© Malatya Time

Murat ÇETİN / Yer Titrese de Kalbimiz Sallanmaz!

Dün İstanbul sallandı…
Yani yer titredi ama aslında biz sarsıldık.
Yolda, okulda, işte, pazarda…
Herkes bir anda gerçeğe uyandı:
Bu yer sabit değil!
O hâlde biz neyimize güveniyoruz?

Kimi pencereye koştu, kimi çocuğuna, kimi gökyüzüne baktı.
Ama ağızlardan çıkan dua ortaktı:
“Allah’ım, muhafaza et…”

Ben Risale-i Nur okuyan bir kardeşinizim.
Okuduklarım kitap değil, imanın deprem anında verdiği cevaptır.

Üstad Bediüzzaman ne diyor:
“Tam münevverü’l-kalb bir âbidi, küre-i arz bomba olup patlasa, ihtimaldir ki onu korkutmaz.
Belki hârika bir kudret-i Samedâniyeyi, lezzetli bir hayret ile seyredecek.”

Yani mesele korkmamak değil,
Kimin iradesine teslim olduğunun farkında olmak.

Biri sordu:
— “Korkmayalım mı?”

Dedim:
Korkalım!
Ama kalple değil, bedenle korkalım.

Çünkü korku bir nimettir.
Fıtratımıza yerleştirilmiş bir sensördür.
Ateşe elini uzatmaman için vardır.
Uçurumdan aşağı atlamaman için.
Hayatı korumak içindir.

Üstad buna “havf damarı” der.
Korkmazsan yaşamazsın.
Ama yanlış korkarsan, iman çatlar!

Korku doğru yere yönelirse secde olur,
Yanlış yere yönelirse vesvese.

Kalp der ki:
“Her şey Allah’tandır.”
Ayak der ki:
“Buradan uzaklaş.”
Akıl der ki:
“Tedbir al.”
Ama iman tekrar eder:
“Teslim ol.”

Dün sarsıldık mı?
Evet.
Korktuk mu?
Elbette.
Ama sapmadık!

Çünkü biliriz ki:
Zelzele de emre tâbidir.
Ne yer kendi başına oynar,
Ne gök başına karar verir!

Biz, kalbini Allah’a bağlamışların safındayız.

Söz bitti…
Şimdi secde zamanı.
Çünkü sarsılan zemindi…
Ama sarsılmayan imanımızdı!

Murat Çetin
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER