© Malatya Time

Ersoy BABA / Bana zül gelir!

Ersoy BABA yazdı.

Merhaba değerli okurlarımız.

Bu haftaki fındık kabuğuna sığmayan ve oradan oraya sıçrayan konulardaki yazıma birinin Japonya seyahati anılarından dikkatimi çeken kısmını anlatarak başlamak istiyorum.

“Bir taksiye bindik ve bizi şehrin uzak mahallesindeki dostumuza ulaştırmasını istedik. Biraz da acelemiz vardı. Uzun sayılır bir mesafeyi aşmıştık ki oldukça sakin ve hiç araç olmayan bir kavşağa geldik. Kırmızı ışık yanıyordu. Şoförümüz durdu ve sakince yeşil ışığın yanmasını bekledi. Çatladım resmen.

-“Kimsecikler yok. Polis de yok. Kamera da yok. Beklemesen geçsen olmaz mı?”

Şoför şaşkın ve biraz da sitemli şekilde bize döndü ve:

-“Olur mu öyle şey? Polis ve kamera yok, ama; ya bir çocuk bizi kırmızı ışıkta geçerken görürse ve onu doğru bir iş zannederse!”

Yazıma Japonlardan girdim onlarla devam edeceğim diye bir şey yok. Japonların anlatılacak çok güzel yanları var elbette. Ancak bu yazıda bu kadar.

*** 
Mahallede uzun yıllardır Moldovalı bir kadın yaşıyordu. Uzun yıllar burada olması sayesinde Türkçeyi çok iyi konuşuyordu. Onurlu ve saygıdeğer bu hanımefendiye komşularından biri sormuş:

-“Bu kadar zamandır Türkiye’desin. Az çok tanıdın. Neden Müslüman olmuyorsun?”

...

YAZININ DEVAMI BURADA 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER