dore okulları
Malatya
04 Mart, 2025, Salı
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Tablacılar ve Hakiki Teşekkürün Adresi

Tablacılar ve Hakiki Teşekkürün Adresi
Murat Çetin Yazdı..
Narin

İnsan, var olduğu günden bu yana nimetleri sahiplenme eğiliminde olmuştur. Oysa gerçekte sahip olduğu hiçbir şey onun değildir. Çünkü bu dünyada vücut giyen, varlık kazanan her şey, yalnızca birer tablacıdır. Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin ifadesiyle, Allah, nimetlerini ve sanatlarını bu tablacılar aracılığıyla insanlara sunar.

Tablacı, malı satmaz; yalnızca ulaştırır. Misal verelim: Bir lokantaya gidiyorsunuz, siparişinizi veriyorsunuz. Tablacı yemeğinizi getiriyor. Peki, yemeğin bedelini tablacıya mı verirsiniz, yoksa yemeği hazırlayan ustaya mı? Elbette yemeği yapan ustaya! İşte bu dünyadaki sebepler de birer tablacıdır. Tıpkı bir garson gibi, Allah’ın nimetlerini insanlara taşır. Ama mülk sahibi değildir!

Şimdi düşünelim…

Bir elmanın hakiki sahibi kim? Eğer sebepler, o elmayı kendileri yapıyor olsaydı, o elmanın fiyatı ne olurdu? Bir toprak zerresi, su damlası, güneş ışını; bunlar bir araya gelip elma yapabilir mi? Hayır! Çünkü sebeplerin elma yapmaya ne şuuru ne de iradesi var. O elmayı yapabilmek için, ilim, kudret ve irade sahibi olmak gerekir. O halde sebepler yalnızca birer vesiledir; hakiki mülk sahibi ise Allah’tır!

İşte Ramazan-ı Şerif bu gerçeği insana en iyi şekilde öğretir. İnsan, açlık vasıtasıyla nimetlere olan ihtiyacını hisseder, nimetlerin doğrudan Allah’a ait olduğunu idrak eder. Gün boyunca yeme ve içmeden men edilen kişi, “Bu nimetler benim değil, üzerinde tasarruf hakkım yok. Demek ki bu nimetlerin sahibi başkası” diye düşünmeye başlar. İşte bu düşünce, insanı şükre, yani hakiki teşekküre yönlendirir.

Bediüzzaman Hazretleri, bu noktada çok önemli bir hakikati dile getirir: Sanat, sanatkârına; nimet ise minnet ve teşekküre götürür. Yani:

•Sanat, “La ilahe illallah” dedirtir. Çünkü bu kâinattaki her şey, tek bir Yaratıcı’nın varlığını gösterir.

•Nimet, “Muhammedun Resulullah” dedirtir. Çünkü insan, Allah’a şükür ve ibadeti, ancak O’nun gönderdiği peygamberler vasıtasıyla öğrenir.

Sanat, Allah’ın birliğini ilan eder; nimet ise ibadete ve kulluğa çağırır. İşte bu yüzden, Ramazan’da insan sadece aç kalmaz, nimetin değerini idrak eder ve şükrün ne olduğunu anlar.

Bediüzzaman Hazretleri, bu gerçeği Risale-i Nur’un muhtelif yerlerinde farklı açılardan izah etmiştir. Hakiki mülk sahibini tanımak ve O’na teşekkür etmek, insanın yaratılış gayesidir. Çünkü şükür, insana verilen nimetlerin gerçek değerini anlamanın ilk adımıdır.

elsan

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 2
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!