Sessiz Kahraman – Recai Kutan’ın İzinde
Belgesel Yazısı – 2. Bölüm: Mühendislikten Siyasete Adım Recai Kutan, mühendislikten edindiği tecrübeyi siyaset sahnesine taşıdı. Ülkenin önemli su ve enerji projelerine imza atarken, Milli Görüş hareketinin öncülerinden biri oldu. Bu bölümde, Kutan’ın Türkiye’nin gelişimine katkılarını ve 28 Şubat sürecinde yaşadıklarını detaylarıyla ele alıyoruz.
DSİ Yılları ve Türkiye’nin Su Projeleri
Recai Kutan’ın mühendislik kariyeri, onun Türkiye’nin kalkınmasında ne denli büyük bir rol oynayacağını daha ilk yıllardan gösteriyordu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, Devlet Su İşleri (DSİ) bünyesinde çalışmaya başladı. Kutan, DSİ’de görev alarak Türkiye’nin su ve enerji kaynaklarının yönetimi üzerine çalıştı. Bu yıllarda, yalnızca bir mühendis olarak değil, stratejik bir düşünür olarak da kendini gösterdi.
1950’lerin sonunda Türkiye’nin su kaynaklarını verimli bir şekilde kullanarak tarımsal kalkınmayı sağlama hedefiyle çalışmalar yürütüyordu. Kahramanmaraş’a taşınan Su İşleri teşkilatını yeniden yapılandırmakla görevlendirilen Kutan, burada birçok zorlukla karşılaştı ancak pes etmedi. Korkut Özal ile birlikte Malatya’nın ve çevre illerin su ve sulama altyapısını iyileştirmek için büyük çaba sarf etti. Eski projeleri ele alarak yeniden düzenledi ve suyun doğru yönetilmesi için birçok yenilikçi proje geliştirdi.
Korkut Özal ile Malatya Projeleri
Kutan ve Korkut Özal, birlikte çalışarak Malatya’nın tarımsal potansiyelini artırmayı hedeflediler. Derme Sulama Projesi, Medik Barajı ve Doğanşehir’de gerçekleştirilen sulama kanalları gibi projeler, Kutan’ın Malatya’nın tarımına ve ekonomisine yaptığı katkıları gözler önüne seriyordu. Bu projeler sayesinde, Malatya’nın taşlık arazileri suyla buluşmuş, verimli tarım arazilerine dönüşmüştü. Recai Kutan, bu çalışmalar sırasında sadece teknik bir mühendis olarak değil, halkın dertleriyle ilgilenen, çözüm üreten bir lider olarak da öne çıktı.
Kutan, projelerinin Ankara’da nasıl engellerle karşılaştığını anlatırken, dönemin siyasi atmosferine de ışık tutuyordu. Özellikle İsmet İnönü ile olan karşılaşmasında Malatya’nın su projelerini savunurken yaşadığı anılar, onun cesaretini ve projelerine olan inancını yansıtıyordu. İnönü’nün, “Malatya’ya iltimas geçiyorsun” eleştirisine karşı, Kutan, “Mühendislikte iltimas olmaz, projeler matematiğe dayanır,” diyerek yanıt vermişti. Bu kararlılık, onun Türkiye genelindeki su projelerine de yansıdı.
GAP’ın İlk Adımları ve Bölge Müdürü Yılları
Recai Kutan, mühendislik kariyerinde önemli bir sıçrama yaparak, DSİ’nin Türkiye’yi 10 bölgeye ayırma projesi çerçevesinde Diyarbakır’a bölge müdürü olarak atandı. O dönemde henüz GAP’ın (Güneydoğu Anadolu Projesi) adı konulmamıştı, ancak Kutan’ın Diyarbakır’da başlattığı çalışmalar, bu büyük projenin ilk tohumlarını attı.
Fırat ve Dicle nehirlerinin verimli kullanılması, sulama kanalları ve baraj projeleri, onun liderliğinde planlanmaya başlandı. Kutan, su kaynaklarının tek tek projelerle değil, bir havza planlamasıyla yönetilmesi gerektiğini savunuyordu. Bu vizyon, GAP’ın temelini oluşturan düşüncelerden biriydi. Diyarbakır’da görev yaptığı yıllarda, Çat Barajı’nın planlamasını yaparak, Türkiye’nin en kurak bölgelerine su getirecek projelerin öncüsü oldu.
Mühendislikten Siyasete Geçiş
Recai Kutan’ın mühendislik kariyeri, onun teknik bilgi birikimini siyasete taşımasına zemin hazırladı. Türkiye’nin altyapı ihtiyaçlarını derinlemesine anlamış biri olarak, siyasete atılmak onun için doğal bir geçişti. Milli Görüş hareketi lideri Necmettin Erbakan ile yollarının kesişmesi, Kutan’ın siyaset sahnesinde de önemli bir figür haline gelmesini sağladı.
Milli Selamet Partisi’nin kuruluş sürecinde yer alan Kutan, Türkiye’nin her kesimine hitap eden bir vizyon geliştirdi. Kırsal kalkınmadan sanayiye, su projelerinden enerjiye kadar pek çok konuda bilgi ve tecrübelerini siyasete taşıdı. Siyaset, onun için halkına daha geniş çapta hizmet etmenin bir yolu oldu. Kutan, mühendisliğin detaycılığını ve problem çözme yeteneğini siyasi stratejilerine de yansıttı.
28 Şubat Süreci: Mücadele ve Sabır
1997 yılında yaşanan 28 Şubat süreci, Recai Kutan’ın siyasi hayatında önemli bir kırılma noktası oldu. Necmettin Erbakan’ın başında olduğu Refah Partisi’nin hükümette olduğu bu dönemde, ordu ve medya eliyle büyük baskılar yaşandı. Kutan, Erbakan’ın yanında durarak Milli Görüş hareketinin temel ilkelerini savundu. “Bu dönemde sessiz kalmak, haksızlığa rıza göstermek olurdu,” diyordu Kutan.
Erbakan Hoca’nın hükümetten düşürülmesi için yapılan baskılara karşı koyan Kutan, o günlerde kendisini destekleyen inançlı kitlelere sabır ve metanet telkin ediyordu. Kendisinin de yargılandığı bu süreçte, Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen olaylar yaşandı. Recai Kutan, o dönem verdiği mücadeleleri, “Milli iradenin yanında durmak, milletin menfaatini savunmak bizim için her zaman öncelikli oldu,” sözleriyle anlatıyordu.
28 Şubat’ın ardından Recai Kutan, Milli Görüş hareketinin bayrağını taşıyan isimlerden biri oldu. Siyasi yasaklar ve zorluklar karşısında dahi halkına olan inancını kaybetmedi. Kendi ifadesiyle, “Bir lider olarak değil, halkın hizmetkarı olarak” sahnedeydi.
Bir Sonraki Bölümde
Üçüncü bölümde, Recai Kutan’ın Türkiye’nin enerji politikalarına katkıları ve bakanlık yıllarına odaklanacağız. Kutan’ın mühendislik bilgisini siyasete nasıl taşıdığını, enerji projeleri ve Türkiye’nin kalkınmasında üstlendiği kritik rolü ele alacağız.
Yazan: Murat Çetin
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Malatya’da Şok Mağlubiyet: İstanbulspor 4-1’lik Skorla Güldü!
- Malatya'da 24 Saat Açık Eczaneler: Sağlık İhtiyacınız İçin Hemen Ulaşın!
- Yeşilyurt’ta İşçiler Arasında Şantiyede Korkunç Kavga: Yaralı Var, Gözaltılar Yapıldı!
- Battalgazi'de Yıkım Anında Büyük Tehlike: İş Makinesi Çöktü, Operatör İse...
- Zaviye Mahallesi’ne Yatırım: Temelli Caddesi’ndeki Yenileme Ne Zaman Tamamlanacak?
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.