Oruç, Mahşer Gününün Mükâfatıdır
AKADEMİHamdolsun, Cenab-ı Hak bizleri Ramazan orucuna ulaştırdı. Gün be gün terakki eden bu mübarek ayın artık sonlarına yaklaşıyoruz. Elbette bu hüzünlü vedada bir müjde saklı…
Efendimiz aleyhisselâtü vesselâm bir gün ashabına şöyle buyurdu:
“Oruçta öyle bir gece vardır ki, o gece Allah’ın bağışlama gecesidir.”
Ashab-ı kiram hayretle sordu:
“Ya Resulallah, o gece Kadir Gecesi midir?”
Efendimiz aleyhisselâtü vesselâm cevap verdi:
“Hayır… O gece, oruçlunun son iftar gecesidir.”
Nasıl ki bir kimse bir ay boyunca çalışır, ay sonunda emeğinin karşılığını alır… Aynen öyle de, oruç tutan kul, tuttuğu oruçlar sebebiyle Ramazan’ın sonunda Allah’ın mağfiretiyle, bağışlanmasıyla karşılık bulur.
Bu da gösteriyor ki, oruç bir mağfiret vesilesidir. Oruç, günahları örten bir kalkandır. Oruç, Peygamber Efendimizin ifadesiyle, kişinin annesinin karnından doğduğu günkü gibi tertemiz hâle gelmesidir.
Ne büyük bir lütuf! Ne büyük bir rahmet!
İnsan, sabrın ve nefis terbiyesinin zirvesine oruçla ulaşır. Susuzlukla imtihan olur, açlıkla sınanır. Ama sonunda Allah’ın rızasına ve bağışlamasına mazhar olur.
Ramazan’ın son günlerinde bu hakikati unutmamalı… Her iftarın bir hesap kapısı, her sahurun bir rahmet kapısı olduğunu bilmeliyiz.
Ve bilmeliyiz ki, oruç tutan kazanır, oruçla dirilen kurtulur.
Murat Çetin
İlginizi Çekebilir