XII. Lejyonun Üssü: Roma Malatya’yı Neden Seçti?
ÖZEL HABERHüccetullah Hakder yazdı.
ROMA’NIN DOĞU SİPERİ: MALATYA’NIN ÖNEMİ
Roma İmparatorluğu için doğu sınırlarını korumak hayati bir meseleydi.
Fırat Nehri, doğuyu batıdan ayırarak stratejik bir savunma hattı oluşturuyordu. Roma için burası yalnızca bir sınır değil, aynı zamanda güçlü bir savunma noktasıydı.
Bu nedenle Roma, imparatorluğun en güçlü lejyonlarından ikisini bu bölgeye konuşlandırdı.
• XII. Fulminata Lejyonu Malatya’ya (Melitene) yerleştirildi.
• XVI. Flavia Lejyonu Samosata’ya (Samsat - Adıyaman) yerleştirildi.
Roma’nın toplam 30 lejyonundan ikisinin Fırat kıyısına konuşlandırılması, bölgenin ne denli önemli olduğunu gösteriyordu.
Melitene’ye konuşlanan XII. lejyon, Roma’nın doğudaki en kritik askeri üslerinden biri haline geldi. Bu lejyon, doğu sınırını koruyarak Karadeniz’den Zeugma’ya kadar uzanan doğu hudutlarının bekçiliğini üstlendi.
Roma’nın Malatya’yı seçmesinin ardında yatan sebepler arasında, şehrin stratejik konumu kadar, coğrafi ve lojistik avantajlar da bulunuyordu.
⸻
ROMA NEDEN MALATYA’YI SEÇTİ?
XII. Lejyonun Malatya’ya yerleştirilmesinin birkaç temel nedeni vardı.
• Yol kavşağı üzerinde bulunması
Malatya, kuzeyden güneye ve doğudan batıya uzanan ticaret yollarının kesişme noktasındaydı. Bu konum, Roma için askeri birliklerin hareketini kolaylaştırıyordu.
• Fırat’ın geçit noktalarından biri olması
Fırat Nehri’nin en elverişli geçiş noktalarından biri Malatya’daydı. Roma, doğudan gelen saldırılara karşı burada güçlü bir savunma hattı oluşturmayı hedefledi.
• Bölgenin su kaynakları ve tarım potansiyeli
Roma için lojistik en az askeri güç kadar önemliydi. Malatya’nın bol su kaynaklarına sahip olması ve tarıma elverişli olması, büyük bir lejyonun burada uzun süre ikmal sorunu yaşamadan kalmasını sağladı.
Bu faktörler, Roma’nın Malatya’yı bir sınır garnizonu ve askeri merkez olarak seçmesinde belirleyici oldu.
⸻
ROMA DÖNEMİNDE MALATYA’NIN DEĞİŞİMİ
XII. Lejyonun Malatya’ya yerleştirilmesi, şehrin dokusunu değiştirdi.
Aslantepe’de bulunan yerleşim terk edilerek, şehrin 4 kilometre kuzeyine yeni bir yerleşim kuruldu.
Bu yeni şehir, Roma’nın tipik askeri şehir planına uygun olarak inşa edildi.
• Etrafı surlarla çevrildi
• Askeri yollar ve garnizonlar inşa edildi
• Traianus döneminde şehir daha da güçlendirildi
M.S. 98-117 yılları arasında Roma İmparatoru Traianus, Malatya’yı doğuya karşı bir sınır üssü haline getirdi.
Bu dönemde, Malatya Parthlara karşı önemli bir askeri geçiş noktası oldu.
Romalılar, şehri tahkim ederken surları güçlendirdi ve askeri yolları genişletti.
⸻
BİTMEYEN SALDIRILAR VE MALATYA’NIN KAYIPLARI
Roma için sınır şehirleri sürekli tehdit altındaydı.
Malatya, komşu devletlerin saldırılarına sıkça maruz kaldı.
• Savaşlar nedeniyle tahrip olan surlar, M.S. 363 yılında İmparator Constantinus tarafından tamir ettirildi ve genişletildi.
• Pers Kralı Sapor, Malatya’ya saldırarak şehri ele geçirdi ancak Bizans İmparatoru Valens şehri tekrar Roma hakimiyetine aldı.
• Romalılar, Malatya’yı askeri bir karargah olarak kullandı ancak o döneme ait eserler zamanla tahrip oldu ve günümüze ulaşamadı.
Malatya Kültür Envanteri yüzey araştırmalarında özellikle Arapgir, Akçadağ, Arguvan, Darende, Doğanşehir, Hekimhan, Yazıhan ve Yeşilyurt ilçelerinde çok sayıda Roma dönemine ait kaya mezarları ve tümülüsler tespit edilmiştir.
Yine Arapgir’in Esikli ve Gözeli köylerinde korunabilmiş durumda yol izleri bulunmuştur.
Doğanşehir, Pütürge ve Hekimhan’da karşılaşılan kale yerleşimleri ve gözetleme alanları, Roma döneminde Malatya’nın ne kadar güçlü bir savunma hattı olarak kullanıldığını kanıtlamaktadır.
Ancak bu döneme dair daha fazla bilgi elde edebilmek için bilimsel kazıların genişletilmesi gerekmektedir.
⸻
MALATYA VE DOĞU ROMA (BİZANS) DÖNEMİ
Roma İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte Malatya yeni bir döneme girdi.
M.S. 379-395 yılları arasında İmparator Theodosius Magnus, imparatorluğu ikiye ayırdı.
395 yılında Roma İmparatorluğu Batı Roma ve Doğu Roma (Bizans) olarak bölündü.
Bu bölünmeden sonra Malatya, Doğu Roma topraklarında kaldı ve Bizans döneminde de önemini korudu.
Roma’nın askeri sınır karakolu olarak inşa ettiği Malatya, Bizans döneminde de bir sınır şehri olarak kalmaya devam etti.
Ancak Bizans dönemi ile birlikte, Malatya yeni saldırılarla yüzleşmek zorunda kaldı.
Bu saldırılar, şehrin geleceğini belirleyen en önemli olaylardan biri olacaktı.
⸻
BİR ASKERİ ÜSTEN BİR KÜLTÜR MERKEZİNE
Malatya, Roma döneminde bir sınır karakolu olarak inşa edildi.
Ancak zamanla ticaret yolları üzerinde gelişen bir şehir haline geldi.
• XII. Lejyonun varlığı, Malatya’yı Roma’nın doğudaki en önemli şehirlerinden biri yaptı.
• Persler ve Roma arasındaki mücadele, Malatya’yı sürekli savaş alanına çevirdi.
• Roma İmparatorluğu ikiye bölündüğünde Malatya, Doğu Roma’ya geçti ve Bizans döneminde de önemini korudu.
Tarih boyunca defalarca saldırıya uğrayan ve el değiştiren Malatya, Roma’dan Bizans’a, Bizans’tan İslam devletlerine kadar birçok medeniyetin kontrolü altına girdi.
Bugün, Roma döneminden kalan kalıntılar, Malatya’nın bir zamanlar Roma’nın doğudaki en önemli lejyonlarından birine ev sahipliği yaptığını kanıtlamaktadır.
Ancak asıl soru şu:
Malatya’nın bu büyük tarihî mirası, yeterince korunuyor mu?
Son
İlginizi Çekebilir