Hayatın Enkazı: Rıdvan Mertöz’ün Çocukluk Yıllarındaki Yıkım
Rıdvan Mertöz’ün çocukluk evi, Malatya’da yaşanan büyük depremin ardından yıkıldı. Bu yıkım, onun sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal bir enkazla da baş etmesine neden oldu.
Bölüm 1: Çocukluğun Tozlu Sokağı ve Yıkılan Rüya
1955 yılında Malatya’da doğan Rıdvan Mertöz, çocukluğunu dar ve toprak damlı evlerin sıralandığı mahallelerde geçirdi. Onun evi, büyük kerpiç duvarlı, ahşap çatılı bir yuva, her çocuğun rüyasında şekillenen o masalsı evdi. Ancak bu ev, bir yandan güven ve sıcaklık sağlarken diğer yandan kırılganlığını her fırsatta hatırlatıyordu. Malatya’nın sert ikliminde, kışın buz kesen, yazın ise sıcağıyla kavrulan bu ev, Rıdvan’ın tüm çocukluk hayallerinin içinde yeşerdiği bir dünyaydı. Ancak 1964’te yaşanan büyük Malatya depremi, sadece fiziksel yapıları değil, Rıdvan’ın ruhunu da yerle bir etti.
Depremin olduğu o karanlık geceyi, yıllar sonra bile zihninde tüm detaylarıyla taşıyordu. Sarsıntılar, göğü yırtarcasına gürleyen bir sesle evlerini sarstı. Her şey birkaç saniye içinde alt üst oldu. Rıdvan’ın yaşadığı o korku, bir çocuğun yüreğinde kalıcı bir iz bıraktı. O gün, sadece kerpiç duvarlar değil, onun güven dolu çocukluk rüyaları da yıkıldı. Rıdvan, enkaz altında kalmasa da o anların ağırlığını yıllar boyunca ruhunda taşıdı. Çocukluğunun simgesi olan ev, bir anda moloz yığınına dönüştü ve ardından içindeki huzur duygusunu da götürdü.
O günlerin ardından, Rıdvan için hayatın ne kadar kırılgan ve beklenmedik olduğunu kavramak kaçınılmaz oldu. Babası Hacı Mustafa Mertöz, o sıradan bir demirci değil, Rıdvan’ın en büyük dayanağıydı. Depremin ardından babası ona destek olmaya çalışsa da, çocuk yaşta yaşadığı bu kayıp, Rıdvan’ın gözlerinde derin bir hüzün bırakmıştı. Her sabah o yıkıntının karşısında durup eski günlerini hatırlarken, bir yandan da içindeki direnme gücünü yeniden inşa ediyordu. Malatya’nın acımasız kışında, toprak damlı o evin sıcaklığını özlerken, bir daha asla çocukluk rüyalarının aynı olamayacağını da biliyordu.
Malatya’nın tozlu sokaklarında bu yıkıntıların arasında büyüyen Rıdvan, babasının atölyesinde çıraklık yaparken her çekiç darbesinde bu kayıp hissini de yenmeye çalışıyordu. Kaynak makinasının kıvılcımları yüzünü yakarken, aslında içindeki acıyı biraz daha sindiriyordu. Depremden sonra hayat bir daha asla aynı olmadı. Güvenli bir yuvanın nasıl bir anda enkaza dönüşebileceğini bilen biri olarak, hayatın acımasızlığını da erken yaşta tanımıştı.
Rıdvan, yıkılan çocukluk evini, bir daha asla geri gelmeyecek anılarını ardında bırakıp yeni bir hayat inşa etmek zorundaydı. Babasının yanında çalışırken, demire şekil verirken, kendi içinde de yeni bir Rıdvan oluşturuyordu. Her kaynak kıvılcımı, her çekiç darbesi onu biraz daha güçlü ve dirençli kıldı. Depremle yıkılan sadece ev değil, Rıdvan’ın çocukluk masallarıydı; ama o, bu enkazın altından güçlenerek çıktı.
Bu ilk bölümde, Rıdvan Mertöz’ün çocukluğundaki yıkım ve yeniden ayağa kalkma hikayesine tanıklık ediyoruz. Beş bölümlük bu dizide, Rıdvan’ın zorluklara karşı nasıl direnç geliştirdiğini ve başarıya uzanan yolda adım adım nasıl güçlendiğini izlemeye devam edeceğiz.
HABER MERKEZİ-MALATYA TİME
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Yasin
14-11-2024 12:41Malatya nın yeni ufuklara ihtiyacı var.. Bu abilerimiz iyiki varlar.. Malatya yeniden doğacak inşallah