Siyasi Hayatın İçinden Geçmiş Bir İsim: Yüksel Çengel – Bölüm 1

SİYASETE ADIM VE CHP’DE İLK YILLAR

20 Nisan 1938’de İstanbul’da doğan Yüksel Çengel, çocukluk yıllarını Malatya’nın Arapgir ilçesinde geçirdi. Babasının gurbetçi olması nedeniyle ailesiyle İstanbul’a taşınan Çengel, burada lise ve üniversite eğitimini tamamladı. Siyasete olan ilgisi üniversite yıllarında başladı; kısa sürede çevresinde etkili bir isim haline geldi ve Milli Türk Talebe Birliği’nin Genel Başkanlığı’nı üstlendi.

Yüksel Çengel’in siyasi hayatı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) çatısı altında şekillendi. 1977 yılında İstanbul Avcılar Belediye Başkanlığı’na seçilerek başlayan bu yolculuk, onu sırasıyla Bakırköy İlçe Başkanlığı, İstanbul Milletvekilliği ve İstanbul İl Başkanlığı’na taşıdı. 1987-1991 yılları arasında CHP milletvekili olarak görev yaptı. Çengel, siyaset hayatını “topluma hizmetin en etkili yolu” olarak tanımlıyordu ve bu düşüncesiyle her görevde dürüst, adil ve ilkeli bir yönetim anlayışını benimsedi.

Kariyerinde öne çıkan önemli dönemeçlerden biri, 12 Eylül 1980 darbesi sırasında yaşadıkları oldu. Darbe sürecinde üç kez gözaltına alındı; polis merkezlerinde, kışlalarda sorgulandı ve sonunda hakkında takipsizlik kararı verildi. Çengel, bu zorlu dönemi anlatırken, ülkesine olan bağlılığı ve mücadelesinden asla vazgeçmeyen bir duruş sergilediğini vurguluyordu.

BELEDİYE BAŞKANI OLARAK HİZMET AŞKI

1977’de Avcılar Belediye Başkanlığı’na seçilen Yüksel Çengel, burada halka hizmetin ne demek olduğunu yakından yaşadı. Adaylığı açıklandığında kimsenin kazanacağına ihtimal vermediği bir seçim yarışını, yüzde 61 oy oranıyla zaferle sonuçlandırdı. Görev süresi boyunca projeli bir yönetim anlayışı benimsedi; kısa sürede Avcılar’ın altyapı sorunlarını çözerek bölge halkının takdirini kazandı.

Çengel’in belediye başkanlığı döneminde, sağ-sol çatışmalarının yoğun olduğu bir dönemde bile, Avcılar’da birlik ve beraberliği sağlamayı başardığı biliniyor. Belediye meclisinde alınan her kararın oy birliğiyle geçtiği bir dönem yaşandı. Bu süreçte toplumun her kesimiyle iletişim kurmayı, herkesin sesini duymayı önemsediğini vurgulayan Çengel, bu tavrıyla halk arasında derin bir iz bıraktı.

BİR SİYASİ DURUŞ: “SOLCUYUM; AMA ASLA MARKSİST DEĞİLİM”

Yüksel Çengel, siyasi görüşlerini açıklarken net bir duruş sergileyen biriydi. “Evet, solcuyum; ama asla Marksist değilim” diyerek, siyasetin ideolojik temelleri üzerine kendine özgü bir bakış açısı geliştirmişti. Kontrgerilla sorgulamalarında ve çeşitli iftiralara karşı yıllarca mücadele eden Çengel, bu süreçlerde dürüstlüğünden ödün vermediğini, zamanın haklı olanı er ya da geç açığa çıkaracağına inandığını anlatırdı.

CHP içindeki görevlerinde hep partiye hizmeti, halkla iletişimi ve ortak değerler çerçevesinde birleştirici olmayı ilke edinmişti. İstanbul İl Başkanlığı yaptığı yıllarda, parti içi rekabeti uyumla birleştiren Çengel, “Siyasette doğru bildiğim yolda ilerledim, hiçbir zaman kişisel çıkarlarım doğrultusunda kararlar almadım” diyerek, bir döneme damga vurdu.

Vefatıyla bir dönemin tanıklıklarını ardında bırakan Yüksel Çengel, Malatya’dan Türkiye’ye uzanan iz bırakan hayatını, topluma adanmış bir yaşam anlayışıyla sürdüren bir isim olarak hatırlanacak.

Bölüm 2: Arapgir ve Malatya Sevdası

Yüksel Çengel’in, Malatya’ya ve memleketi Arapgir’e olan derin bağlılığına odaklanılacak. Malatya ile olan bağlarını nasıl güçlü tuttuğu, hemşehrilerine duyduğu sevgi ve Malatya’nın kalkınmasına yönelik düşünceleri anlatılacak.