Murat ÇETİN / Bölünmüş ümmet: Mezhepler nasıl birbirine düşürüldü?

Murat ÇETİN yazdı.

(“Mezhepler, Kitaplar ve Ümmetin Kırılma Noktaları: 5 Asırda 5 Büyük İhmal” yazı dizisinin 5. ve son bölümü)
İslam ümmeti, “tek bir vücut” olarak inşa edilmişti. Kur’an’ın aydınlattığı yol belliydi, Resûlullah’ın (sav) sünneti ortaktı. Peki ne oldu da, Müslümanlar mezhep kavgasının pençesine düştü? Mezhep imamları, ilim mirasını ümmeti birleştirmek için bırakmışken, neden bu miras ayrışmanın sebebi hâline geldi?
Tarih boyunca Müslümanlar, ittihad yerine ihtilafı seçti. Mezhepler, Kur’an ve sünnetin hayata tatbik edilmesi için bir metot olarak ortaya çıkmıştı, ancak zamanla “kesin doğrular” gibi algılanmaya başlandı. Bu noktadan sonra, alimlerin görüş ayrılıkları, bir ilmî zenginlik olmaktan çıktı, siyasi ve sosyal bir ayrışmaya dönüştü.
Mezhepler neden birbirine karşı konumlandı?
İmam-ı Azam Ebu Hanife ile İmam Malik aynı ümmetin alimleriydi. İmam Şafii, hem Ebu Hanife’nin hem de İmam Malik’in öğrencilerinden ders aldı. İmam Ahmed bin Hanbel, İmam Şafii’nin talebesiydi. İlim, nesilden nesile aktarılıyordu. Ancak yöneticiler, bu ilim mirasını birliği güçlendirmek için değil, mezhep çatışmalarını körüklemek için kullandı.
Siyaset, mezhepleri birer güç aracı hâline getirdi. Halifeler ve devlet adamları, kendi otoritelerini güçlendirmek için bazı mezhepleri destekleyip diğerlerini dışladı. Bu durum, halkın da bir mezhebi diğerine karşı konumlandırmasına sebep oldu. Birbirine düşman hâle gelen mezhep mensupları, ümmetin parçalanmasının en büyük sebeplerinden biri hâline geldi.
Osmanlı öncesinde ve Osmanlı döneminde tartışma meclisleri düzenlendi. İlk bakışta bunlar ilmî münazaralar gibi görünüyordu ama gerçekte bu toplantılar âlimlerin birbirini alt etmek için yarıştığı, halkın da bir tarafı tuttuğu büyük kavgalar hâline gelmişti. Hakikati arama yerine, haklı çıkma mücadelesi başladı.
Savaş meydanına dönen ilim arenaları
• Emeviler ve Abbasiler döneminde, mezhepler arasında ciddi ayrışmalar yaşandı. Şafii-Hanefi çekişmeleri ve kelam mezhepleri arasındaki derin ihtilaflar, Müslümanları bir araya getirmek yerine daha fazla böldü.
• Osmanlı döneminde, bazı dönemlerde Hanefi ve Şafii mezhepleri arasında açık çatışmalar çıktı. Hanefi uleması ile Şafii uleması birbirini suçladı hatta bu tartışmalar bazı şehirlerde camilerin bölünmesine kadar vardı.
• Timur döneminde, Sa’deddin Teftazani ile Seyyid Şerif Cürcani arasındaki akide mücadelesi yıllarca sürdü. Timur, bu tartışmaları kışkırttı, âlimleri birbirine düşürdü. Sonunda, Teftazani üzüntüsünden hastalandı ve vefat etti.
Âlimler ilmî meseleleri tartışırken, Müslüman halk onları desteklemek yerine bir tarafın galip gelmesini izledi. Ve sonunda bu bölünme, ümmetin zayıflamasına sebep oldu.
Ümmetin güçsüzleşmesi, düşmanların işine geldi
Mezhepler, ümmetin Kur’an’ı daha iyi anlaması için bir yöntem olmalıydı. Ancak Müslümanlar, mezhebi bir yöntem değil, kimlik olarak gördü. Bir Şafii, bir Hanefi ile aynı safta namaz kılamaz hâle geldi.
Bu bölünme, dış düşmanların işine yaradı. Müslümanlar birbirleriyle uğraşırken, Moğollar Bağdat’ı yaktı, Haçlılar Kudüs’ü işgal etti, Batı dünyası İslam coğrafyasına sömürgeci düzenini dayattı. Müslümanlar, mezhep tartışmalarına gömülüp birbirine saldırırken düşmanları onları parçaladı.
Tek çıkış yolu: Kur’an’ı üstün tutmak
Peki, bu bölünme nasıl durdurulur? Tek bir çözüm var: Kur’an’ı ve sünneti, tüm mezheplerin üstünde görmek. Mezhepler bir araçtır, amaç değil.
• Bir Müslüman, mezhebini dinin önüne koymamalı.
• Mezhep farklılıklarını ümmeti ayrıştıran değil, zenginleştiren bir unsur olarak kabul etmeli.
• İhtilaf, rahmettir ancak bu rahmet, kavgaya dönüşmemelidir.
Selam ve dua ile...
Fiemanillah.
KAYNAK: DİRİLİŞ POSTASI GAZETESİ
LİNK: https://www.dirilispostasi.com/bolunmus-ummet-mezhepler-nasil-birbirine-dusuruldu

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.