© Malatya Time

Ramazan: Nimetin Hakiki Sahibine Dönüş

Murat Çetin yazdı

İnsan, her an sayısız nimetle kuşatılmıştır. Sofrasına gelen ekmeği, içtiği suyu, soluduğu havayı çoğu zaman fark etmez, onların asıl sahibini unutabilir. İşte Ramazan-ı Şerif, bu gafletten uyandırmak için en büyük derstir.

Oruç, insana nimetin kıymetini öğretir. Açlık hissettikçe, en basit bir lokmanın bile ne kadar büyük bir lütuf olduğunu anlar. Gün boyu aç kalan biri, akşam bir parça ekmek ve bir bardak suyla bile büyük bir huzur duyar. Bu da gösterir ki, nimetler bizim değil, Allah’ın lütfudur. Eğer tamamen bizim olsaydı, istediğimiz an yiyip içebilir, hiçbir kısıtlama hissetmezdik. Oysa oruç, insanı sınırlandırır ve ona “Bu nimetler bana ait değil, ben sadece bir misafirim” dedirtir.

Bununla birlikte, oruç insana sebeplerin sadece bir tablacı olduğunu da öğretir. Bir nimeti çiftçi yetiştirse, fırıncı pişirse, tüccar getirse de asıl sahip Allah’tır. Ramazan, insanın bu hakikati idrak etmesini sağlar ve onu gerçek şükre yönlendirir.

Ramazan-ı Şerif, nimetlerin sadece maddi değil, manevi bir anlam taşıdığını da hatırlatır. İnsan, nimetleri Allah’tan bilerek ve ona şükrederek hakiki manada kulluk etmiş olur.

Bu yazı, bugün yaptığımız dersin özetidir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER