© Malatya Time

Hakkı Aramak mı, Haklı Çıkmak mı?

Bediüzzaman Said Nursi, adeta zamanımızın bir aynası gibi, bir uyarıda bulunuyor: "Münazaralarda haklı çıkmak mı önemli, yoksa hakkı bulmak mı?" O, "Fenn-i Âdâb ve İlm-i Münazara'da", yani tartışma sanatında, hakkın peşinde koşan bir insaf sahibinin portresini çizer. "Kendi sözünün haklı çıkmasına sevinen, hasmının yanlışta olduğuna memnun olan bir kişi insafsızdır" diyor. Dikkat edin, "haklı çıkmanın gururu", bilgi öğrenme fırsatını nasıl da çalıyor!

"Eğer rakip doğruyu söylüyorsa ve biz bu doğruyu kabul edersek ne kaybederiz? Gururumuz mu?" Evet, belki gururumuz incinir ama bilgi kazanırız, horozlanma sahamız daralır. İşte hakiki mümin bu durumda bile sevinir, çünkü "hak kendisine bir adım daha yaklaşmıştır".

"Ehli din, ehli hakikat, ehli tarikat, ehli ilim"... Hepimiz! Bu, sadece onların değil, bizlerin de rehberi olmalı. "İhlasla amel etmek, uhrevi vazifelerde muvaffakiyet, ve felaketler karşısında ilahi kurtuluş"... Tüm bunlar için, Bediüzzaman'ın bu öğretisi bir meşale gibi önümüzü aydınlatmalı.

Unutmayın, "hakikat peşinde koşmak, hakkı bulmak, nefsimizin en derin kuyularında yankılanan bir ses olmalı." "Haklı çıkmak" ise, bu yolda sadece bir yanılsama, bir serap. Gerçek mücadele, "hakikatin peşinde, gururumuzu ayaklar altına alarak yürümekte."

Murat Çetin

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER