Platonik Bir Sevda: Arapgir ve Malatya Sevdası – Bölüm 2

HEMŞERİLİK VE MALATYA’YA BAĞLILIK

Yüksel Çengel, Malatya ve Arapgir’e duyduğu sevgiyi her fırsatta dile getirirdi. İstanbul doğumlu olmasına rağmen çocukluğunun büyük kısmını geçirdiği Arapgir, onun için bir yuva, bir tutku haline gelmişti. Çengel, çocukluk yıllarından itibaren, Malatya’nın kültürünü, değerlerini ve dostluklarını hayatının merkezine koymuş biriydi. Bu bağı “platonik bir sevda” olarak tanımlayan Çengel, memleketinden uzakta yaşasa da her zaman kalben Malatya’ya ait hissetmişti.

Bu sevgi, Çengel’in hemşehrileriyle güçlü dostluklar kurmasını sağladı. İstanbul’da yaşadığı yıllarda bile, Malatya’dan İstanbul’a gelen gençleri desteklemekten mutluluk duydu. “Malatya, insanın ruhunda derin bir iz bırakır. Biz de o izlerle büyüdük ve Malatyalı kimliğimizle gurur duyduk,” diyen Çengel, hemşehrileriyle kurduğu bağları bir ömür boyu sadakatle taşıdı.

MALATYA’YA VEFA: HEMŞEHRİLERİNİN YANINDA OLMAK

Çengel, Malatyalılar arasındaki dayanışmayı güçlendirmek ve memleketinin sorunlarına çözüm aramak için birçok sivil toplum kuruluşunda aktif görevler aldı. Malatyalı İş Adamları Derneği (MİAD) gibi oluşumlarda yer alarak Malatya’nın tanıtımı ve gelişimi için elinden gelen katkıyı sunmaya çalıştı. MİAD’ın her toplantısında, Malatya’nın ihtiyaçlarını gündeme taşır ve çözüm önerileri getirirdi. “Malatya’ya olan vefa borcum, burada elimden geldiğince hizmet etmek” diyerek bu çalışmalara büyük önem verirdi.

Malatya’ya duyduğu sevgi, onun için sadece bir nostalji değil, yaşama amacıydı. Malatya’yı her fırsatta ziyaret eder, orada dostlarıyla buluşup onların dertlerini dinlerdi. Özellikle gençlerin eğitimi konusunda büyük bir hassasiyet taşıyan Çengel, “Zengin olsam, servetimin çoğunu Malatyalı gençlerin eğitimine harcardım” derken, Malatya için duyduğu sevgiyi bir miras olarak bırakmayı hayal ederdi.

MALATYA’NIN GELECEĞİNE DAİR UMUTLARI

Yüksel Çengel, Malatya’nın büyüyen bir şehir olarak kalkınmaya büyük potansiyel taşıdığına inanıyordu. Şehrin sanayi ve ticarette daha fazla gelişmesi gerektiğini vurgulayan Çengel, bu eksikliklerin giderilmesi için atılacak adımları desteklerdi. İş imkanlarının artmasının, gençlerin büyükşehirlere göçünü önleyeceğine inanıyordu. “Malatya’nın en büyük sermayesi, halkının üretkenliği ve çalışkanlığıdır” diyerek, sanayi ve eğitimin desteklenmesinin önemine dikkat çekiyordu.

Çengel için Malatya, sadece doğup büyüdüğü yer değil, aynı zamanda değerlerini ve kültürünü daima koruması gereken bir mirastı. Malatya’nın toplumsal yapısında farklı görüşlerden insanların birlik içinde yaşamasını, “Malatyalılar, hoşgörülü ve vatansever yapılarıyla Türkiye’ye örnek olacak bir toplum” sözleriyle anlatıyordu. Bu değerlerin korunmasını her zaman savunan Çengel, Malatya halkına duyduğu sevgiyle kendini her zaman Malatya’ya adanmış hissetti.

Malatya’ya adanmış bir ömür ve memleket sevgisiyle dolu bir yürek… Yüksel Çengel, vefatıyla arkasında böyle derin izler bıraktı.

BÖLÜM:1

Siyasi Hayatın İçinden Geçmiş Bir İsim: Yüksel Çengel – Bölüm 1