"Günümüzün popüler kavramlarından biri olan vizyon kısaca gelecekte kendinizi görmek istediğiniz ya da olmak istediğiniz yer olarak tanımlanabilir. Nasıl ki her insanın cemiyet içinde kendini görmek ve göstermek istediği bir kameti bulunur, uluslararası alanda da her devletin kendine biçtiği böyle bir rolden söz etmek mümkündür. Buna İngilizce’de Grand Strategy denilir ve Türkçe ’ye Genel Strateji olarak çevrilmiştir. Bu Genel Strateji her devletin adeta tüm davranışlarına sirayet eden onu yönlendiren ve biçimlendiren, hükümetler üstü devlet karakteridir. Örneğin ABD kendini demokrasinin mucidi, özgürlükler ülkesi ve tüm insanlık için yol gösterici, Tanrı tarafından seçilmiş bir ulus olarak görür. Bu tarz düşünceye Uluslararası Politikada İstisnacılık (Exceptionalism) deniliyor. Batının en dindar ülkelerinden biri olan ABD bu düşüncesini Hz İsa’nın Celile’de verdiği bir vaazda geçen Tepe Üzerindeki Şehir (City upon a Hill) söyleminden türetmiştir. ABD’yi oluşturan ilk kolonilerden birinin önderi olan Püriten Avukat John Winthrop yapmış olduğu bir motivasyon konuşmasında ilk yerleşimcilerin bu yeni dünyaya adeta “tepenin üzerindeki şehri” kurmaya geldiklerini ifade etmiş ve bu ifade Amerikan siyaseti için çağlar üstü bir politik vizyon haline dönüşmüştür. Bazı yazarlar ise ABD’nin kendine biçtiği bu kurtarıcı ulus rolünün aslında Avrupa’dan kalan Napolyonik bir miras olduğunu ve sömürge yıllarının misyonerci anlayışını yansıttığını yazar..."
MAKALENİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN BURAYA >
TIKLAYINIZ
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.