Kırış: Karma eğitim sistemi kaldırılmalı!
Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şemsettin Kırış, karma eğitim sisteminin kaldırılması gerektiğine işaret ederek, gençlerimizde deizmin artmasının asıl sebebi 18 yaşına kadar karma zorunlu eğitimdir, dedi.
Türkiye Aile Meclisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şemsettin Kırış, deizmin yayılma hızını ekileyen faktörleri anlattı. Kırış: Karma liselerde Milli Eğitim’in temel metinlerde “dindar nesil” hedefinin geçmemiş olması ve verilen din eğitimindeki ruhsuzluk da deizmi beslemektedir. Fulbright, Lanzarote, Cedaw ve İstanbul sözleşmeleri gibi uluslararası metinlerin gölgesinde yetiştirilen bir gençliğin deizm dışında bir seçeneği tercih etmesi kolay değildir. Çünkü eğitim sistemi, hukuk, medya ve ekonomi, deizmi desteklemektedir. Gençlerde “dindar nesil” olma arzusunu canlandırmadan sürdürebilir sağlam aile yapısı beklentisinde bulunmak ham hayaldir. Gençlerde evlenme yaşının belirsizliği ve dinin kabul edebileceği meşru cinselliğin imkânsıza yakın zorluğu deizm eğilimini artırmaktadır." dedi.
"BÖYLE BİR TUTUMU DİNİN KABUL ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Psikanalizle ilgili çalışmalar dindarlığın doğasının cinsellik ile de ilgili olduğunu ortaya koymuştur. Gençlerimiz için cinsel hayat aslında ergenlik ile beraber başlamaktadır. Bunu en geç 15 yaş olarak kabul ederseniz değerlendirme daha kolay olur. Zorunlu eğitime göre her genç 18 yaşına kadar okulda tutulmak zorundadır. Okullarda özellikle öğrenci kıyafetlerinde büyük bir değişim yaşanmıştır. Eskiden kıyafet disiplini vardı, öğrencilere forma giydirilebiliyordu. Şimdi öğrenciler için en yaygın kıyafetin ne olduğunu anlamanız için balet giysisini zihninizde canlandırmanız yeterlidir. Kız öğrenciler için de erkek öğrenciler için de en yaygın giysi balet giysisine en çok benzeyen giysi haline gelmiştir. Psikanalitik açıdan baktığımızda bu giysi, hem kız öğrencileri için hem erkek öğrenciler için yoğun bir cinsel baskı demektir. Bunun yanı sıra gençler sınırsız sayıda görsel ve sanal cinsel içeriğe muhatap, bununla birlikte dinin kabul edebileceği fiilî cinsellik imkânsıza yakın zorlaştırılmıştır. Ülkemiz şartlarında ortalama bir evliliğin 25-30 yaş aralığında gerçekleşmesi söz konusu olabildiğinden dinin kabul edebileceği bir cinsel hayatın zorluğu ortadadır. Gençlerde evlenme yaşının belirsizliği ve dinin kabul edebileceği meşru cinselliğin imkânsıza yakın zorluğu deizm eğilimini artırmaktadır. Bazıları, din karşılıklı rızaya dayalı cinselliği kabul ediverse sorun çözülmüş olacak diyebilir. Böyle bir tutumu dinin kabul etmesi mümkün değildir. Bu durumda deizm fiilen devreye girmektedir. “Manevi değerlere saygılıyım, din karşıtı değilim ama özellikle kadın erkek ilişkileri ile ilgili dinin koyduğu sınırlara uymak zorunda değilim” şeklinde özetlenebilecek bir söylem söz konusu olabilmektedir. Gencimizin karşısındaki tek seçenek karşılıklı rızaya dayalı cinselliktir. Bunu dînî açıdan bir yere oturtmak mümkün değildir.
KARMA ve ZORUNLU EĞİTİM KALDIRILMALI
Türk Milli Eğitimi 18 yaşına kadar kız ve erkek çocuklarını karma olarak okulda tutma üzerine kurgulanmıştır. Buna karşılık 2023 eğitim vizyonunda okullar, “millî ve manevi erdemlerle birlikte yaşam becerilerinin içselleştirildiği mekânlar” olarak gösterilmiştir. Planlanacak ilk eğitim vizyonunda okullar, “dinimizin helal ve haram saydığı şeylerin bilgisi ile bu bilgilerin nasıl hayata geçirileceğinin öğretildiği mekânlar” olarak tanımlanmalı ve karma ve zorunlu eğitim kaldırılmalıdır.
KIRIŞ, DEİZMİ DESTEKLEYEN HUSUSLARI ŞÖYLE SIRALADI:
Okullarda verilen din ve din bilimleri eğitiminin içeriği ile ilgili deizmi destekleyen hususlar da şunlardır:
Hz. Peygamber’i vahye muhatap olmakla kalmamış, örnek bir hayat yaşamış bir insan olarak anlatmak yerine akıl ve zekâsıyla bedevileri çekip çevirmiş bir “uyanık adam” olarak gösteren din eğitimi ya da din bilimleri tahsili deizmi beslemektedir.
“Hz. Peygamber’in Kuran dışı bir mucizesi yoktur, mucizelerin tamamını hurafe, uydurma, efsane şeylerdir” söylemine dayalı din eğitimi ya da din bilimleri tahsili deizmi beslemektedir.
Dini akıl ile eşitleyen söylem deizmi desteklemektedir. Dini akıl ile eşitlediğinizde ruhu kalmaz, deizm kendiliğinden gelir. Dinin iki kaynağı olan kitab ve sünnetin akıl ile değiştirilebilirliğini savunanlar deizmin sebebini başka yerde aramak yerine kendilerine ayna tutmalıdırlar. Nitekim dini rasyonelleştiren söylemle yazılmış kitapların gençlere okutulması deizmi azaltmamaktadır. Çünkü deizm bir entelektüel sancı sorunu değil, dine uygun olmayan ortamlarda dinin icaplarının uygulanması ve sosyalleşmenin biçimi ile ilgili bir sorundur.
Hz. Peygamber’in birinci kuşak takipçileri olan sahâbe-i kirâmı gözden düşüren söylemler deizmi desteklemektedir.
İslamî ilim ve kültür mirasının günümüze ulaşmasında emeği geçen âlimleri gözden düşüren söylemler deizmi desteklemektedir.
Müslümanları yeryüzünün en sefil insanları olarak gösteren söylemler deizmi desteklemektedir. Ahlakı dinden ayırıp kendi ahlakına bakmadan Müslümanların ahlakı üzerine yargılarla dolu söylem üretimi deizmi desteklemektedir.
Müslümanların geri kalmışlığı iddiası üzerinden ümmet düşmanlığı da deizmi desteklemektedir.
DEİZMİN ASIL NEDENİ NEDİR?
Netice itibariyle şunu söylemek istiyoruz. Deizmin asıl nedeni eğitimin temel amaçlarıyla ilgili devletin resmi belgelerinde “dindar nesil yetiştirmenin” bir hedef olarak gösterilmeyip manevi erdemli gençlikle yetinilmiş olmasıdır. Uygulama değil bilgi temelli, öğretmekten çok sorgulama kisvesi altında kurcalama ve şüphe uyandırmaya dayanan bir din eğitimi de deizmi destekleyen alt yapının tuzu biberi olmaktadır. Karma ve zorunlu 18 yaşına kadar eğitim kaldırılmalı, din bilgisi ve din bilimleri eğitimi ruhsuzluktan kurtarılmalıdır.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.