Ak Parti Malatya Milletvekili adayı Abdurrahman Babacan ile söyleşi...
Ak Parti Malatya Milletvekili adayı Abdurrahman Babacan ile özel röportaj...
Kale Gündem – AK Parti Malatya Milletvekili Adayı Abdurrahman Babacan ile siyasi kampanyası esnasında bir röportaj yapma fırsatı yakaladık. Yoğun temposu içerisinde bizlere vermiş olduğu samimi cevaplarından ötürü Kale Gündem Gazetesi olarak teşekkür ederiz.
1-) Sosyal hayatınız genellikle İstanbul’da geçti. Ara ara Malatya’ya gelip gittiniz yaklaşık 1 aydır Malatya’nın dört bucağını geziyorsunuz, o zamanki Malatya gözlemleriniz ile şu anki gözlemleriniz arasında ki benzeşen ve ayrışan noktalar neler?
Bizim Malatya ile sürekli bir ilişkimiz vardı. Bir evimiz burada bir evimiz İstanbul’da. Hem sivil toplum çalışmaları hem üniversite çalışmaları ile Malatya bizim doğal gündemimiz. Ailede anne babadan başlayın halalar, teyzeler, amcalar, dayılar hepsi. Herhangi bir bayram ziyaretine gidiyoruz. O ziyarette Malatya siyaseti konuşuluyor. Dolayısıyla Malatya bizim çocukluktan beri hep doğal olarak gündemimiz. Malatya siyasetiyle alakalı genel kanaatlerimi biraz daha olgunlaştırdığımı söyleyebilirim. Temelde bir defa şu konu beni rahatsız ediyor. Malatya’da çok fazla bölünmüşlük görüyorum. Bir hizipçi siyaset gütme Malatya’da fazla. O, bu, şu deniliyor. İsimlere takılmıyorum. Hiçbir taraftan da değilim hiçbir tarafında da olmamak için geldim. Hiçbir tarafında da olamayacağım bundan sonra. Özellikle de olmayacağım. Aksi halde Malatya buradan yarar sağlamıyor çünkü. Malatya’ya atanacak herhangi bir bürokratın liyakatinden kalitesinden tutun siyasetin genel kalitesine ve dolayısıyla da onun şehre yansıması, şehre verecek hizmetler, şehrin vizyonu, şehrin profili buralar bu hizipçi politika yüzünden çok ciddi zarara uğruyor. Bizim evvela bu meseleyi çözmemiz lazım. 25 gündür köy köy Cumhurbaşkanımızın tabiri ile kapı kapı dolaşıyoruz. İnsanların memnuniyetlerini gördük. Memnuniyetsizliklerini gördük. Deprem sonrası memnuniyetsizliklerin dozunun arttığını gördük. Normal özel bir dönem. Hakikaten bu özel dönemi kendi bağlamında değerlendirmek gerekiyor. İnsanların söylemleri başımızın üstüne ne söyleseler haklılar ne söyleseler eyvallah. Ama genel bir fotoğrafta şunu görüyoruz, şehir biraz yorgun. Şehir insanı yorgun şehir insanı anladığım kadarıyla biraz daha tazelenme ihtiyacı hissediyor. Bu tazelenmeyi de umarız inşallah yeni dönemle birlikte bir ivme katarız. Bu tazelenmeyi gençlerde görüyorum, kadınlarda görüyorum, orta yaş, daha ileri yaş erkeklerde görüyorum. Bu tazelenme ihtiyacı bu tazelenme isteği şehrin birçoğunda var.
Buradan şu anlaşılmasın mevcut politikacılar, yereldeki siyasetçiler, vekiller il teşkilatı yahut diğer partilerin il teşkilatları ya da belediye başkanları bir kötü örnek sergiliyorlar anlamında söylemiyorum. Ama şehrin dediğim gibi uzunca bir zamandan beri bir yorgunluk içerisinde olduğunu görüyorum, gözlemliyorum ve bu yorgunluğu bizim el birliği ile mevcut politikacılarımız yereldeki belediyelerimiz milletvekillerimiz diğer partiler CHP’nin, MHP’nin üyeleri onlar ile topluca ayağa kaldırmamız lazım. Benim anlatmaya çalıştığım şey aslında o. Burada bizim totalde Malatya halkı Malatya kamuoyu sivil toplum kuruluşları da dahil üniversitesi de dahil o yorgunluğu her tarafta görüyorum. Biraz bence Malatya ile ilgili bir yerden başlanacaksa buradan başlanmalı.
2-) Malatya’da seçimler siyasi anlamda kilit bir role sahip.6 Şubat’ta yaşanan depremden sonra Malatya’daki son durum siyasi seçim sürecini etkiledi. Siz ve diğer adaylar seçim sürecinde Malatya’nın her bölgesine gidiyorsunuz. Yaşanan depremden sonra Malatya’da siyasi seçim kampanyası yaparken karılaştığınız zorluklar neler, kolaylıklar neler?
Malatya siyaset yapma konusunda zor bir yer. Özellikle deprem sonrası şehrin merkezinin mevcut manzarasını şöyle bir düşündüğümüzde bundan sonra yıkılan binaların en az dört ya da dört buçuk katı civarında bina sayısının da yıkılacağını düşünürsek bu tabi bir defa şehir halkı açısından büyük bir travma ve ümit kırıcı bir şey. İşin hafızasından tutun da kültürüne kadar şehrin dinamiğine kadar ticaretine kadar esnafın durumuna kadar sanayisinin ve tarımının durumuna kadar ve tabi ki barınma konusu ki vatandaşımız açısından çoluk çocuk kadın erkek hepimiz açısında temelde barınma konusunun evvela konteynerler ile biraz daha halline sonrasında da inşallah gerek yerinde dönüşümlerle ile gerek toplu konutlar ile kalıcı konut meselesine bu işi vardırıncaya kadar. Dolayısıyla önümüzde bir dizi yapılacak iş var ve bunlar hepsi normalde her birisi çok apayrı bir siyaset meselesi. Cumhurbaşkanlığının, Bakanlıkların, bürokrasinin belediyelerimizin, milletvekillerinin tamamının hatta milletvekilleri belediyeler muhtarların tamamına kadar yani devlet dediğimiz aygıtı birlikte yönetmekten bahsediyorum. Bu tabi Malatya açısından seçimi de oldukça zorlaştıran bir durum. Devletin imkanları ölçüsünde devletin imkânlarını maksimum şekilde en etkili şekilde kullanmaya bizler uğraşacağız. Ben sahada 25 gündür bunu yapıyorum. Sonuna kadar zorlayalım sonuna kadar uğraşalım. En iyi imkanları Malatya’ya sevk edelim. Malatya 11 il içerisinde maddi yıkımı Antakya ile birlikte ne yüksek olan yer. İlk zamanlarda belki bu yeteri kadar görülmedi ama ulusal düzeyde bir farkındalığa doğru gidecek Malatya bundan sonra bu büyük yıkımı görmesi lazım herkesin. O zaman bu büyük ile alakalı da daha büyük makro projelerin Cumhurbaşkanlığı nezdinde Bakanlıklar nezdinde Malatya’ya taşımamız ve sevk etmemiz lazım. Bundan sonra ki asıl rotamız bu olacak ve ben 25 gündür doğrusu insanlarımıza, vatandaşımıza, hemşerimize bunu anlatıyorum. Beraberinde bununla alakalı nasıl bir samimi takip ve irade göstereceksin. Ben bunun taahhüdünü veriyorum. Biz bunun taahhüdünü veriyoruz. Bundan sonrasını birlikte inşa edeceğiz diyoruz.
3-)Seçim kampanyanız esnasında Malatya’nın her bölgesini geziyorsunuz. İnsanlardan talepleri dinliyorsunuz en çok karşılaşmış olduğunuz talepler neler?
Devam eden talepler zaten var. Bir mahalleye gidiyoruz doğalgaz istiyorlar. Alt yapı ile bir şey söyleniyorsa elektrik tesisatından yollara kadar bunlar var ve devam ediyor. Tartışması tabii ki en büyük gündem iki tane. Bir ticari hayat esnafın canlandırılmasına ilişkin belirsizliklerin en kısa sürede ortadan kaldırılması bunu istiyor vatandaş çok haklı. Bunu artık normal ticari hayatın canlılığına dönüştürdüğümüzü görmek istiyor. İkincisi de doğal olarak barınma. Barınmada da çadırların konteynere dönüşmesi. Daha iyi koşullar olan konteynerlere geçilmesi konteynerlerin ardından da ya yerinde dönüşüm ya da toplu konut. Şimdi burada da çok ciddi sorular var. İmar verilmiş vaktiyle diyelim ki Malatya’nın A bölgesinde bir imar verilmiş. Şimdi zemin etüdü yapılıyor. Zemin etüdünün neticesine göre bir imar planı çıkacak burada vatandaş hak kaybı yaşamak istemiyor. Ama beraberinde de devletinde bir zorunluluğu var. Devlette diyor ki Allah korusun ben bir daha 6 Şubat gibi bir yıkıma mahal veremem. Buna göz yumamam o zaman ne olacak o zaman vatandaş kendi temel hak sahipliği ile alakalı durumunun ne olacağını detayları ile soruyor.
Açık net 14 Mayıs aslında Malatya açısından da bunun tercihi olacak. Yani bu konuda iradeyi güçlü yönetimi güçlü liderliği ve iradeyi gerçekten hangi lider veya kadrolar yapar. Malatya insanı Malatyalı hemşerilerimiz bunun gerçekten mukayesesini yapabiliyorlar. Ben bunu net gördüm sahada. Burada da tabi bizden de ya tamam siz yaparsınız diyorlar. Bunu kesin sayın Cumhurbaşkanımız yapar ama acaba söyle yapsa böyle yapsa diye ekstra talepler geliyor. Çevre şehircilik bakanlığımızın kontrolünde bütün süreç. Çevre Şehircilik Bakanlığımız bunu zaman içerisinde vatandaşlardan gelen taleplere göre daha iyi bir noktaya götürecektir. Revize etme noktaları varsa revize edecektir ve bu şekilde ilerleyeceğiz inşallah ama her halükârda bu işi çözeceğiz.
4-) Gelen bu talepler doğrultusunda siz ne tür vaatlerde bulunuyorsunuz? Malatya için ne yapmayı planlıyorsunuz her anlamda?
Birinci önceliğimiz bir defa 6 Şubat sonrası şehri ayağa kaldırmak. Yani bu konuda çok netiz. Ticari hayat barınma, beraberinde bunun diğer alt yansımalarını besleyecek olan sanayinin ayağa kalkması ve tarımın. Kayısı üreticilerinin son yıllarda yaşadığı iklim koşulları ya da iklim değişikliği dolayısıyla yaşadıkları kayıplar. Bu kayıpların bundan sonra hem kısa vadede çözümü hem de orta ve uzun vadede bu yapısal soruna dönüştüyse eğer bu yapısal sorunu daha bilimsel çözümüne ilişkin öneriler geliştirmek. Bunlar önemli. Malatya açısından kayısı dediğimiz olgu Malatya ekonomisinin can damarlarından bir tanesi. Depremden sonra diyorduk ki biraz ayağa kalkacak şehir kayısı geliri ile hem kendi kayısı üretici sayısına bakıldığında hem de dışardan getireceğiniz mevsimlik işçi diye adlandırdığımız vatandaşlarımızın da gelirlerine bir katkı olması dolayısıyla bölgesel anlamda bir etkisi olacaktır. Fakat kayısıda da bir problem var epey bir zamandan beri vardı zaten. Bu sene yine bir sıkıntı var. O zaman şu şehirler ayağa kalkacak. Nasıl kalkacak? Şehrin ana aksının yani Sivas caddesinin köşesinden Sıtmapınarı’na kadar olan o ana damarın evvela orayı, orayı yeniden inşa edeceğiz. Bu yüzden Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bünyesinde çok iyi bir mastır ekip kuruldu. Bu iyi hesaplanmış Malatya’nın elli yüzyıllık planlamasını ihtiva eden bir planlama. Yani kısa vadede durumu kurtaralım planı değil. Yani Malatya büyüyecek, Malatya’yı büyüteceğiz. Malatya küçülme Malatya nüfus kaybı yaşama gibi bir şıkkı vatandaşlarımız hiç düşünmesinler. Bunu katiyen gündemimizde dile getirmiyoruz. Çok kısa vadeli geçişler olabilir. Gelgitler olabilir. Dalgalanmalar olabilir ama şehri orta vadeden itibaren daha da büyütecek bir vizyona sahip olmalıyız. Dolayısıyla ticari hayatta böyle şehrin yeniden yapılması yeniden planlaması da. Şehri biraz genişletmemiz lazım.
5 Şubat günü biz bu yayını yapıyor olsaydık, biz bu röportajı yapıyor olsaydık ne derdik? Şehrin ana ekseni daracık bir yere sıkışmış insanlar yollarda yürüyemiyorlar. Araçlar geçemiyorlar otopark yok. Ufacık bir yere ticari hayat sıkışmış bunu genişletmemiz lazım. Gönül isterdi ki böyle olmasın. Ama artık oldu. O zaman mevcut durumu bir veri kabul edeceğiz. Reel bir durum. Bundan sonra şehri daha geniş yayarak doğu batı ekseni ile hem de güney ekseni ile yayarak şehri rahatlamamız lazım. Mesken anlamında rahatlatmamız lazım ve bu meskenlerin etrafında ticari canlılık kazandıracak şekilde rahatlatmamız lazım. Burada şehir eğer yayılacaksa genişleyecekse bu şu demek şehri biz büyütme perspektifine sahibiz demek. Şehri yaymak o demek aslında. Orada da işin alt yapısında metro, ulaşım araçlarının çeşitlendirilmesi gibi şehrin kendi iç dinamiğinin büyütecek birtakım projeler. Dışarı ile alakalı Malatya’nın vizyon ve profili bir üst lige nasıl taşırız. Benim buna biraz Özal vizyonu dediğim bir ekonomik politik hamle diyorsak bir kalkınma hamlesi diyorsak bunu büyük düşüneceğiz. Yüksek hızlı tren diyorsak bu Malatya açısından kaçınılmaz bir durumsa burayı Malatya’ya uzatacağız. Hatta Van’a kadar uzatacağız, uzatmamız lazım. Ya da havalimanı ulaşımı diyorsak uçak sayıları sefer sayıları mı az? İnsanlar Malatya’dan gidenler ya da Malatya’ya gelip gidecek olanlar Ankara’dan İstanbul’dan eğer sefer sayısını bulamayıp Elazığ’a mı yöneliyorlar bu çözülecek. Burada problem havalimanın yetersizliği ise bu çözülecek sefer sayılarının azlığı ile ilgili hava yolu şirketleri ise bu çözülecek. Beraberinde kuzey çevre yolu da dahil olmak üzere şehri yapısını vizyonunu genişletecek projelerin artık tamama ermesi ve bitmesi artık Malatyalıların tam olarak bunlardan faydalanması. Özal’ın başlattığı, Özal sonrası şu an benim gözlemlediğim kadarıyla biraz geride kalmış olan sağlık turizmi meselesi. Bölgesel bir dinamizmi ve bölgesel bir cazibe merkezi Malatya’ya yeniden getirmemiz lazım. Kendi bölgesinin bir cazibe merkezi haline getirmemiz lazım sağlıkta Malatya’yı. Teknoloji ayrı bir bahis. Türk dış politikasının ana hattı eğer burası olacaksa bundan sonra böyle olacak gibi görünüyor. Yani uzunca bir zamandan beri Akdeniz havzası Ortadoğu Kuzey Afrika hattı dediğimiz ve aslında ki dünya da ki ekonomik kavganın da ana eksenin oturduğu yer. O zaman burada Türkiye bu işin merkez üstlerinden bir tanesi dış politikasında. Peki lokasyon olarak Malatya bu iş için iyi bir merkez olur. Bunu savunma sanayi yatırımlarını Malatya’ya çekmeliyiz. Teknoloji yatırımlarını Malatya’ya çekmeliyiz. Bu aynı zamanda büyük bir artı değer katacak şehre. Yani şehir normalde üreteceği bir birim olan herhangi bir malın şehre getirisi ile teknoloji merkezli yüksek katma değerli bir malın şehre getirisi çok büyük fark eder arz eder. Bu Malatya’yı zenginleştirir. Malatya’ya bu yatırımları daha fazla çekebilir miyiz? Bu istihdam demek olacak şehrin büyümesi demek olacak nüfusun genişlemesi demek olacak o söylediğimiz bütünlüklü Malatya’yı büyütme perspektifinin hepsini altını dolduran şeyler bunlar. Malatya açısından düşüneceksek büyük düşüneceğiz. İşin diğer kısmında da Özal vizyonu dediğimin diğer ikinci ayağında da daha fraksiyonel siyaset hizipçi politikalar, iç kavgalar bunları tamamen dışarda tutarak merkezi Malatya ve Malatya insanının talepleri istekleri sorunlarını merkeze alarak ve hiçbir tarafı hiçbir kimliksel kesimi dışarda tutmayarak etnik olarak mezhebi olarak hatta dini olarak ve ideolojik olarak kimliksel farklılıklarımızı bir çoğulcu perspektif içerisinde değerlendirip kapsamak ve kuşatmak Özal vizyonunun ikinci ayağı dediğim şey o.
5-) Sosyal medya hesaplarınızda daha çok gençlerle bir etkileşiminizin olduğunu görüyoruz ve size gençlerin abisi diyorlar. Bunun özel bir sebebi var mı?
Doğal olmak, samimi olmak çok net. Yani benim siyasetle kurduğum ilişki özel ayrı bir kategori değil. Ben hoca iken de abi iken de zaten tüm lise sondan doktora sonrasının bütün safhasına kadar o geçen 10-12 yıl boyunca abilik yaptım. Gençlik çalışmaları yaptım, kitap okuma grupları yaptım, kamplar yaptık, projeler yaptık. Projelerin çoğunluğu uluslararası projelerdi. Uluslararası projelere çok fazla ağırlık verdik ve bunların hepsini gençlerle yaptık.
Benim bir ay öncesine kadar üniversiteden istifa etme zorunluluğum vardı malum vekillik süreci için. Bir ay öncesine kadar haftada 600 tane öğrenim vardı, 18 – 22 yaş. Ben son derece rahat bir hocaydım. Alanım siyaset bilimi Türkiye siyasi hayatı derslerimizdi. İnanılmaz rahat bu tarz meseleleri konuşurduk. Ben şimdi siyasete girdim. Gençler şundan hoşlanmıyorlar bende hoşlanmıyorum. Gençlerin birer birer kendisini bir değer olarak görmek lazım. Gençleri değil insanı bir değer olarak görmek lazım. Bu da gençlerde şu an tecessüm etmiş durumda yani gençler adalet istiyorlar, gençler tutarlılık istiyorlar, gençler dürüstlük istiyorlar, gençler şeffaflık istiyorlar. O halde ben bunları bir yandan teorik olarak söylersem fakat buna dair böyle gizli kapaklı gizli ajandalarım olursa genç bunu anlıyor. İnsan da bunu anlar ama genç bunu daha fazla anlar. Çünkü gencin algıları açık. Genç dünyayı okuyor. Artık etrafına bakıyor. Özellikle de mevcut gençlik ile kurduğumuz dilin temelinde bir defa tutarlı olacaksınız. Yani söyleyemeyeceğin yapamayacağın şeyi söylemeyeceksiniz. Âmâ söylediğiniz şeyi yapacaksınız ve beraberinde de ne diyorsanız ne yapıyorsanız samimiyetle yapacaksınız. Neysen o. Ben hocaydım bir ay önce bana hoca diyorlardı şimdi bambaşka bir yaklaşım bunu istemiyorum, sevmiyorum. Ben değişmedim ki aynı benim. 1 ay içerisinde ne oldu bana hiçbir şey değişmedi. Malatya’ya ve memleketin siyasetinin geneline Allah’ın izniyle katkımı sunarım insanlar arkamdan dua etsinler, Özal için dua ediyoruz, Recai Kutan için yaptığı baraj için dua ediliyor, Hamido için benim annemin öz dayısı rahmetli Hamit Fendoğlu için dua ediliyor. Malatya’nın böyle sembol isimleri var. Bizimde arkamızdan Malatya ile alakalı geldi bir tane adam şunları şunları yaptı. Ben ondan sonra üniversiteme dönerim zaten. Siyasette bir yere yapışayım oradan ayrılsam bile hesabımı kitabımı planımı programımı ona göre yapayım da bir sonrakinde tekrar şöyle yapayım kendi adamlarımı şuraya yerleştireyim değil. Böyle bakmıyorum. Siyasetinde doğasının biçiminin üslubunun tarzının artık değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu siyaseti benimsemiyorum. İşin içerisine parasal ilişkilerin ekonomik ilişkilerin girdiği siyasetin tamamen karşısındayım ilkesel olarak tamamen karşısındayım. Kendi hakkım bile olsa herhangi yanlış şeylere girmediği diyelim oraya geldin yarın bir gün insanlar şunu derlerse arkamızdan rahatsız oluruz.
Röportaj: Ayşegül Babacan
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Adıyaman’da Temel Atma Töreni Gerçekleşti, Malatya İçin Yeni Projeler Yolda!
- Malatya'nın Depremzede Öğretmenlerine MHP'den Vefa Ziyareti
- Malatya'da Vefat Edenler
- Karla Mücadele İçin Kritik Toplantı: Malatya Büyükşehir Belediyesi Kolları Sıvadı
- Devriş Deniz ve Osman Zeki Korkmaz’dan Maç Sonrası Önemli Açıklamalar!
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.