İlk kez Amerika'da keşfedilen ve ardından dünyaya yayılan Ekinezya bitkisi yara tedavisinde, sinüzit ve soğuk algınlığı hastalığında, Egzama, Sedef gibi cilt hastalıklarında rahatlıkla kullanılabiliyor. Farklı alanlarda sunmuş olduğu bu tedavi edici güçlü etki bir bardak tüketildiğinde vücuda alınabiliyor.

Ekinezya solunum güçlüğü çeken hastaların nefes almasını kolaylaştırıyor. Beyaz kan hücresi üretimini arttırarak antibakteriyel özelliği ile mikrop ve bakteriye karşı savaş açıyor. Bağışıklık sistemini destekleyen Ekinezya soğuk algınlığı ve mevsimsel gribe şifa sunuyor.

Ekinezya'nın içinde bulunan anti inflamatuar özelliği ile iltihapları azaltan etkisi kısa sürede fark ediliyor. A ve E vitamini yönüyle zengin olan Ekinezya, çayı yapılarak düzenli tüketildiğinde farkını hissettiriyor.

EKİNEZYA NASIL TÜKETİLİR?

Ekinezya bitkisi kaynatılarak çayı yapılarak tüketilebilir. Cilt hastalıkları için Ekinezya yaprağı kurutularak zeytinyağı ile karıştırılıp merhem haline getirilerek deri üzerine uygulanabilir. Doğal olarak ilaç üretiminde alternatif bitki kökü olarak kullanılan Ekinezya alternatif tıbbın vazgeçilmez bitkisidir.

Doğal şifa kaynağı olan Ekinezya bitkisi kaynatılıp demlendikten sonra süzülerek günde bir bardak tüketildiğinde soğuk algınlığı ve iltihaba karşı doğal savunma oluşturuyor. Sinüzit hastaları içinde şifa sunuyor. Kurutularak çayı yapılıp tüketilebilir. Ezilerek cilt maskesi olarak kullanılabilir. Yeşil haldeyken sap kısımları kesilerek salataya doğranarak tüketilebilir.

EKİNEZYA ÇAYININ YAN ETKİSİ VAR MIDIR?

Ödem atmaya yardımcı olan, vücudun sindirim sistemini düzenleyen ve bağışıklığını kuvvetlendiren Ekinezya çayı tüketilirken limon ya da bir parça bal ile karıştırılarak içilebilir. Gün içinde en fazla üç bardak içilmesi önerilir. Ekinezya çayı tüketimi 10 günden fazla tüketilirse yan etkisini gösterebilir.

Ekinezya çayını bağışıklık sistemi gelişmemiş olan 1 yaş altı çocuklar asla tüketmemelidir. Bilinen kronik alerjisi bulunan kişilerin de tüketmemesi önerilir. Uzun süredir ilaç kullanan hastaların doktor önerisiyle tüketmesi önerilir.