Malatya’nın Nostaljik Sesi: Hasan Durak ve Eski Radyo
ÖZEL HABERHasan Durak’ın “Kurban olam Beydağı’nın karısın” parçası, Malatya’nın kalbinde yer eden bir hatıra. Eski kaset çalardan yükselen bu nostaljik melodiler, geçmişe özlemle bakan her Malatyalıyı derinden etkiler. Eski günleri hatırlamak ve yaşatmak için paylaştığımız bu hikayeyi okuyun!
Malatya’nın tarihi mahallelerinden birinde, mütevazı bir kahvehanede geçen bir hikaye… Kahvehanenin köşesinde, yılların izini taşıyan bir radyo kaset çalar dururdu. Bu eski dost, Malatya’nın geçmişini ve hatıralarını saklayan bir hazine gibiydi. Mahallenin sakinlerinden, yaşlı Ali Efendi, elinde eski bir kasetle kahvehaneye girdi bir gün. Ahşap sandalyelerin üzerine oturmuş gençler, Ali Efendi’yi görünce merakla ona yaklaştılar.
“Ali Efendi, bu kasetin hikayesini anlatır mısın bize?” diye sordular.
Ali Efendi, gülümseyerek gençlerin yanına oturdu ve kaseti gösterdi. “Bu kaset, Hasan Durak’a ait,” dedi. “Bir zamanlar burada herkesin dinlediği şarkılar ve hikayeler vardı. Özellikle ‘Kurban olam Beydağı’nın karısın’ parçası, Malatya’nın ruhunu yansıtır.”
Gençlerden biri, kaseti radyo kaset çalara yerleştirmek için aldı. Ancak, kasetin şeridinin dışarıda olduğunu fark etti. “Bu kaseti tamir etmemiz lazım,” dedi ve dikkatlice şeridi düzeltti. Kaseti yerleştirip radyo çaları açtığında, nostaljik bir müzik kahvehaneyi doldurdu. Hasan Durak’ın sesi, kahvehanedeki herkesi derin bir geçmiş yolculuğuna çıkardı.
Ali Efendi, gözleri dolu dolu gençlere dönerek konuşmaya devam etti. “Bu şarkılar, Malatya’nın ruhunu, dostluklarını ve yaşanmışlıklarını anlatır. Hasan Durak’ın sesi, bizlere eski günlerin sıcaklığını hatırlatır,” dedi.
Gençlerden biri, “Ali Efendi, biz de bu hikayeleri gelecekte çocuklarımıza anlatacağız,” dedi. Ali Efendi, “Unutmayın evlatlar, her neslin kendi hikayeleri vardır. Ama önemli olan, bu hikayeleri unutmamak ve yaşatmak,” diye öğüt verdi.
Kahvehanede herkes, bu nostaljik anın tadını çıkardı. Eski kaset, sadece bir müzik kaydı değildi; Malatya’nın geçmişine açılan bir pencereydi. Bu hikaye, şehrin sıcaklığını, dostluğunu ve hatıralarını geleceğe taşıyan bir miras olarak kalacaktı. Ali Efendi’nin anlattıkları, gençlerin hafızasında derin izler bıraktı. Her biri, Malatya’nın efsanevi geçmişini bir kez daha yaşamanın mutluluğuyla doldu.
Yazan: Esahtan Malatyalı
İlginizi Çekebilir