBİR ALMAK ELZEM OLDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan genelgede, dijitalleşme çağında kitle iletişim araçlarının sunduğu imkanlardan en iyi şekilde yararlanılmasını temin etmek ve olası zararlı etkilerinden korunmak için gerekli tedbirleri almanın elzem hale geldiği belirtildi.
"GENELGENİN AİLE, ÇOCUK VE GENÇLERLE İLGİLİ OLMASINI ÖNEMLİ BULUYORUZ"
Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, yayımlanan genelge hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Çevik: "Adalet Bakanlığında değişiklik yapıldığı bir günde yayınlanan Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı ilk genelgesinin aile, çocuk ve gençlikle ilgili olmasını önemli buluyoruz. Bugün aynı zamanda 3 aylara doğru Misak-ı Millinin yıl dönümüdür. Aynı şekilde “Basım ve yayım” faaliyetlerinden söz edilirken, sosyal medya ve digital medyaya atıf yapılması da önemli. Zaten genelge aile, çocuk ve gençlerin yanlış medya içeriklerinden korunmaları ve haklarını ihlal eden uygulamalarla mücadele edilmesi” konusunda Anayasanın 41 ve 58. Maddesine atıf yapıyor"
"SORUNLAR HALA ÇÖZÜM BULMUŞ DEĞİL"
Anayasa ile koruma altına alınan aile, çocuk ve gençlik, öte yandan Uluslararası sözleşmeler ve bu sözleşmelere dayanarak çıkartılan yasalar, yönetmeliklerle çelişmektedir. İstanbul Sözleşmesi, Lanzarotte, CEDAW ve benzeri sözleşmeler, bunların ek protokollerine dayalı uygulamalar, toplum hayatında, yargıda ciddi sorunlara sebeb olmaktadır. Biyolojik cinsiyete alternatif olarak geliştirilen toplumsal cindiyet kavramının GENDER şeklinde Kimlik kartlarına ve Pasaportlara işlenmesini genelgenin mantığı ile anlamak ve açıklamak mümkün değildir. Bugün İnternet medyası büyük ölçüde uluslararası bir etki ve baskı gücüne sahiptir. İstanbul Sözleşmesi ve Lanzarotteden kaynaklanan sorunlar hala çözülmüş değildir. Eğitimden kaynaklanan sorunlar çözülmüş değildir. Geleneksel medya, sosyal medya, ve gelmekte olan yeni medyadaki temel sorunlar, teknolojiye dayalı olarak kökü dışarıda olması sebebi ile ve ülkemizde, bu anlamda temel altyapı maalesef kurulamadığı için kontrol dışı olarak büyümekte ve moda tabiri ile Kültür Emperyalizminin Truva atı olarak giderek hergün daha kontrol dışı bir şekilde baskısını ve ağırlığını hissettirmeye devam etmektedir. Bu konu giderek bir milli güvenlik sorunu haline gelmektedir. Bu global tehdt bir siber güvenlik tehdidini de beraberinde getirmektedir. Starlink, 5G, Akıllı ev ve şehir projesi, otonom sistemler, nesnelerarası iletişim, İnsan ve hayvanların Chiplenmesi, MetaVerse, Otonom sistemler, insansız hava, kara, deniz sistemleri giderek insan için gibi görünmesine rağmen insana karşı bir tehdit haline gelmektedir. Siborg yapay zekanın teslim aldığı insanı, ruhsuz Klonoid yapay insanı ifade etmektedir. Bu Great Resetçiler bir yandan Biyolojik insanı, öte yandan kendi ifadeleri ile Din, ahlak, gelenek, cinsiyetle birlikte Tanrıyı tedavülden kaldırmak istemektedir.. İklim sözleşmesi ile başlayan süreçte ülkelerin politik kararlarını yapay zekanın vermesi, sanal paranın, eski para sisteminin yerini alması, insanın yerini humanoidlerin alması, Avatar tenkonolojisi ile, insanın kendisini kopyalaması sanal olarak kopyalaması ile yeni bir dünyanın inşası hedeflenmektedir."
"YASA VE YÖNETMELİKLER AYNEN DEVAM EDİYOR"
İstanbul sözleşmesi Kasım 2011 de mecliste kabul edildi. Mart 2021 de Çekilme kararı verildi. Yaklaşık bir yıl oldu, herşey yerinde duruyor. Bize sözleşmeden çekildik deniyor. Birileri de sözleşmeden çekilseler de bütün maddeleri yasada mevcut deniyor. Yasa ve yönetmelikler aynen devam ediyor. Sözü edilen Ankara kriterleri bir türlü gerçek olmadı. Ne süresiz nafaka, ne çocuk haczi, ne erken evlilik, ne kadının şahidliği gibi konularda bir iyileştirmeye gidilmedi. Lanzarotteye göre 14 yaşındaki bir çocuk evlenemez ama cinsel yönelim ve deneyimle bir tercihde bulunabilir.
"MUHALEFET ELEŞTİRİ KONUSU EDECEK"
Çevik son olarak: "Görünen o ki, bu genelge özellikle basın üzerinde bir idari denetim anlamına, sansüre kapı aralayacağı iddiası ile muhalefet kesimlerinde eleştiri konusu edilecektir. Maalesef sadece basın değil, kültür ve sanat perdesi altında her türlü ahlaksızlık meşrulaştırılma çabasındadır. Alkol, kumar, fahişelik ve diğer türevleri pozitif ayırımcılığa tabi hale getirilmiştir. Onun için mücadelenin hattı müdafa değil sathı müdaha şekilde yapılması, sathın ise hayatın bütün alanlarında, müdafayı hukuk ve kuvvai milliye, Misak-ı Milli anlayışı ile bir seferberlikle mümkün olacaktır ve bu konu en acil konuların başında gelmektedir. Kuşkusuz def-i mazarrat celb-i menafiden öncedir, ancak aynı zamanda doğru olanın teşvik edilmesi de kaçınılmazdır. Erdoğan, kamu kurum ve kuruluşlarından açıkça basına sansür uygulanmasını istiyor. Oysa bu genelge açıkça Anayasa'ya aykırı. Çünkü Anayasa'nın 28. Maddesi'nde basın özgürlüğünün sınırlandırılmasına ilişkin gerekçeler arasında “milli ve manevi değerlere aykırı yayınlar" yok." ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir