© Malatya Time

Suat GÜLŞEN /Un Helvası

Suat GÜLŞEN yazdı.

Hiç un helvası yediniz mi? Tabi ki yemişsinizdir. 

Peki ama tadı damağınızdan 60 yıldır hiç gitmeyen bir un helvası yediniz mi? 

Tabi ki yememişsinizdir.

Ama ben yedim. Nasıl mı?

Anlatayım.

Rahmetli babam Nusret Gülşen Malatya da bacası tüten 3 fabrikadan biri olan Sümerbank fabrikasında çalışıyordu. Beş kardeştik. Annem öldüğünde en büyüğümüz olan Nihat abim 8 yaşında, en küçüğümüz Murat, henüz kundakta bir bebekti. 

Acıların en dayanılmazını eşinin vakitsiz ölümüyle yaşamıştı babam. Öksüz kalmıştık beş kardeş! Sevgiden,  anne şefkatinden, bakımdan yoksun nasıl büyüyecekti bunca çocuk? Dayanılması zor bir durumdu. Babamın, gençliğinde güreş yapması, Tecde güreş takımının yenilmez bir pehlivanı olması, cüssesi gibi sağlam bir direnme gücünün, azminin olması, onun yaşam mücadelesindeki direncini de artırıyordu ama geçen her çaresiz gün, için için bir kurt gibi kemiriyordu koca pehlivanı.

Tecde' den şehirdeki Sümerbank Fabrikasına yürüyerek gidip gelmesi onu yormuyordu ama bu vakitsiz ölüm yaşamını alt üst etmiş, dizlerinin bağı çözülmüştü.
Beş çocukla kalmıştı yapayalnız. Bu çocuklara nasıl bakacaktı, kim bir kap yemek hazırlayacak, bakıp büyütecekti? “En iyisi tekrar evlen” dedi eş dost, hısım akraba.
Çok geçmeden şehre taşıdı evini Nusret Usta. Telli duvaklı bir gelin geldi 5 çocuklu eve. Çocukları sıraya dizdiler, “Haydi öpün bakalım ablanızın elini.” diyerek. Uzatılan kınalı eli öptüler minicik elleriyle tutarak…

...

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BURAYA > TIKLAYINIZ. 


 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER