© Malatya Time

Mehmet Emin GÜVEN / Besle Kargayı Oysun Gözünü!

Mehmet Emin GÜVEN yazdı.

Canlı veya cansız varlıkların en temel özelliklerinden biri, mevcut durumlarının ve yapılarının korunması, onun sürdürülebilir kılınması ve geliştirilmesi isteğidir. Bu isteğin yönetimi ise güç mücadeleleri etrafında şekillenmektedir. İki veya daha fazla güç aktörü arasındaki mücadelede belirleyicilik, güçsüzün güçlüye karşı direnci ve güçlünün güçsüz üzerindeki tahakkümü noktasında ortaya çıkmaktadır. İtme kuvvetine karşı gösterilen sürtünme kuvveti direnci, vahşi doğadaki bir hayvanın hayatta kalma çabası, bir örgütte liderin diğerlerini kendisine itaate zorlaması veya devletlerin birbirlerine karşı rekabetleri güç mücadelesi bağlamında okunabilir. 

Bu örneklerde olduğu gibi devletler özelinde, devletin iç düzeninde devlete karşı güç mücadelelerinin olması demek, üstün güce yani devlete karşı bir gücün varlığı anlamına gelir ki devletlerin bekası için kabul edilemez bir durumdur bu. Çünkü devletler güçlerini içerdeki diğer aktörlerle paylaşmaları durumunda zayıflarlar, zayıfladıkça iç kontrollerini kaybetmeye başlarlar ve nihai olarak içerden ve dışardan gelebilecek tehlikelere karşı savunmasız kalabilirler. Ancak çoğu zaman bu güç odaklarını veya aktörlerini çeşitli nedenlerle devletlerin kendilerinin var ettiği de unutulmamalıdır.

Tarih boyunca güçlü devletler özellikle güçlü askeri birlikleriyle yani ordularıyla varlıklarını koruyup sürdürmüşlerdir. Devletin korunması ve bekasının sağlanması konusunda güçlü ordunun varlığı ve sadakatinin ön plana çıkması, orduları devletlerin önemli bileşenlerinden biri haline getirmiştir. Nitekim, ordunun devletin silahlarının kullanımı ve zorlayıcı güç yetkisine (tekel) sahip olması ve dolayısıyla hükümetlerin desteklenmesi veya indirilmesi konusunda etkili olması, hükümet ve ordu arasında güç mücadelelerinin yaşanmasına da neden olmaktadır. Diğer taraftan Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası güç mücadelelerinin seyrinin devletler ve onların orduları arasındaki mücadeleden vekalet grupları arasındaki mücadeleye evirilmesi, devletlerin vekil gruplar (özel askeri birlikler, terör örgütleri vb.) üzerinden güç devşirmeye çalışmalarına ve yeni güç aktörleri oluşturmalarına yol açmıştır. Bu durum ise ister istemez devletler için güç paylaşımı paradoksu meydana getirmektedir.

...

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BURAYA > TIKLAYINIZ. 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER