Cömertoğlu, "Maalesef yine çok plansız hareket ediliyor" dedi ve güç birliği çağrısı yaptı!

Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu: "Malatya’mın güzel insanları; yine dertleşesim var sizinle. Büyük bir felaket yaşadık. Hep beraber yıkıldık. Çok can kaybettik. Malatya’yı elbet hep beraber ayağa kaldıracağız. Ancak kan kaybetmeye devam ediyoruz. Felaketin ilk anlarında, ilk günlerinde organize olamadı şehir. Yardımlar yetersiz kaldı. Çoğu enkaza günler günler sonra gidilebildi. Gelen Yardımlar koordine edilemedi. Çokça bina yıkıldı. Çokça ocaklar söndü. Ölenler bir sayı olarak kaldı hafızalarda. Her sayı bir can, bir insan diye hatırlanmadı ama öyle hatırlanmalıydı. Hepiniz, hepimiz devletin merhametli ellerini aradık tutmak için ve lakin çok geç bulduk o eli. Kızılay çadır sattı dediklerinde hele bir kez daha deprem oldu gönüllerimizde. Hep beraber öldük, hep beraber kaldık enkazın altında. Hep beraber yardım çığlığı attık. Ama geç duyuldu maalesef. Aylar sonra bile acısı taze her şeyin ve aylar sonra bile özellikle köylerde kenar mahalle ve arka sokaklarda durum iç açıcı değil. Çok üzgünüm."

CÖMERTOĞLU, SORUNLARI SIRALADI 

Şimdilerde, görüyorum ki şehrim de bir çaba var yeniden bu şehri ayağa kaldırmak istiyor herkes. Tüm yetkililer. Tamam güzel. Sorun şu ki maalesef yine çok plansız hareket ediliyor. Bir sürü soru var orta yerde duran. Konu çok uzun ama özetle sorayım bu soruların bazılarını. Enkazlar nasıl kaldırılıyor? Kontrollü gibi görünen kontrolsüz tedbirsiz yıkımlar neden göz ardı ediliyor?  Hele birde hasar tespiti konusu var ki evlere şenlik. 3. Depremden sonra az hasarlı evlerin orta hasarlıya, ağır hasarlı binaların az hasarlıya döndüğüne dair yüzlerce şikâyet alıyoruz. Bu belki başka bir yazının konusu olmalı. Şehrimizin ticaretinin kalbi yıkıldı tek merkezli şehir planlamamızın bedelini o yüzden hep birlikte ağır ödemekteyiz. Esnaf yeniden harekete geçsin diye plansız programsız bir çaba sağlıklı bir sonuç verecek mi sizce? Kaldırımlara hesapsız kitapsız konan konteyner işyerleri ile istenen sonuç alınmayacak bence. Sadece şehrin biriken gazı alınacak. Çadır kentler, konteyner kentler tamam ama sokak aralarına cadde üzerine rastgele konan çadır ve konteynerler büyük bir çözümsüzlüğün ilk düğümlerini atmakta. Kalıcı konutlar yapılacak kaç günde kaç saatte bu kalıcı konutların yerine karar verildi? Sağlıklı bir konut alanı tespit etmek ve deprem dirençli yeni bir şehir inşa etmek için yeterli bilimsel destek alındı mı sizce? Yoksa yine arsa rantı üzerinden mi hesaplar yapıldı? Kaç alt merkez planlandı ki bunu planlamanın tam zamanı idi. Kalıcı konut yapmak ile yeni bir şehir inşa etmiş olacak mıyız? Bir şehir yalnızca konuttan mı ibarettir? Örneğin, Sosyal donatılar, kültürel donatılar, alt yapı ve çevre ilişkisi, ticari sınıflandırmalar yapıldı mı? eğitim kurumları ve ulaşım altyapısı ne derece sağlıklı planlandı? Şehre yön verecek olan gelecek yüzyılın adımları böyle günlük hesaplar ile içeriksiz ve rastgele atılabilir mi? Tamam çaba var ama bilgi ve akla dayalı bir planlama yok gördüğüm kadarı ile.

GELİN, SORUNLARA KARŞI GÜÇ BİRLİĞİ YAPALIM

Cömertoğlu: "Bir şehrin kaderinden bahsediyoruz dostlarım. Bir şehrin geleceğinden. Bu dağınık, kontrolsüz çaba korkarım başımızı çok ağrıtacak ve vebali çok ağır. Gelin toplanalım. Devlet kurumları, sivil toplum ve üniversiteler ile güç birliği yapalım. Siyaset üstü bir “Malatya Gelecek Platformu” oluşturalım. Gerekirse yerel yönetim yetkisi ile bazı önemli başlıklarda referandum yapalım. Ortak geleceğimiz için ortak ve demokratik kararları bilimin ışığında alalım ve yine güç birliği ile uygulayalım. Bu defa siyasi ayrım yapmadan tüm güzel akılları bir araya getirelim.  Zararın çok başındayız. Dönelim bu zarardan. Böyle devam etmek toplumda deprem etkisini en az bir yüz yıl daha uzatmak demek. En azından ben kendi adıma bu vebale razı değilim. Siz razı mısınız?" dedi. 

HABER MERKEZİ-ARAPGİR