Sevgi BERK / Enerji Tasarrufu Mu, Toplum Huzuru Mu? Sabah Karanlığında Yaşam Tartışması
Yaz Saati Uygulaması’nın etkileri tartışılıyor...
Bir zamanlar, Ekim ayının son hafta sonunda bir ritüel vardı: Saatlerimizi bir saat geri alır, kışın erken gelen karanlığı biraz olsun geç karşılamaya çalışırdık. O dönemde sabahları güneşi görür, karanlıkla vedalaşırdık. Şimdi? Artık Yaz Saati Uygulaması kalıcı ve sabahları çocuklar okula değil, sanki gizli bir göreve gidiyor!
SABAHLAR ARTIK BİR MÜCADELE
Saat erken saatler... Şehir henüz uyanmamış. Sokaklar karanlık. Sırtında çantasıyla yürüyen bir çocuk, sanki bir maceraya değil, zorunlu bir göreve gidiyor. Bir elinde termos, diğer elinde umuduyla adımlarını hızlandırıyor. Yanından geçen bir kadın ise hem işe gitme hem de çocuğunu güvenle okula gönderme mücadelesi veriyor.
Kadınlar için bu durum sadece fiziksel bir mücadele değil. Karanlık, onların omuzlarına daha ağır bir yük bindiriyor. Kendilerini ve çocuklarını güvende hissetme çabası, güne daha başlamadan enerjilerini tüketiyor. Güvenlik kaygısı, sabahın ilk saatlerinden itibaren bir gerilim filmi atmosferi oluşturuyor.
MALATYA’DA KARANLIK SABAHLARIN EKSTRA YÜKÜ
Malatya gibi deprem yorgunu bir şehirde bu sorun daha da derinleşiyor. Yollar, enkaz çalışmaları nedeniyle kapalı veya kısıtlı kullanılabiliyor. Çocuklar otobüs kuyruklarında üşürken, kadınlar ve diğer yetişkinler alternatif güzergahlar aramak zorunda kalıyor. Şehirde karanlık sadece sabahları değil, ruhlarda da hissediliyor. Depremin psikolojik etkileriyle mücadele eden şehir sakinleri için bu karanlık sabahlar, zaten zor olan yaşam koşullarını daha da ağırlaştırıyor.
GÜN IŞIĞINDAN TASARRUF MU, YAŞAM KALİTESİNDEN FEDAKARLIK MI?
Yaz Saati Uygulaması’nın amacı, gün ışığından daha fazla yararlanmak ve enerji tasarrufu sağlamak. Ancak bu durum, karanlık sabahlarda yola çıkmak zorunda olan milyonlarca insan için yaşam kalitesinden ödün vermek anlamına geliyor. Çocukların güvenliği, kadınların huzuru ve toplumun genel refahı, ekonomik tasarruftan daha öncelikli bir konu olmalı.
KÜÇÜK KAHRAMANLAR MI, SADECE ÇOCUKLAR MI?
Sabahın kör karanlığında yola çıkan çocuklar, adeta birer çizgi roman kahramanı gibi hayal ediliyor. Ancak onlar ne Batman ne de Superman. Onlar sadece öğrenmek için okula gitmeye çalışan çocuklar. Kadınlar ise sabahın nöbetçileri değil, sadece hayatlarını idame ettirmek için mücadele eden bireyler.
ESKİ DÜZENE DÖNÜŞ ŞART MI?
Sabahları biraz daha aydınlık bir başlangıç, çocukların okula güvenle gitmesini, kadınların ise karanlıkta endişelenmeden işe başlamasını sağlar. Ekonomik tasarrufun toplumsal huzurdan daha öncelikli olduğu bir düzen sürdürülebilir değildir. Sabahları güvenle yola çıkabilmek, insanların temel bir hakkıdır.
...
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- Adıyaman’da Temel Atma Töreni Gerçekleşti, Malatya İçin Yeni Projeler Yolda!
- Malatya'nın Depremzede Öğretmenlerine MHP'den Vefa Ziyareti
- Malatya'da Vefat Edenler
- Karla Mücadele İçin Kritik Toplantı: Malatya Büyükşehir Belediyesi Kolları Sıvadı
- Devriş Deniz ve Osman Zeki Korkmaz’dan Maç Sonrası Önemli Açıklamalar!
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.