Hüccetullah HAKDER / “Gazeteci Kabusu: Siyasetçiyi Terleten Sorular”

Bir zamanlar siyasetçi ve bürokratlar, kahraman edasıyla ortalıkta dolaşırdı. Ama ne olduysa, günümüzün bu güçlü figürleri birer kediye dönüştü. Nasıl mı? Tabii ki gazeteciler yüzünden!

Düşünün, sabahın erken saatlerinde uyanıyorsunuz, güzel bir kahvaltı sofrasında çayınızı yudumlarken gazetenizi açıyorsunuz ve bam! Bir haber: “Belediye Başkanı’nın gizli villa koleksiyonu.” Gözleriniz faltaşı gibi açılıyor, çay boğazınıza diziliyor. İşte, gazeteci korkusu burada başlıyor.

Gazeteci dediğin, kuyu kazıcıdır. Her bir çukurda bir skandal bulmak için yaşar. Siyasetçi ve bürokratların uykusunu kaçıran bu meraklı kâşifler, sormadan duramazlar: “Bu ihale kime, nasıl verildi?”, “Bu proje neden çöktü?”, “Bu milyonlar nereye gitti?” İnanın, siyasetçinin en büyük kabusu, gazetecinin sorduğu sorulardır.

Hele bir de seçim zamanıysa, vay haline! Siyasetçi kapı kapı dolaşır, her eli sıkar, her suratla gülümser. Ama bir gazeteciyle karşılaşmak? İşte, o an kan ter içinde kalır. Gazeteci sorusunu sorar, mikrofonunu uzatır ve bekler… Bekler ki, yanlış bir söz çıksın ağızdan, bekler ki, bir gaf yapılsın. Çünkü bilir ki, yarın sabah manşetler bu gafla dolacak.

...

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BURAYA > TIKLAYINIZ