28 Şubat Süreci ve Malatya (4. Bölüm)

Malatya’da Ekonomik Kıyım: İş Adamları Nasıl Fişlendi? 28 Şubat süreci yalnızca camileri, üniversiteleri ve mahkeme salonlarını vurmadı. İş dünyası da hedef alındı. Malatya’da muhafazakâr iş adamları, bankalardan kredi alamadı, ihalelerden dışlandı, iş yerleri basıldı. Kazandıkları değil, kim oldukları sorgulandı.

İş yapmak değil, kim olduğun önemliydi
Malatya, 28 Şubat sürecinin yalnızca siyasi değil, ekonomik darbesini de en ağır hisseden şehirlerden biri oldu. İş dünyasında yıllardır faaliyet gösteren firmalar, aniden kara listeye alındı. Vergi denetimleri sıklaştı, krediler kesildi, ihaleler iptal edildi.
O dönemde Malatya’da esnaflık yapanların en büyük korkusu sabah uyandıklarında dükkânlarının kapısına mühür vurulmuş olmasıydı.
Çünkü artık para kazanmak değil, kime yakın olduğun önemliydi.
Eğer yanlış kişilere selam verdiysen, yanlış camide namaz kıldıysan, yanlış toplantılara katıldıysan… Devlet seni iş yapamaz hâle getirdi.
Bankalar kapılarını kapattı
Malatya’daki muhafazakâr iş adamlarının en büyük şoku, bankalardan geldi.
Yıllardır çalıştıkları, kredi çektikleri bankalar, hiçbir gerekçe göstermeden hesaplarını dondurmaya, kredi taleplerini reddetmeye başladı.
Bir sanayici, bankaya gidip neden kredi alamadığını sordu.
“Risk grubundasınız.”
“Neye göre risk grubundayım?”
Banka görevlisi gözlerini kaçırdı.
“Üst yönetimin kararı.”
Asıl karar, çok daha yukarıdan gelmişti. Devlet, muhafazakâr iş adamlarını ekonomik olarak susturmak istiyordu.
İhalelerden dışlanan şirketler
Malatya’da kamu ihalelerine yıllardır giren, iş yapan firmalar, bir gecede kara listeye alındı.
Dosyalar eksiksizdi. Belgeler tamamdı. Ama ihaleler hep başkalarına veriliyordu.
Bir müteahhit, yıllarca devlet projelerinde çalışmıştı.
O dönemde açılan bir ihaleye girdi. Her şey kuralına uygundu.
Ama ihale açıklanırken, kazanan firma başkaydı.
Kazanan firma iş yapma tecrübesine sahip değildi. Fiyatı da yüksekti. Ama kazandı.
Çünkü ihaleyi kazanmak için proje sunmak yetmiyordu. Doğru siyasi çevrelerle bağlantılı olmak gerekiyordu.
İş yerlerine yapılan baskınlar
O dönemde muhafazakâr iş adamları yalnızca ekonomik ambargoyla değil, fiziksel baskılarla da karşılaştı.
Bazı iş yerleri sabaha karşı basıldı. Vergi müfettişleri, sigorta denetçileri, zabıta ekipleri aniden kapıda belirdi.
Bir fabrikatör anlatıyor:
“Saat sabah altıda geldiler. Defterleri istediler. İşçilerle konuştular. O kadar detaylı incelediler ki, sanki ben kaçakçılık yapıyormuşum gibi hissettim.”
Ama gerçekte kaçakçılık yoktu.
Kaçak olan şey, o iş adamının siyasi duruşuydu.
Fişleme listeleri ve korku düzeni
28 Şubat sürecinde Malatya’da ekonomik kıyım yapılırken, iş dünyasındaki birçok kişi fişlendi.
Gizli raporlar hazırlandı.
İş adamlarının kime oy verdiği, hangi camiye gittiği, kimlerle iş yaptığı not alındı.
Bazıları sessiz kalmayı tercih etti. Ama bazıları sesini çıkardı. Onlar için cezalar daha ağır oldu.
Vergi cezaları yağmur gibi geldi. Devletin verdiği krediler kesildi. İş yapmaları imkânsız hâle getirildi.
Ve en kötüsü, yalnız bırakıldılar.
Komşu esnaf, muhafazakâr bir iş adamıyla yan yana görünmekten korkuyordu. Çünkü o da fişlenebilirdi.
Kapanan dükkânlar, iflas eden iş adamları
Malatya’da, 28 Şubat sürecinde yüzlerce küçük işletme iflas etti.
Giyim mağazaları, matbaalar, pastaneler, toptancılar…
Devlet desteği kesildi. Ticaret baltalandı. Müşteriler korktuğu için alışveriş yapamaz oldu.
O dükkânların kepenkleri bir daha açılmadı.
Bazı iş adamları, ailesini geçindirmek için şehir değiştirdi.
Bazıları ise, geçmişte büyük işlerin altına imza atarken, şimdi evini geçindirmek için elinde kalanları satmaya başladı.
Malatya’nın sermayesi el değiştirdi
Baskılar yalnızca muhafazakâr iş adamlarını cezalandırmadı.
Malatya’da sermayenin kimde olacağını da belirledi.
Bazı büyük şirketler, sahip değiştirdi.
Malatya’da yıllardır ticaret yapan bazı isimler, devletin baskıları nedeniyle işlerini devretmek zorunda kaldı.
O dönem büyüyen şirketlerin çoğu, 28 Şubat’ın ekonomik düzeninde ayakta kalanlardı.
Yani devletin uygun gördüğü isimlerdi.
Ekonomik darbe, siyasi darbe kadar yıkıcıydı
28 Şubat sürecinde Malatya’da cezaevine girenlerden daha fazla kişi ekonomik olarak mahkûm edildi.
İş yerleri kapatıldı. Sermayeleri tükendi. Şehirden gitmek zorunda kaldılar.
Ama 28 Şubat bittiğinde bile, onların hayatı normale dönmedi.
Çünkü bir insanın geçmişi silinemezdi.
Ve 28 Şubat sürecinde fişlenenlerin isimleri, her zaman devletin arşivinde kaldı.
Ekonomik yıkım yetmedi, Malatya’da bir de medya linçi başladı
28 Şubat yalnızca mahkemelerle ve ekonomik ambargolarla yürümedi.
Medya, sürecin en büyük silahlarından biri oldu.
Bir sonraki bölümde, Malatya’daki gazetelerin, televizyonların, köşe yazarlarının nasıl hedef gösterdiğini, insanların nasıl medya aracılığıyla suçlandığını ve basının nasıl bir propaganda makinesine dönüştüğünü anlatacağız.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.