Prof.Dr. Fikret BİRDİŞLİ / Herkesin Helvası Yenmez
ÖZEL HABERProf. Dr. Fikret BİRDİŞLİ'nin kaleminden...
Her ilin delileri vardır ama Malatya’nınkiler ise farklıdır. Malatya'da deliler sosyal hayattan dışlanmaz. Yolda, çarşıda, camide, pazarda görürsünüz onları. Diğerleri ile birlikte kendilerine özgün iletişim kanallarını kullanarak yaşarlar.
Bunlardan bir kısmı hayatın akışına adapte olacak kadar beceri sahibidirler. Örneğin camilerin müdavimi biri vardı. Bilmeyen onu caminin mütevelli heyeti başkanı ya da yaptırma yaşatma derneğinin başkanı sanır. Takım elbise, kravat, koltuğunda klasör çantası. Cami içinde ise cemaate katılır ne yapılması gerekiyorsa harfiyen yerine getirir.
Fakat neticede akıl özürlüdür. Yaptıkları şeyler şekli ve biçimi tamamlamaktan öteye gitmez. Yani kravat taktı, takım elbise ile gezdi diye bundan bürokrat çıkmayacağı gibi, camide namaz kıldığı için de ilerde ondan ulema olmaz. Benim ifademle deli-akıllı sendromudur bu. Hayatın nasıl aktığını gözleyecek ve buna uyum sağlayacak kadar akıllı, fakat her şeyin bundan ibaret olduğunu sanacak kadar deli.
Bizdeki bürokrasiyi de buna benzetiyorum. Liyakatsiz birini bir kuruma atadığınızda bu kişi kurumsal birikim, danışmanlar, imkanlar vasıtasıyla yapılması gereken biçimsel koşulları yerine getirecek, kuralları koyacak, fiziksel imkanları sağlayacak, nutuklar atacak kadar akıllı, fakat gönüllü katılım, moral ve motivasyon, geleceğe umutla bakma, nitelikli olma, kıskanmayıp dayanışma gibi insani unsurları hesaba katmadan sonuç alabileceğine inanacak kadar deli. O nedenle, evet üniversite sayısını artırdık, yeni binalar yaptık, çevremizi ileri teknolojik aygıtlarla donattık fakat hala ortaya beklediğimiz sonuç çıkmadı. Hatta tersine hemen her göstergede geriler olduk.
...
İlginizi Çekebilir