Ramazan-ı Şerif’te Oruç ve Kur’an-ı Kerim’in İlişkisi Üzerine Tetkikat

Bu akÅŸam  gerçekleÅŸtirilen dersimizde, muhterem arkadaÅŸlarımızla birlikte Ramazan Risalesi’ni tetkik etme fırsatı bulduk. Bu tetkikatta özellikle altıncı nükte üzerinde duruldu. Altıncı nükte, müellif Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin, Ramazan-ı Åžerif’te eda edilen orucun, yani siyamın, Kur’an-ı Kerim’in nüzulü ile olan iliÅŸkisini izah ettiÄŸi kısımdır.

KUR’AN-I KERİM’İN ZAMAN VE MEKANDAN MÜNEZZEH OLUŞU

BaÅŸlangıçta, Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın kelamı olması hasebiyle zamandan ve mekandan münezzeh olduÄŸu ve keyfiyetinin  tam olarak bilinemeyeceÄŸini vurguladık. Ancak, nüzul açısından, Kur’an-ı Kerim özellikle Ramazan-ı Åžerif’te daha fazla tecelli etmiÅŸtir.

RAMAZAN VE KUR’AN-I KERİM’İN NÜZULÜ

Bilindiği üzere, Kur’an-ı Kerim, Ramazan ayında, Kadir Gecesi’nde, izzet yahut dünya seması denilen mekana indirilmiş ve oradan Peygamberimize 23 yıl boyunca indirilmiştir. Bu bölüm, Kur’an’ın nüzul sürecine ve önemine dair bilgileri içermektedir.

ORUÇ İLE KUR’AN-I KERİM ARASINDAKİ MÜNASEBET

Tuttuğumuz oruç ile Ramazan ayında indirilen Kur’an arasındaki ilişki, orucun Kur’an-ı Kerim’e bir ayna tutması olarak açıklanır. Oruç, Kur’an’ın emirlerine uymakla bireyi dünyevi anlamsızlıklardan ve alçaklıklardan arındırır ve Kur’an’ın indirilmesine karşı bir heyecanla beklemeye yönlendirir.

KUR’AN VE ORUÇ ARACILIĞIYLA MANEVİ YÜKSELİŞ

Oruç tutmak, Kur’an’ın emirlerine tercümanlık yapar ve insanı, Ramazan’daki açlık aracılığıyla kalp ve ruhun daha yüksek seviyesine ulaştırır. Peygamberimiz aracılığıyla Kur’an’ı dinlemek ve onun ezelî hikmetlerine şahit olmak, bu sürecin ayrılmaz bir parçasıdır.

Ramazan-ı Şerif’te Kur’an Okumanın ve Orucun Önemi

Yeryüzü, hususan İslam âlemi, Ramazan-ı Şerif’te, her bir köşesinde hafızların Kur’an okuduğu ve müminlerin büyük bir arzuyla dinlediği bir mescide dönüşür. Bu minvalde, bir mescitte Kur’an okumak ve hafızların bu güzel karşılamasına katılmak, oruç tutmayıp Kur’an’ın emirlerine karşı gelen ve müminlerin öfkesine ve küçümsemesine maruz kalan insanlar kadar mesuldür.