İlginç Malatyalılar – 4. Bölüm / Bankalar, Cezaevleri ve Düşen Perdeler

Hüccetullah Hakder yazdı.

1980’lerin ortasına gelinirken Türkiye’nin siyasi atmosferi kadar ekonomik çehresi de değişiyordu. Bankaların kurulup battığı, dövizin bavullarla taşındığı, para ile nüfuzun birbirine karıştığı yıllardı o yıllar. Ve Mustafa Kemal Derinkök, bu fırtınanın tam ortasındaydı.
SSK ve Bağ-Kur arsaları davasında 1 yıl 6 ay hapis cezası almış, ardından Bulgaristan’daki trafik kazasıyla gündeme gelmiş, koltuk değnekleriyle ülkeye dönerek mahkemeye teslim olmuştu. Ama hikâye burada bitmiyordu. Tam tersine, yeni bir fırtınanın eşiğindeydi.
İşçi Kredi Bankası ve İflasın Eşiği
1983 yılı, Kemal Derinkök’ün finans dünyasına damga vurduğu ama aynı zamanda en sert çöküşlerden birini yaşadığı dönemdi.
Daha önce ortak olduğu İşçi Kredi Bankası’nda zamanla en büyük hissedar konumuna gelmişti. Ancak banka, taahhütlerini yerine getiremiyor, müşterilerine verdiği “Castelli tipi” mevduat sertifikalarının karşılığını ödeyemiyordu.
Mart ayından itibaren çöküş hızlandı. Bankaya devlet tarafından el konuldu.
O gün gazete manşetlerinde şu başlık vardı:
“Devletten sonra en büyük benim diyen Derinkök’ün bankasına el konuldu!”
Ama bu sadece ekonomik bir kriz değil, aynı zamanda bir siyasi dosyaydı.
İddiaya göre Derinkök, yurtdışına büyük miktarda döviz kaçırmış, İsviçre bankaları üzerinden kara para aklamıştı.
Bu kez de Türk parasının değerini koruma yasasına muhalefet suçlamasıyla gözaltına alındı.
İlk iddia: 1 milyon doları yurtdışına yasa dışı yollarla çıkarmıştı.
Ancak avukatları hemen devreye girdi.
“Böyle bir para transferi yok. İsviçre bankasından yazılı belge getirdik” dediler.
Dahası, ilk ifadelerin zorla alındığını iddia ederek sıkıyönetim adli müşavirliğine başvurdular.
Ama bu kez rüzgâr tersine dönmüştü.
Derinkök 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı.
Üstelik 2 yıl ticaret ve meslekten men edildi.
Tutuklandı.
Rumeli Hisarı’ndan Bayrampaşa’ya
Cezaevine giren Derinkök için sıradaki sayfa daha karışıktı.
Hakkında bir dava daha açıldı:
İddiaya göre daha önce aldığı cezanın infazını geciktirmek için polislere rüşvet vermişti.
Ve yine gündemi sarsan başka bir hamle yaptı.
1985 yılında dönemin İstanbul Emniyet Müdür Muavini Saadettin Tantan ve Kaçakçılık Şube Müdürü Orhan Uzer hakkında işkence iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Savcılığa verdiği dilekçede, bu iki emniyet müdürünün kendisine “elektrik vererek işkence yaptığını” iddia etti.
Bu dosya da kamu davasına dönüştü.
Ama bu sırada, Derinkök’ün lüks yaşamı da çözülmeye başladı.
Mal varlıkları haczedildi.
O dillere destan Rumeli Hisarı’ndaki yalı, icra yoluyla satışa çıkarıldı.
İddialara göre son model Jaguar arabasının taksitlerini bile ödeyememişti.
Borçtan, icradan, dosyadan geçilmiyordu artık.
Ve O Cümle: “Eskisinden Daha Güçlü Döneceğim”
Ama Derinkök pes etmedi.
1989 yılında basına verdiği bir demeçte,
“Eskisinden daha güçlü döneceğim” dedi.
Ve gerçekten de…
Bir süre sonra yeniden sahnedeydi.
Ama bu defa sahne, bambaşka bir perdeyi aralayacaktı:
Abdi İpekçi cinayetiyle bağlantı iddiaları.
DEVAM EDECEK
**
İlgili Yazılar:
İlginç Malatyalılar – 1. Bölüm
https://www.malatyatime.com/haber/ilginc-malatyalilar-1-bolum-106795
*
İlginç Malatyalılar – 2. Bölüm
https://www.malatyatime.com/haber/ilginc-malatyalilar-2-bolum-106823
*
İlginç Malatyalılar – 3. Bölüm / Skandallar, Soruşturmalar ve Kaçırılan Uçak
https://www.malatyatime.com/haber/ilginc-malatyalilar-3-bolum-skandallar-sorusturmalar-ve-kacirilan-ucak-106861

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.