Kanalboyu - Kernek Mahallesi Yazı Dizisi - 1. Bölüm
YAZI DİZİSİ(Atilla Kantarcı’nın yazısından ilhamla…) Hüccetullah Hakder
KERNEK’İN ADI VE SU KAYNAĞININ HİKÂYESİ
Kernek…
Sadece bir mahalle değil, bir kültürdü.
Eskiden Malatya’nın en güzel, en canlı yerlerinden biriydi. Bugün her ne kadar betona, griye, sessizliğe teslim olmuş olsa da, bir zamanlar burada hayat su gibi akardı.
Peki, Kernek ismi nereden geliyordu?
Bu kelimenin kökeni Ermenice “Karnak” yani ilkbahar anlamına geliyordu. O eski zamanlarda, her ilkbahar geldiğinde, Mart ayının ortalarına doğru, Kernek’te bambaşka bir olay yaşanırdı.
Mahallenin içindeki o büyük kaynak suyu, yerin altından bir gümbürtüyle fışkırır, Derme suyuna doğru süzülerek akar, nazlı bir gelin gibi şehrin damarlarına can verirdi.
Bu su, Kernek Mahallesi’nin ruhuydu. Kadınlar çamaşırlarını bu suda yıkardı. Çocuklar bu suda oynardı. Mahallenin ağır abileri, dut ağaçlarının gölgesinde bu suyun akışını izlerdi. Kernek suyu, yaşamın kendisiydi.
Ama bir gün, o suyun akışını değiştirdiler.
Doğal güzelliğiyle yıllarca mahalleyi besleyen Kernek suyu, önce beton duvarlarla çevrildi, sonra üzeri kapatıldı. Gün geldi, bu su adeta varlığı inkâr edilen bir hatıraya dönüştü.
Zamanla mahallede bir şeyler değişmeye başladı. Dut ağaçları kesildi, yerlerine apartmanlar dikildi. Su kaynağının etrafında toplanan insanlar yavaş yavaş dağıldı. Kernek’in neşesi azaldı, mahalle sessizleşti.
Ama bu değişim, Kernek’in geçmişine sahip çıkanların hafızasında hâlâ yaşıyor.
Bir zamanlar Kernek’in dut ağaçlarının gölgesinde oturup bu suyun sesini dinleyen yaşlılar, bugün hâlâ o sesi hatırlıyor mu?
O suyu görmeden büyüyen çocuklar, bu mahallenin bir zamanlar ilkbaharı bekleyen bir şehir gibi olduğunu biliyor mu?
Ve en önemlisi…
Kernek hâlâ Kernek mi?
Bu yazı dizisi yedi bölümden oluşmaktadır.
Devam edecek
İlginizi Çekebilir