dore okulları
Malatya
20 Eylül, 2024, Cuma
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Ersoy BABA / Ne Kadar Uzağı Görebiliyorsun?


Ersoy BABA / Ne Kadar Uzağı Görebiliyorsun?
Ersoy BABA yazdı.
Narin

Merhaba değerli okurlarım. 

Uzun yıllar önce sorarlardı bu soruyu; 

-“Ne kadar uzağı görebiliyorsun?”

O zamanlar ehliyet için sürücü kursları yoktu. Kendiniz öğrenirdiniz ve Emniyet müdürlüğünün bünyesinde Şoförler Derneği’nin kontrolünde girerdiniz sınavlara. Yazılı sınavlarda emeğinizin karşılığı mutlaka verilirdi. İş direksiyon sınavına gelince yanlış hatırlamıyorsam 4 kere sınava girme hakkı vardı. Sürücü adayı 4 kerede direksiyon sınavını kazanamazsa dosyası yanar ve her şeye yeni baştan başlardı. İlk iki sınavda ağzıyla kuş tutsa başarısız sayılırdı. 3. Sınava girdiğinde komisyondaki görevli aracın içindeyken pişkin pişkin “ne kadar uzağı görebildiğinizi” sorardı. Bu artık bütün sürücü adaylarının öğrendiği bir soru idi. Cevabı da basitti:

-“300 metreyi görebiliyorum.” Yani “beni direksiyon sınavından geçirirseniz 300 lira verebileceğim” demekti. O zamanın 300 lirası da şimdiki gibi değil. Şimdinin 3 BİN Lirası gibi bir para. Bu cevapla beraber vitesin yanına o para konurdu. Sınav başarı ile tamamlanmış olurdu. 

Sürücü kursları başladıktan sonra bir süre daha bu soru ve cevabı sürdü. İşlemler tamamen sürücü kurslarına geçtiğinde ise o soru ebediyete intikal etti. Ancak tabiat boşluk kabul etmez. Komisyonun haksız aldığı para sürücü kurslarında derslere devam etmeden, devam etmiş gibi gösterilip sadece sınava girme imkânı karşılığı bir şekilde devam etti. Bu şekilde hilelere başvuran sürücü kursları işini ciddiyetle yapan, kazandığı paranın karşılığını eksiksiz eğitim vererek karşılayan sürücü kurslarının da müşterilerini kapıyordu.

O zamanlar gençtim. Yani daha bi gençtim. Kafam muzipliğe çalışıyor, onu da teknoloji ile birleştirip olağanüstü şakalar üretebiliyordum. Gerçi şimdilerde de aynıyım, ama biraz elimi eteğimi çekmiş gibiyim.

Resmi bir yuvarlak damgayı bilgisayarda tarattım. Üzerindeki yazıyı o zamanın yeni yeni yaygınlaşan Photoshop ile Bakanlığın damgasına çevirdim. Sürücü kurslarının bağlı olduğu Özel Kurslar müdürlüğü Teftiş kurulundan resmi bir yazı oluşturup Kütahya’daki 2 arkadaşımın ortak olduğu sürücü kursuna posta ile gönderdim.

Resmi yazıda 2 kişinin ayrı ayrı şikâyeti sebebiyle kurslara adayların devam etmeden sınava alındığı ihbarı olduğu, bu sebeple kursiyer devam çizelgesi ve yanında 2-3 tane daha defteri 1 hafta içinde Ankara’daki teftiş kuruluna getirmelerini aksi halde kursun önce 3 ay, sonra da açılmamak üzere sürekli kapatılacağı bilgisi vardı. Altta da 1 baş müfettişin, 3 tane de müfettişin imzası vardı. 

Kütahya niree? Ankara nire? Buradaki en yakınları ben olduğumdan mektup ellerine geçtiği anda beni aramalarını bekledim. Nitekim öyle de oldu. Beni arayıp “Özel Kurslar Müdürlüğünde tanıdığım olup olmadığı” nı sordular.

-“Evet. Orada tanıdığım arkadaşım var. Konu nedir?”

Sıkı bir telaş içinde konuyu anlattılar. Evrak numarasını falan da aldıktan sonra telefonu kapattım. Ertesi gün kendilerini aradım.

-“Özel Kurslardaki arkadaşım konuyu araştırmış. Müfettişleri de iyi tanıyor ve ikna edebilecekmiş. İkna için Kütahya’dan samur fırçalı el işi özel çini tabak göndermeniz iyi olur. 4’ü müfettişlere, biri de işi halledecek arkadaşa. Ben kendim için bir şey istemiyorum” dedim.

Gece yarısı telefonum çaldı. Özel hazırlanmış 5 adet çini tabağın otobüse verildiği söylendi. Sabahın 5’inde otobüsü karşılayıp emanetleri aldım.

Hepsi ayrı ayrı hediye paketi yapılmış tepsi büyüklüğünde çini tabaklardı.

Bir gün sonra arayıp, konunun kapandığını, ihbar dilekçelerinin bir şekilde yok edildiğini, tehlike kalmadığını söyledim. Çok sevindiler. Onların bu sevinci benim vicdan azabımı azaltmıştı. O kadar sevindiler ki adeta “iyi ki işletmişim. Yoksa bu mutluluğu tadamayacaklardı” gibi bir ses oluşturdu içimde.

O arkadaşlar bu korkudan sonra o yamuk işleri kolayca bırakınca da “hayırlı ve doğru bir işe vesile oldum” diye sevindirik bile oldum. Sıcağı sıcağına yaptığım şakayı anlatırsam ceset parçalarım değişik çöplüklerden toplanır diye düşündüğümden o konunun mevzusunu uzun yıllar açamadım.

...

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BURAYA > TIKLAYINIZ 

 

 

 

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!

casibom-aresbet-tokyobet-tokyobet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-g�venilir casino siteleri-aresbet-Deneme Bonusu-aresbet-aresbet-