Sevgi BERK / İki Yıl Sonra: Depremin Ardında Bıraktığı Sessiz Çığlıklar ve Yeni Bir Umut Başlangıcı

6 Şubat… O unutulmaz anın üzerinden iki yıl geçti. Zaman belki hızlıca geçiyor gibi görünüyor ama ruhlarımızda bıraktığı derin yaraların, acının izleri bir ömür boyu kalacak. Deprem, sadece yerin sarsılması değil, aynı zamanda sevdiklerimizin, evlerimizin, hayallerimizin kaybolduğu o anın bir simgesiydi. Birçok can, çok değerli anılarımız bir anda silindi, kayboldu. Ama belki de asıl soru şu: Bu acı ne zaman sona erecek? Bu kayıplar nasıl telafi edilecek?

GEÇMİŞİN ACISI VE GELECEĞE DOĞRU BİR UMUT

Yaralı şehirler, yaralı insanlar… Her şey değişti. Şehirlerimiz ve yaşamlarımız, o felaketten sonra başka bir şekle büründü. Ancak, her bir acının, her bir kaybın ardından doğan bir şey var: Umut. Çünkü biz, hayatta kalanlar, o gecenin karanlığını yaşadık ama aynı zamanda güneşi de gördük. Ve artık, her şafakla birlikte içimizde yeniden bir umut yeşeriyor.
Yaralı bir kalp, yeniden iyileşir mi? Elbette. Çünkü bizler, kaybettiklerimizle birlikte, yeniden dirilmeyi de öğrendik. O acıların derinliklerinden, sevgi ve dayanışma ile yükseldik. Hayat devam ediyor ve bizler, yaşamı yeniden inşa etmeyi, geleceği kurmayı öğrendik. Şimdi, depremin yıkıntılarının ortasında, umut dolu yeni bir şehir inşa ediliyor. Gelecek nesiller, çok daha güzel bir Malatya'da, sıfırdan yapılmış sağlam temeller üstünde, güvenle büyüyecek.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ: HER ŞEYİN ARKASINDA BİR UMUT VARDIR

6 Şubat, o acı dolu günün hatıralarını taşırken, aynı zamanda güçlü bir yeniden doğuşun simgesi olmaya başladı. Çünkü insan, en derin yaralarını sararken dahi umut etmeyi unutmaz. Gelecek nesiller, bu şehirde güvenle büyüyecek. Onlar, bizlerin yaşadığı acıları daha az hissedecek, fakat bizim verdiğimiz mücadeleleri ve direnci hatırlayacaklar. Bu şehir, sadece taşlardan değil, aynı zamanda insan ruhunun gücünden inşa ediliyor.
Birçok kayıp yaşadık ama her kayıptan daha büyük bir kazanç elde ettik: Birlik, dayanışma, ve sevgi. Şimdi, depremin oluşturduğu yıkıntılarla değil, birlikte yeniden yükselmenin gücüyle anılacağız. Gelecek, umutla dolu olacak. Gelecekteki evlatlarımız, her adımlarında bizim bir zamanlar attığımız adımların izlerini görecek, ama onların yürüdüğü topraklar sağlam, güvenli ve huzurlu olacak.

BİRLİKTE YÜKSELMEK: BİR ŞEHİR VE RUHLARIN YENİDEN DOĞUŞU

Bugün, her birimiz birer hayalet gibi geçmişin acılarını taşıyoruz, ancak bu hayaletler, umudun ışığıyla yeniden dirilecektir. Bizler, yaşamaya, mücadele etmeye devam ederken, bir gün, geride kalanların hatıralarını yaşatacak bir şehir inşa edeceğiz. Malatya, sadece yeniden inşa edilmiyor; aynı zamanda geçmişin yaralarını sararak, geleceğe umut bırakacak bir şehir haline geliyor.
Umudu yitirmeyen bir halk, her zaman yeniden doğar. Zorluklarla dolu yolda ilerlerken, her adımda yeniden bir güç bulur. O güç, insanın içinde vardır; çünkü kayıplar ne kadar büyük olursa olsun, insan her zaman yeniden ayağa kalkmak için bir neden bulur. Bu şehirde yeniden doğacak olanlar, sadece binaları değil, aynı zamanda kalpleri de inşa edeceklerdir.

...

YAZININ DEVAMI BURADA