Zikir Halkaları ve Şov
GÜNDEMGeleneksel zikir halkaları yerini modern inovasyonlara bıraktı. Seyyidü’l-Kevneyn'in yolu olan Kur'an ve namaz, bazılarına yetersiz gelmeye başladı. Gerçek ruhani doygunluk mu aranıyor, yoksa popülerlik mi?
Hadi oradan! Şimdi gel de bana modern çağın huzur bulma yöntemlerini anlat. Eskiden ne güzel; Resûl-i Ekrem (asm) ve Ashâb-ı Kirâm, Kur’an ve namaz ile günlerini gün ederlerdi. Anlaşılan o ki, bu yöntemler bazılarına fazla sade gelmiş olacak ki, yeni zikir halkaları, moda dergisi çeşitliliğinde çıkmaya başladı.
Peki, bu yeni zikir türlerinin menşei neresi? Tabii ki, inovasyon meraklılarının kafalarından! Düşünsene, Seyyidü’l-Kevneyn ve Habîb-i Rabbi’l-Âlemin gibi yüce sıfatlara sahip bir zatın sunduğu Kur’an ve namaz, seni tatmin etmiyor da, illa 'ekstra' bir şeyler peşindesin. Sanki zikir Netflix aboneliği gibi, paket paket yenilik arıyorsun.
Şunu bir kenara yazalım; Gavs-ı Geylânî ve Şâh-ı Nakşibendî gibi zevât, sırf popüler olmak için değil, Kitab ve Sünnet’e sıkı sıkıya bağlı kalarak yollarını çizmişler. Onlar, İslam’a yeni moda trendleri eklemek yerine, asıl kaynağı tüketmişler.
Şimdi modern zamanların bu yeni 'dini trendsetter'larına bakıyoruz da, sanki birer spiritüel influencer edasıyla, kendilerince yenilikler peşindeler. Acaba diyorum, Instagram’daki like’lar için mi bu zikir çeşitliliği? Yoksa gerçekten ruhani bir doygunluk mu arıyorlar?
İşte burada her ehl-i imanın kendi içine dönüp sorgulaması gereken bir nokta var. Gerçekten Kur’an ve beş vakit namaz, bu kadar yüce bir kaynağı barındırırken, ikinci bir halka-i zikre ihtiyaç duymak ne kadar mantıklı?
Unutmayalım, gerçek inovasyon, sahip olduklarımızı yeniden keşfetmekten geçer. Yani, hadi bırakalım bu gereksiz yenilikleri ve gelin, aslımıza, Kur’an ve namazın saf ve net sularına dönelim. Yoksa bu gidişle, zikir de bir reality show’a dönüşecek gibi, ne dersiniz?
Murat Çetin
İlginizi Çekebilir