TURKOVAC Türkiye için büyük bir kazanım
SAĞLIKTürkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın çalışmalarını ve TURKOVAC aşısının üretim süreçlerindeki son durumu TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ateş Kara ve Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Rabia Çakır Koç ile konuştuk.
Sümeyye Aksu - Burak Battal / Mülakat
Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan
Hocam, öncelikle TÜSEB’i ve çalışmalarını sizden dinleyebilir miyiz?
Türkiye sağlık Enstitüleri Başkanlığı 2014 yılında kuruldu. Görev yetki ve sorumluluk olarak, Türkiye'de sağlık bilim ve teknolojileri alanında ar-ge yapmak veya yaptırmak birinci hedefimiz. Bu noktada TÜSEB, enstitüleri vasıtasıyla sağlık bilim ve teknolojileri alanında ar-ge faaliyetleri sürdürürken, bunun yanı sıra öncelikle üniversitelerimiz olmak üzere çeşitli kamu kuruluşları ve özel sektörün gerçekleştirmek istediği arge faaliyetlerine de proje destek programlarımız vasıtasıyla da destek oluyor. Bunun yanında, akreditasyon gibi, seri üretim gibi patentleme gibi, ticarileştirme gibi çok sayıda çalışma alanı da TÜSEB’in faaliyetleri arasında yer alıyor. TÜSEB, 9 enstitüden oluşuyor. Enstitülerimiz bünyesinde, akademisyenler, uzmanlar ve araştırmacılar çalışıyor ve ar-ge faaliyetleri yürütüyorlar.
TURKOVAC aşısının yanı sıra pandemi sürecinde TÜSEB’in yaptığı faaliyetlere ilişkin de bilgi alabilir miyiz?
Özellikle Kovid-19 vakalarının Türkiye’de ortaya çıktığı Mart 2020'den itibaren TÜSEB çok önemli katkılar sağlıyor. Pandeminin etkilerinin azaltılması amacıyla şuanda 20 Kovid-19 tanı merkezi, 136 personel ve 400'den fazla laboratuvar cihazı ile halkımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Özellikle pandeminin ilk günlerinde yerli tanı kitinin, yerli ventilatörümüzün ticarileştirilmesi noktasındaTÜSEB’in çok önemli katkıları oldu ve bugün baktığımızda 80'den fazla ülkeye yerli vantilatörümüzü hem ihraç ediyoruz hem de ihtiyacı olan ülkelere bağış şeklinde gönderiyoruz.Ayrıca, 7 adet yerli aşı projesini de pandeminin ilk günlerinde desteklemeye başladık. Bunun yanı sıra TÜSEB, özellikle biyoteknoloji, aşı, ilaç, tanı kitinin geliştirilmesi, sağlıkta yapay zeka uygulamaları gibi alanlarda da faaliyetlerini sürdürüyor.
Sağlık alanında yerli ve milli çalışmaların olmasının önemi hakkında neler söylersiniz?
Özellikle pandemi sürecinde sağlık bilim ve teknolojilerinin geliştirilmesinin ne kadar ehemmiyetli olduğu bir kere daha görüldü. Aslında ülkemizde bu konuda çok önemli çalışmalar vardı ama Mart 2020’de daha farklı bir kırılma yaşandığını da söyleyebiliriz. Bu da ülkemizin de çok ciddi konsantre olduğunu göste- riyor. Sağlıkta yerlileşme ve milli teknolojilerin ge- liştirilmesi noktasında TÜSEB’in çok önemli bir vazife üstlendi- ğini ve neredeyse tam merkeze oturduğunu söylememiz gerekiyor. Demin ifade ettiğim adımlar ve TURKOVAC büyük bir heyecan oluşturdu. Diğer birçok alanda olduğu gibi sağlık alanında da yerli ürünlerin üretilmesi ve geliştirilmesi Türkiye için önemli bir kazanım. Yakın dönemde çok daha farklı ve etkin çalışmalar ortaya çıkacak ve bu noktada ülkemize daha önemli katkılar sağlayacağız inşallah.
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ateş Kara
Hocam, TURKOVAC aşı çalışması şu anda hangi aşamada?
Şu anda faz-3 aşamasına gelmiş olan TURKOVAC aşımızda birkaç çalışmamız birden devam ediyor. Bunlardan bir tanesi, hiç aşı olmamış kişilerin aşılanması ile ilerleyen çalışma, bir diğeri daha önce aşı uygulanmış kişilerin son aşı olduğu tarihin üzerinden 3 ay geçti ise TURKOVAC ile aşılanarak hatırlatma cevabının nasıl olduğunu görmek istediğimiz çalışma. İki doz Biontech aşısı olmuş kişilere hatırlatma dozu için TURKOVAC aşısını kullanabileceğimiz diğer aşı çalışmamız da başlayacak. Şunu da belirtelim, faz çalışmalarında bizim aşımızın güvenli olduğunu, etkili olduğunu gösteren çalışmalar tamamlandı. TURKOVAC aşısının etkili olduğu yönünde ön veriler alındı.
TURKOVAC’ın varyantlara karşı etki durumu nasıl?
Bizim ülkemizde de dünyada da en yaygın varyant olarak değerlendirilebilecek delta varyantına karşı ön verilerimiz olumlu. Klinik yönü bakımından bunu söylemek için erken ama yapılan laboratuvar çalışmalarında delta varyantı karşısında elde edilen cevabın oldukça iyi olduğunu gösteren ön veriler geliyor.
Gönüllülerde yan etki görüldü mü?
Diğer aşılarla karşılaştıracak olursak, bizim aşımızın yapısı gereği MRNA aşılarına göre yan etki profili oldukça düşük. Ön verileri baz aldığımızda gördüğümüz, yan etkilerinin oldukça az olduğu.
Gönüllü olmak isteyen vatandaşlarımız var, gönüllü olmak için şartlar nelerdir?
Aşımız Türkiye'de geliştirildi. Baştan itibaren aşının güvenlik tarafı çok sıkı tutuldu. Gönüllerimiz aşımızı gönül rahatlığıyla olabilirler. Biraz önce söylemiştim iki ayrı aşı çalışmamız var. İlki için, daha önce herhangi bir nedenle aşı olmayan kişiler, yaşı 18 ile 60 yaş arasındaysa ve ciddi sağlık problemleri yoksa gönüllü olabi- lirler. Diğer çalışma için de, 2 doz sinovac aşısı olmuş, aşı olmasının üzerinden 3 aydan uzun süre geçmiş ve 18 ile 60 yaş arasındaki kişiler gönüllü olabilir. Gönüllü olmak için 184 üzerinden ya da e-nabız üzerinden başvurulabiliyor.
Aşının sağlık boyutu olduğu gibi ciddi bir ekonomik yönü de var, bu bağlamda aşının yerli üretimiyle ilgili neler söylersiniz?
Sağlık Bakanlığı çok büyük bir başarı gösterdi. İlk günden itibaren aşının Türkiye'de bulunabilmesini sağladı. Ama hatırlarsak bir dönem aşının gelmesi ile ilgili bir gecikme oldu, bir dönem aşının sayısı ile ilgili kısıtlılıklar oldu ve biz o dönemde öncelikle hastalıkla ilgili en yüksek riskin olabileceği kişileri aşılamaya başladık, dünyada da öyleydi. Ama aşıyı kendiniz ürettiğiniz zaman aşıya daha kolay ulaşabilirsiniz. Daha çok insanı daha kolay aşılayabilirsiniz. Onun dışında ekonomik getirisi çok büyük olacaktır, bir de bu işi öğrendiğiniz zaman bir başka pandemi ya da bir başka hastalıkta çok daha erken yol alınıp daha hızlı aşı geliştirilecektir. TÜSEB’in burada çok önemli bir fonksiyonu daha var, bu işi yapabilecek bilgiye sahip, tecrübeye sahip kişilerin yetişmesine de ön ayak oluyor.
Salgının şu anki seyriyle ilgili neler söylersiniz Hocam, nelere dikkat edilmeli?
Elimizde şu anda aşımız var bu çok büyük bir güç. TURKOVAC geliyor o da büyük bir güç olacaktır. Aşılı insanların bu hastalık nedeniyle çoğunlukla büyük problem yaşamadığını gözlemliyoruz. Şu anda vaka sayılarında bir yükselme var. Şöyle değerlendiriyorum, biz biraz fazla rahatladık, maske konusunda da mesafe konusunda da. Maske ve mesafe konusuna dikkat etmek çok önemli. Aşı konusunda da şuna dikkat edilmeli, eğer siz sinovac aşısı olduysanız ve aşının üzerinden 3-4 ay gibi bir süre geçtiyse siz artık aşısız gruba doğru geçiyorsunuz. Biontech aşısı olduysanız ve son dozun üzerinden 6-7 ay gibi bir süre geçtiyse aşısız gruba doğru gidiyorsunuz. O nedenle tekrar aşılanmak burada önemli. Kış aylarına yaklaşıyoruz, genellikle kapalı mekanlarda bulunulduğu için oralarda da maske ve mesafe kuralına uyulması gerektiğini hatırlatalım.
Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Rabia Çakır Koç
Aşıların üretim ve geliştirme süreçleri nasıl işliyor?
Hocam aşıların üretim süreçleri nasıl işliyor? TURKOVAC'tan bahsederken, inaktif bir aşı nasıl geliştirilir üzerinden bir örnek vermek daha doğru olacaktır. Öncelikle virüsü izole etmemiz ve hedef virüs olduğunu doğrulamamız gerekiyor. Bunu doğruladıktan sonra belli güvenlik seviyelerinde laboratuvarlarda çalışılması, bunların çoğaltılması gerekiyor. Bu çoğaltma sağlandıktan sonra insanlara ya da hayvanlara verilmeden önce inaktivasyon dediğimiz bağışıklığı uyarabilecek antijenik yapıların korunması adımı bulunmakta ve daha sonra safl aştırılırak güvenli bir aşı formülasyona elde ediliyor. Bunların faz 1-2-3 dediğimiz çalışmalara geçmeden önce farklı hayvanlar üzerinde test edilmesi gerekiyor. Hastalıkla karşılaştığında organizmanın korunmasına katkı sağlayabiliyor mu bunun görünmesi gerekiyor. Bu aşamalar tamamlandıktan sonra faz-1 aşamada kısıtlı sayıda gönüllü üzerinde güvenlikle ilgili çalışmalar yapılıyor ve güvenli bulunan, ciddi bir yan etkisi bulunmayan aşılar titiz çalışmalar sonucu faz-2 aşamaya alınıyor. Şu an TURKOVAC aşısının da bulunduğu faz-3 aşamasında da çok sayıda gönüllü ile hem güvenlik hem de etkinlik noktasında çalışmalar yapılıyor, raporlanıyor ve otoriteler tarafından onaylandığında artık insanların hizmetine sunulur hale geliyor
TURKOVAC’ta çok sayıda insanın ve kurumun emeği var bu noktada neler söylemek istersiniz?
TURKOVAC aşısı ülkemizde geliştirilen bir aşı. Erciyes Üniversitesi'nden Prof. Dr. Aykut Özdarendeli hocamız tarafından geliştirildi. Şuanda ruhsat ve kullanım onayı alması için son aşama olan faz-3 aşamasında hızla ilerliyor. Gerçekten çok zahmetli bir süreç. Çalışmalara dahil olan herkesin çok fazla emek verdiği bir süreç. Geliştirilmesi kadar üretilmesi de önemli. Uzun süredir hem TÜSEB'in personelleri hem de üretici firmalardaki farklı ekipler tarafından gece gündüz çalışmalar yapılıyor. Çalışmalara katılan herkese ve tüm kurumlara TÜSEB adına teşekkürlerimi sunuyorum.
İlginizi Çekebilir