Naci Görür’den, öğretmene “Bilgisiz zat” yakıştırması!..

Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaraları sarılırken, Malatya merkezli bir tartışma da yaşandı. Prof. Dr. Naci Görür ile Selahattin Gürkan arasında büyük bir hareretle süren tartışmadan bahsediyoruz. Bu tartışmaya tarafsız bir gözle bakmanın hem topluma hem de ülkemizi yönetenlere büyük faydası olacağını düşündüğümüz bir yazıdan alıntı yapalım isteriz. Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Çetin’in Diriliş Postası için kaleme aldığı “Bu tipler için 'Allah' demek, bilime hakarettir!” Başlıklı yazısı şu şekilde başlıyor: Hakk Teâlâ’nın, insanları iyiye ve güzele yöneltmek, kötü ve çirkinden uzaklaştırmak için peygamberler aracılığıyla bildirdiği ilahi kanunlara “Din” denilir. Dinin  gayelerinden biri de; İnsanoğlunun hem dünya, hem de ahiret hayatındaki muvaffakiyetidir. Buna, “Saadet-i dareyn” de denilir. Bu alemde olup bitenlerin, hangi kanunlara göre meydana geldiğini tespit etmeyi amaçlayan insani faaliyetlere de, “Bilim” denilir. İlim veya bilimin amacı, tabiatı tam ve eksiksiz olarak anlamak, eşyanın veya varlığın hakikatini kavrayabilmektir. Sonuç olarak bilim ile dinin nihai amacı, dünyaya gelen insanın huzur ve mutluluk içerisinde yaşaması ve ahiretini mamur etmesine yardımcı olmasıdır.”
İşte Murat Çetin, bu şekilde başlayan bir yazı kaleme almıştı. Söz konusu yazının tamamını “https://www.malatyatime.com/makale/bu-tipler-icin-39allah39-demek-bilime-hakarettir-77243” linkine tıklayarak okuyabilirsiniz.

GÜRKAN: NACİ GÖRÜR HOCA!..
Şimdi gelelim Selahattin Gürkan-Naci Görür tartışmasına…  
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, bir dost meclisindeki sohbetinde “Bende bir bilim adamıyım, ben de öğretmenim bu Naci Görür hoca var onun açıklamaları tabi deprem fay hatları var bu bilimsel rapor. Ama Cenab-ı Allah’ın Kur-an’ı Kerim’de ayetleri var, insanlara nasihatleri var. İnsanoğlu ne zaman azmışsa buna benzer felaketler ile karşı karşıya kalmıştır. Onun için biz kendi durumumuzu düzeltmedikçe Allah bizim durumumuzu düzeltmez. Ayeti kerimede var ‘Bir Millet kendini düzeltmedikçe Allah o milletin durumunu düzeltmez. Ben hepinize teşekkür ediyorum. Ama bizim vatandaşlarımız çok kadirşinas vatandaş. Ben vatandaşımızda en ufak böyle bir tepki görmedim. Bu tarz provakatif şeyler bin kişiden, on bin kişiden biri çıkıyor. O da çıkacak ki o binlerce insanın kıymetini bilelim” dedi.

SELAHATTİN GÜRKAN İÇİN “BİLGİSİZ ZAT” DEDİ
Naci Görür ise o dost meclisindeki konuşmaların haber yapılması üzerine sosyal medya hesabından, “Şimdi haberlerde izledim. Malatya Belediye Başkanı depremde yıkılan evleri ve ölen canlarımızı azdıkları için böyle bir sonuçla karşılaştıklarını ima ediyor ve bir vesile ile benim de adımı kullanıyor. Bilim insanları yıllarca önceden depremin Malatya’ya gelmekte olduğunu söylediler. Ben her vesileyle Malatya’yı, Erkenek’i, Sinciki’i uyardım. Defalarca Malatya’ya depremin gelmekte olduğunu, önlem alınması gerektiğini söyledim. Valilik ve Belediye huzurunda konuşmalar yaptım, İnönü Üniversitesinde konferanslar verdim. Canlarımızı korumak için kılını dahi kıpırdatmayan yerel yönetici temsilcisi şimdi Malatya’nın güzel insanlarını ve ölen canlarımızı azdıkları için öldüler diye suçluyor. Bir doğa olayını kutsal inançlarımızı da lekeleyecek şekilde yorumlayan bu bilgisiz zatı tüm Malatyalılara şikayet ediyorum. Gereğini yapacağınızdan hiç kuşku duymuyorum.” ifadelerini kullandı.

“AZGIN” KELİMESİNİ DUYUNCA, AKLINIZA SADECE BİR ŞEY Mİ GELİYOR?
Öncelikli olarak şunu belirtelim ki; Selahattin Gürkan’ın bir dost meclisinde konuşuyor. Yani bunu topluma açık bir ortamda, televizyon kamaraları ve gazetecilerin olmadığı bir ortamda konuşuyor. Naci Görür ise bunu alıp, milyonların takip ettiği bir sosyal medya platformunda kendine göre cevap veriyor. Ayrıca, gördüğünüz gibi Selahattin Gürkan, edebini bozmadan, bir öğretmene yakışır bir şekilde Naci Görür’den bahsederken “Hoca” diyor. Prof. Naci Görür ise “Bilgisiz zat” diyerek kendince, Selahattin Gürkan’a hakaret ediyor. Selahattin Gürkan, yüzlerce öğrenci okutmuş, binlerce insanın oyunu almış biri. Hadi belediye başkanlığını kabul etmediniz de en azından bir öğretmene “bilgisiz zat” demeyi kendinize nasıl yakıştırıyorsunuz?
Hadi bütün bunları da bir kenara bıraktık. Selahattin Gürkan’ın da bir depremzede olduğunu aklınıza getiremiyorsunuz?
Ayrıca “Azgın” kelimesini görünce sadece bel altı meseleleri niye aklınıza getiriyorsunuz?
Yaptığı işi savsaklayana, yaptığı işin hakkını vermeyene, karşısındakini hakir görene, bulunduğu makamı karşısındakine baskı aracı olarak kullanana, haraç alana, rüşvet yiyene, bilgisiyle insanları terörize edene, ucuza aldığı malı pahalıya satana veya karşısındakini aşağılayana da “Azgın” denilebileceğini düşünmekten aciz misiniz?

ALIŞACAKSINIZ!..
Çağdaş görünümlü tiplerin, kendileri gibi düşünmeyenleri, hemen her fırsatta “Cahil” diye yaftalamaktan çekinmediği bir toplumda yaşıyoruz maalesef. Yine maalesef, toplum olarak, okumuş cahillere, neyi, nerede, nasıl konuşmaları gerektiğini öğretememiş olmanın sıkıntısı var içimizde. “Besmele duymuş Şeytan gibi hırçınlaşanların “Cehalet”le suçladığı Selahattin Gürkan gibi insanlar, “Allah, Kur-an-ı Kerim, Peygamber, din, iman” demeye devam edecek. “Okumuş cahiller” de buna alışacak. Biz de gereğini yapacağız…