Ersoy BABA / Nereden geldik buralara!
ÖZEL HABEREski iletişim zorluklarını ve aile ilişkilerindeki değişimleri anlatan Ersoy Baba, nostaljik bir yolculuğa çıkarıyor. Eskiden telefon bağlatmanın bile zor olduğu günlerden günümüzdeki iletişimsizliğe kadar uzanan bir değerlendirme sunuyor.
Merhaba değerli okurlarım.
Eskiden cep telefonu yoktu. Herkesin evinde normal telefon da yoktu. Eve telefon bağlatmak için paranızın olması da yeterli değildi. Telefon için başvurduğunuzda 2 yıl gibi süreler verilirdi. 2 yıl dolduğunda kesin bağlanacak diye bir garanti de yoktu.
Uzun yola çıkılırdı.
-“Giden vardı mı, yoksa yolda kaza geçirip öldü mü” günlerce bilinemezdi. Şehirlerarası telefon görüşmeleri de saatlerce telefonun başından ayrılmamayı gerektirirdi. PTT santrali hangi saat istediğiniz telefonu bağlayacak bilinmezdi. İki saat bekleyip 10 dakika ayrılmanız gerektiğinde sanki sizin uzaklaşmanızı kolluyorlarmışcasına telefonunuz bağlanır ve siz orada olmadığınız için geldiğinizde yeniden kayıt yaptırmak zorunda kalırdınız.
Bunlar Milletin ticaretini baltalamak, hayatı yavaşlatmak amaçlı kasıtlı teknolojik yetersizleştirme projelerinden biriydi. Siz iş için veya cenazenizi haber vermek için veya başka bir sebepten şehirlerarası telefon bağlatmaya kalkınca 2-3 saat telefonu olan iş yerinde veya telefonu olan komşunuzun evinde beklemek zorundaydınız.
Düşünün sizin evinizde telefonunuz var ve görüşme yapabilmek için komşunuz telefonun başında beklerken rutin aile sohbetleriniz aksayacak, kutunun dibindeki son çayı telefonunuzun bağlanmasını bekleyen komşunuza ikram için demleyeceksiniz. O saate kadar yemek yemediyseniz size normal olan ama misafire sunulacak kadar normal(!) olmayan yemeği 2 saat daha geç yiyeceksiniz. Üstüne bir de:
- “Yemekten de yeni kalkmıştık” rolü yapacaksınız.
Eğer bir iş yerinin telefonunu kullanmak zorundaysanız oranın ticari hareketine mani olacak, belki de bilmenizi istemedikleri ticari sırlarına o süre zarfında vakıf olacaksınız. Bu her iki taraf için de rahatsız ediciydi.
Türkiye’nin durumu en basitinden bu idi.
Sevgili Sezai dayımın vefat ettiğini cızırtılı ve zor duyulan bir telefon görüşmesinde öğrenmiştim. O görüşme için de memleketten 2 ya da 3 kere görüşme denemeleri olmuş her seferinde anlaşılamadan kapanmıştı.
Bir keresinde 13 saatlik bir yoldan otobüsle evime dönerken bir başka aracın kazasında 18 kişinin öldüğü haberi duyulmuş radyolarda. O 13 saat beni bekleyen ailem için zaman nasıl geçer anlayabiliyor musunuz?
Bu işler 4. Dünya ülkeleri gibi sadece bize hastı. Avrupa’da böyle sorunlar yaşanmazdı. Birçok “demirperde ülkelerinde” de böyle sorunlar yoktu. Gelişiminiz iletişim kanallarının tıkanmasıyla engelleniyordu.
Nerden geldik buralara?
...
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN BURAYA > TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir