Risale-i Nur Daveti: Müşteri Arayışı Yok, Hakikatın Peşinde Bir Tebliğ!
ÖZEL HABERAh, kardeşlerim, yine bir kez daha soruyorlar: “Risale-i Nur müşteri aramaz mı? Peki neden dersler, toplantılar, bu davetler?” İşte, sorularınıza açık ve net yanıtlarla geldim. Unutmayın, Risale-i Nur, Kur’an’ın i’cazı, yani mucizesidir. Kur’an’ın kendisi gibi, Risale-i Nur da müşteri aramaz, ona kalp verenleri kendine çeker.
Fakat hatırlatalım ki, her Müslüman için emr-i bil maruf, nehy-i anil münker, yani iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak farzdır. Bu görev sadece bir davet, bir çağrıdır. Bu dersler, bu programlar bizim bu ilahi emre cevabımızdır. Ticari bir amaç gütmeden, Allah’ın rızasını kazanma niyetiyle yapılır.
Bakınız, Hazreti Yunus gibi, biz de emre itaatsizlik edemeyiz. O, vazifesinden erken ayrılınca nasıl bir sıkıntıya düştüğünü biliyoruz. İşte bu yüzden, biz de Allah’ın emrine karşı gelmekten sakınıyoruz. Yunus’un tecrübesi, bizlere emr-i bil marufun, nehy-i anil münkerin ne kadar mühim olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Ve unutmayın, Celalettin Harzemşah’ın hikayesi gibi, bizim savaşımız da sadece Allah yolu içindir. Harzemşah’ın zafer ve mağlubiyetle ilgili sözleri nasıl ki onun sadece Allah’a olan bağlılığını gösteriyorsa, bizim durumumuz da öyledir. Zafer de, yenilgi de Allah’tan gelir. Biz sadece O’nun rızasını kazanmaya çalışır, sonuçları O’na bırakırız.
Üstadın dediği gibi, “Said yoktur, konuşan yalnız hakikattir.” Biz kimiz ki, kendi başımıza bir şeyler yapabiliriz? Her şey Allah’ın izniyle. O’nun emrine kulak verir, O’nun sevgisini kazanmaya çalışırız. O yüzden, bu yolda kimseyi müşteri olarak görmeyiz, hakikati ararız, hakikati sunarız.
Kardeşlerim, gelin hep birlikte bu kutlu davete icabet edelim. Gelin, Risale-i Nur’un sayfalarında, Kur’an’ın mesajında buluşalım. Çünkü biz, sadece Allah’ın emriyle hareket ediyoruz ve bu, bizim için en büyük şeref, en büyük onurdur.
Murat Çetin
İlginizi Çekebilir