© Malatya Time

Ramazan, Kur’an Ve Oruç: Melekler Gibi Yaşamak Mümkün Mü?

Cebrail Aleyhisselam her Ramazan, bir rivayete göre her Ramazan  gecesinde, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm’ın yanına gelir ve karşılıklı Kur’an okurlardı. Peygamber Efendimiz’in okumasına, Cebrail’in dinlemesine “Arz” denir. Cebrail’in okuyup Peygamber Efendimiz’in dinlemesine ise “Mukabele” denir. O kutlu misafirlik, son yılında iki kez tekrar edildi. Buna da “Arza-i Ahir” denildi.

Peki, bu neyi anlatıyor?

Kur’an, Allah’ın zamansız ve mekansız kelamıdır. Her an nazil olmaya devam eden bir hitaptır. Öyleyse bu ilahi tenezzüle karşı nasıl mukabele etmeliyiz? Oruç, işte tam burada devreye giriyor. Oruç, Kur’an’ın nüzulüne bir mukabeledir. Aç kalmak sadece aç kalmak değildir; Allah’ın kelamına, meleklerin haliyle karşılık vermektir. Çünkü Allah yemez, içmez. Cebrail yemez, içmez. Melekler yemez, içmez. İşte insan da oruç tuttuğunda, bir nevi melek hayatına adım atar.

Peki ya oruç tutmayanlar?

İşte burası düşündürücü. Kur’an’ın nazil olduğu bir ayda, Rabbimizin hitabına karşılık vermek yerine, nefsinin hevasına dalan insana gerçekten insan denilir mi?

Ramazan sadece bir açlık ayı değildir. Ramazan, Kur’an’ın inişine mukabelede bulunma ayıdır. Oruç, bu mukabelenin fiili halidir. Kur’an’a yüz çeviren, oruca da yüz çevirir. Oruçtan yüz çeviren ise, neye yüz çevirdiğini gerçekten biliyor mu?

Bu mübarek ayın asıl anlamını idrak edenlerden olabilmek duasıyla…

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER