Aday adaylığı yarışı tam gaz sürüyor!

-“Malatya milletvekilliği” için aday adayı olacak isimler kimler?
-Kulislerdeki “AK Parti aday adayları” nasıl şekilleniyor?
-“CHP’nin” aday adayları kimler?
-“İyi Parti’nin” aday adayları kimler?
-CHP’nin aday adayının “azlığının” sebebi ne?
-12 yıllık vekil “Veli Ağbaba’nın” amacı ne?
-Kemal Sunal’ın “Korkusuz Korkak” filmi nasıl gerçek oldu?
-Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “ihracat rakamları” hakkında ne dedi?
-“24 Ocak 2020” depreminden sonra hangi noktaya geldik?
-Vekillerimizin “hangi sınavı “ kötü geçti?
-Öğretmenlerimizi, bu kadar kolay harcamayalım!..
-İki öğretmen hakkında ortaya “atılan iddia” ne kadar doğru?
-“Cami konusunda” neden fakiriz?
-Cami hazımsızlığına “sodalar” benden!
-“Fiskos Masası’nda” hangi konular var?
-“Haftanın karikatüründe” ne var?

***

Seçim hazırlıklarının başladığı şu günlerde, Malatya milletvekilliği için aday adayı olacak isimler de netleşmeye başladı. AK Parti’den aday adayı olmak isteyenlerin bir kısmı, şartların biraz daha olgunlaşmasını beklerken, diğer kısmının isimleri “ayyuka” çıkmış durumda.  İYİ Parti ise, gündemdeki yerini koruyor. CHP MYK üyesi Veli Ağbaba’nın Malatya’dan aday olacağını açıklamasının yankıları da, halen devam ediyor.

Aday adayı olmak isteyenler, denklemlerini çok hassas bir şekilde kurmaya çalışıyor. Seçim sonuçlarının “bıçak sırtı” olması beklendiği için, ister istemez “temkinli” hareket ediyorlar. 

AK Parti’de, “Dava adamlığı” bu dönem biraz daha ön plana çıkmış durumda.
Kulislerdeki AK Parti aday adayları şu şekilde sıralanıyor: Prof. Dr. Ramazan Özdemir, Prof. Dr. İlhan Geçit, Ramazan Özcan, Kahraman Kavuk, İsmail Hakkı Pekel, Nevzat Öztürk, Ramazan Acar, Basri Kahveci, Muhammet Yalçınkaya, Kamil Biter, Özlem Pelitoğlu, Ela Erkoç, Mahmut Boyraz, Tahsin Yılmaz, Selim Budak, Sedat Alpkıray, Selçuk Gökçe, Muharrem Kapusuz, Mehmet Aksoy, Ertan Mumcu ve Hasan İşlek. Bu isimlerin haricinde; İstanbul, Ankara ve Malatya üçgeninde, 10’un üzerinde aday adayı olacak önemli ismin varlığından da bahsetmek isterim. 

CHP’NİN ADAY ADAYLARI…

CHP’den aday adayı olacak isimler, CHP MYK üyesi Veli Ağbaba ve Enver Kiraz’ın yanı sıra, şu isimler konuşuluyor: Celal Berktaş, Hulusi Porgalı, Haluk Cömertoğlu ve Enver Han. İddiaya göre, CHP’nin Malatya’da tabiri caizse “kısır” kalmasının ve aday adayının azlığının sebebinin Veli Ağbaba faktörü olduğu söyleniyor.

İYİ PARTİ’NİN ADAY ADAYLARI

İYİ Parti’den aday adayı olacak isimler ise, şu şekilde konuşuluyor: Profesör Dr. Hasan Pekdemir, Süleyman Sarıbaş, Nurettin Öndeş, Atila Şahin, Cebrail Mungan, Mehmet Avcı, Afşin Arıkan, Asuman Sarıtaş ve Prof. Dr. Elif Apohan.

CHP’NİN SON 12 SENESİNDE “TEK ADAM” VAR 

Ayrıca CHP’deki kazanların kaynamasındaki etkenlerin başında, “12 yıllık vekil Veli Ağbaba geliyor…” dersek yeridir. 

Ağbaba sayesinde CHP Malatya’da hangi başarıyı yakaladı? 

Partisinin oyu mu arttı? Hayır.

 “Tek adamlığa karşıyız” diye bangır bangır bağırırken (!), iş kendisine gelince, “Hep bana, Rabbena!” diyor . 

Kılıçdaroğlu’nun “Farklı kesimleri kucaklamak” gibi açılımlarını Malatya’da Veli Ağbaba sayesinde, henüz göremedik. Bu sebepten Malatya’da CHP’li adayların şevki kırılmış ve dip yapmış. Habire Veli Ağbaba’nın kulağını “çınlatır” dururlar…

BAŞARI NEREDE?

CHP, Malatya’da 2011 genel seçimlerinde % 19, 2014 yerel seçimlerinde %17, 7Haziran 2015 seçimlerinde %16 ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde de %15 oy almış durumda. Dikkat ettiğinizde, artıştan ziyade bir düşüş görüyorsunuz. CHP’nin Malatya’daki 12 senesinde bir arpa boyu yol alamadığını, aksine geri gittiğini göz önünde bulundurursak; Veli Ağbaba’nın listebaşı aday olması durumunda, CHP ancak bir tane çıkartabilir.    

MESELA YANİ!..

Hemşerimiz Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı, 1979 yapımı “Korkusuz Korkak” filmini bilmeyenimiz yoktur. Bu filmde en dikkat çekici husus ise, Mülayim’in attığı martavalı, muhatabına yutturması ve akabinde de hayrete düşenlere, “Mesela yani” demesidir. Numarayı yutanın reaksiyonu da, komedinin farklı yönüdür. Filmde Mülayim Sert  ile Mülayim Ters’in dosyalarının karışması neticesinde, doktorun Kemal Sunal’a altı aylık ömrünün olduğunu söylemesinin akabinde, “7 ay olmaz mı?” deyip “Mesela yani” cümlesiyle sonlandırdığı sahneyi hatırlarız çoğunlukla. 

Bu filmi ve diyalogları hatırlamamıza sebep olay ise, geçtiğimiz günlerde MİAD’ın Ticaret Bakanı Mehmet Muş’u konuk ettiği programdaki diyaloglar oldu. Konu Malatya’nın ihracat rakamlarına gelince, “Malatya’nın 400 küsur milyon dolarlık ihracatını, nasıl 1 milyar dolarlara çıkaracağız?” sorusuna, Mehmet Muş “Mesela yani” nevinden bir cevap verdi. “Malatya’da imalatı yapıldığı halde; merkezi İstanbul’da, İzmir’de veya Mersin’de bulunan bazı firmalar var. Bunların merkezini Malatya’ya kaydıralım.” şeklindeki cevap, bana Mülayim’i hatırlattı. “Bunun Malatya’ya tek katkısı, Eximbank şubesinin açılması olur. Başka ne faydası var ki?” diye sormayı da; ihmal etmedim kendi kendime. 

Malatya’nın ihracatını milyar dolarlar seviyesine çıkarmanın yolunu bulmak için, acizane birkaç sualim olacak: 

Ağır sanayiyi niye düşünmeyiz?

Kalkınma bölgelerine yapılan yatırımların daha da artması için, teşviklerin daha cazip hale getirilmesi düşünülmez mi?

Malatya’ya yatırımı çekmek adına, Ticaret ve Sanayi Odası’nı da işin içine katarak, farklı organizasyonlar tertip edilemez mi?

Valiliği, Büyükşehir Belediyesi’ni, ilçe belediyelerini, üniversiteleri, tüccarı ve sanayiciyi bir araya getirerek, “Malatya’nın kalkınması için neler yapılmalı?” tarzında bir çalıştay düzenlense, iyi olmaz mı? 

Not: Bu toplantıda Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’nu gözüm aradı, lakin göremedim. Sayın Sadıkoğlu’nun, bundan daha önemli ne işi olabilir ki?

VEKİLLERİMİZİN SINAVI, KÖTÜ GEÇTİ!.. MAALESEF…

Hatırlanacağı üzere, 24 Ocak 2020’de, Elazığ Sivrice merkezli bir deprem yaşamıştık. 41 vatandaşımızın ölümüne, yüzlerce binanın hasar almasına ve binlerce vatandaşımızın günlerce uykusuz gece geçirmesine sebep olan afet, Malatyamızı da etkilemişti. Kar-kış ortasında vatandaşlarımız büyük perişanlık yaşamıştı. Rabbim, bu musibette hayatını kaybedenlere rahmet, geride kalanlara da sabırlar ihsan etsin.  

Afetin yaşandığı andan itibaren devletimizin gücünü-varlığını her zamanki gibi hissettik. Rabbime nihayetsiz şükürler olsun. Allah devletimize zeval vermesin. Başımızda daim, vücudunu kaim eylesin. O günden, o andan itibaren bütün imkanları, her iki ilimize de seferber ederek, yara ve acımızı minimize etmek için devletimiz, yoğun gayret sarf etti.

Malatya özelinde baktığımızda deprem sonrası, toplam 8 bin 405 konut yapıldı. 4 bin 891 afet konutu, 2 bin 922 kentsel dönüşüm konutu, 592 sosyal konut, bin 592 köy evi, 284 ticari birim, 9 okul, 5 cami (3’ü yapım aşamasında), 2 millet bahçesi (biri bitti. Diğerinin inşaası devam ediyor.), Gelinciktepe’ye ise 550 milyon liralık yatırım ile bin 527 konut yapıldı. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının paylaştığı bu veriler, hakikaten takdire şayan. İşe bu pencereden ve perspektiften baktığımızda, ağzımızdan çıkan söz; “Allah razı olsun” şeklinde oluyor. Eksiklikler olsa da, devletimizin azim ve kararlılığı takdire şayandır. 

Bardağın boş tarafına değil de, dolu tarafına bakmak lazım değil mi?

Durun, durun. Soruyu hemen cevaplamayın, bırakın bardağın dolu tarafını da, olaya aşağıda vereceğim veriler muvacehesinde yeniden bakın.

VEKİL PERFORMANSINI DA DEĞERLENDİRELİM 

Devletimizin yaptığı çalışmadan kat-ı nazar, duruma bir de “Malatyalı vekillerimiz bu depremde ne kadar başarılı bir performans sergiledi?” diye bakacak olursak; açıkçası durum Malatya için içler acısı... 

Malum olduğu üzere, Malatya’mızın 6 milletvekili var. Komşumuz Elazığ’ın da 5 milletvekili var. Fazladan bir milletvekilimizin olması, bizim için hiç de avantaj olmamış. Bu afette, Elazığ kadar devletten hizmet alamamışız. Elazığ’ın aldığı hizmet, Malatya’nın aldığı hizmetin tam “üç katı” olmuş. 

Malatya’daki 8 bin 405 adet konuta mukabil, Elazığ’da 22 bin 241 konut yapılmış. Bunlar, 6 bin 966 kentsel dönüşüm konutu, 18 bin 694 afet konutu (3 bin 575’i köy evi), 1.831 sosyal konut, 1.352 işyeri, 16 okul (140 derslikli ilkokul, 48 derslikli ortaokul, 116 derslikli lise), 12 cami, 100 öğrenci kapasiteli pansiyon, 220 öğrenci kapasiteli öğrenci yurdu ve aile sağlığı merkezi yapılmış. 

Rabbim, bir daha böyle bir afet göstermesin. Elazığ’a yapılan hizmette gözümüz yok. Fakat-ama-lakin dedikten sonra; şu verilere bakınca, vekillerimizin bu sınavda sınıfta kaldığını gördük. Devlet imkanlarının, adil bir şekilde Malatya’ya ulaştırılmasının yolunu açamamışlar maalesef. 

Benim yorumum bu. Sizin de yorumunuzun farklı olacağını zannetmiyorum. Vesselam… 

ÖĞRETMENLERİMİZİ, BU KADAR KOLAY HARCAMAYALIM!..

Nezdimde mühim mesleklerden biridir öğretmenliktir. Şayet memuriyet gibi bir niyetim olsa idi, öğretmenliği tercih ederdim. Fıtraten cahil olarak dünyaya gelen insan, ancak ilimle tekemmül eder. O tekemmülü tesis ve temin eden müessesenin adı da öğretmenliktir.

Eğitim hayatımdaki öğretmenlerimle, irtibatım halen devam eder. Uzaktan da olsa, öğretmenlerimden haberdar olmaya gayret eder, özel günlerde hal-hatır sormayı ihmal etmem. Bu münasebetle aklıma gelen bir nükte, Kur’an’ın ilk emri “oku” olduğu halde; o emrin zahiri muhatabı olan Peygamberimiz (a.s.m) ümmi idi. Demek ki; o emrin muhatabı, Ümmet-i Muhammed (a.s.m)’dır. Evet, cahil olan insaniyet, okuyup yazarak medenileşmiş ve insaniyete layık bir hal almıştır.

Geçtiğimiz günlerde, Hacı Ahmet Akıncı Anadolu Lisesi’nde, iki öğretmen hakkında (taaccüple ifade ediyorum) cinsel taciz iddiası (!) gündeme geldi. Aslında iddia sahibi “üçüncü” bir şahıstı. Tacize uğradığı iddia edilen kişinin adli tıp raporu ise temiz çıktı. Tacizci olduğu iddia edilen öğretmenlerin telefonlarına el konuldu. Tacize uğradığı iddia edilen kişi ise, iddiaların yalan ve iftira olduğunu söylüyor. Üçüncü şahıs ise, arkadaşının bunu başkalarıyla konuşurken duyduğunu söylüyor. Kısacası sarı çizmeli Mehmet ağa… Bul bulabilirsen…

ŞU ANDA NE YAPILIYOR?..

Müddei, iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Şu anda tam tersi yapılarak, öğretmene “Masum olduğunuzu ispatlayın!” deniliyor. Birileri iftira atıyorsa, iftira atılan kişinin, iftira atıldığını ispat etmesi ne derece mümkündür? Masumiyetini nasıl ispatlayacak ki? Benim bu sorumun muhatabı da, başta il ve ilçe Milli Eğitim müdürlerimiz olmak üzere, tüm yetkili mercilerdir.

Sonrasında ne oluyor biliyor musunuz? Aynı öğretmenler için, hayal gücü yüksek başka öğrenciler; kendilerince farklı farklı hikayeler anlatmaya başlıyor. Tıpkı Müge Anlı’nın programındaki Sinan’ın düştüğü durum gibi. Kimisi çıkıyor “Beni de taciz etti” diyor, kimisi de çıkıp “Bana tecavüz etti…”  iddiasında bulunuyor. Doğruluğunu yanlışlığını araştıracak olan yetkililer, iddiayı ispatlayacak olan da müddeidir. 

Yapmayın, etmeyin; geleceğimizin teminatı gençlerimizi yetiştiren öğretmenlerimizi, bu kadar kolay harcamayalım. Birkaç tane toy ve maceraperest öğrencinin, ne yaptığının farkında olmadığı şeylerle; öğretmenlerin hayatını karartmayın!.. 

 CAMİ HAZIMSIZLIĞI ‘ODA’DA DEĞİL, ‘YOBAZ’DA İMİŞ!..

Bir önceki yazımda, Mimarlar Odası Malatya Şubesi’nin “Cami karşıtı” bir açıklama yaptığıyla ilgili, bir yazı kaleme almıştım. Lakin daha sonra elde ettiğim bilgiler muvacehesinde, Mimarlar Odası Malatya Şubesi yönetiminin, yobazlıktan uzak bir ruha sahip olduğu kanaati oluştu bende. Zaten, Mimarlar Odası Malatya Şubesi, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın ziyaretiyle, bil-vesile cami yapımının karşısında değil de, bilakis yanında olduklarını kamuoyuyla paylaştılar. 

Aslında, Mimarlar Odası’nın açıklamasının üzerinde bir “manipülasyon” vardı. Mimarlar Odası Malatya Şubesinin kendi internet sitesinde yaptığı küçük bir hata, “Cami düşmanlığı” bulunan bazı medya organları tarafından “manipüle” edilmişti. “Sosyal demokratlık çizgisiyle” kamufle olan mürteci bir yobaz, mal bulmuş mağribi gibi, “Ceridecilik adına” pespaye bir ruh haliyle, avazı çıkıncaya kadar bağırmış, içindeki cami hazımsızlığını kusmuştu…

Bu tipler “İnançlara saygılıyız” mavalları arasında, dine ve dindara karşı mesafeli durmuşlar, hatta her daim karşısında olmuşlardır. Bu tipler, 28 Şubat sürecinde memleketteki istikrarı tökezletmek isteyen cuntacıların pilot bölge olarak seçtikleri Malatya’da, başrol oynamışlardır. Hatta Malatya’da birçok ismin fişlenmesinin müsebbibi de bunlardır. Tarihe kara leke çalan bu tipler, bugün de buldukları kanallardan, pisliklerini akıtmaya devam ediyor. 

CAMİ KONUSUNDA ÇOK FAKİRİZ!..

Malatya’ya bir değil, birkaç cami yapılmalıdır. Bunlar abdestsiz ve cumasız olduklarından, Malatya’da bütün camiler açık olduğu halde, sığmayarak yollara taşan cemaatin perişan halini görmezler. Görseler de dindar insanların perişanlığı hoşlarına gider. 

Camii sıkıntısı, sadece Malatya merkezde de değildir. Mesela insanımızın yoğun bir şekilde yaşadığı ve kaliteli yaşamın merkezi konumunda bulunan; en büyük ilçemiz Yeşilyurt’ta da böyle bir camiye ihtiyaç vardır. Yeşilyurt Belediye Başkanımız Mehmet Çınar’ın, şahsen böyle bir Cami yapımına “sıcak” bakacağı kanaatindeyim.

Battalgazi ilçemizin de bundan eksik kalan yanı yoktur. Mesela şu anda Ulu Cami, restorasyon çalışmasından dolayı kapalı durumdadır. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün ise, ibadetten ziyade tarihi doku hassasiyeti (!) var. Halbuki Ulu Cami’nin, hem ilçenin kendisinde; hem de ilimizden giden, bahusus Cuma günlerinde dolup taşan bir cemaati var. Burası kapalı kalmış, insanlar namaz kılamamış, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün pek umurunda değil. 

Mamafih, ekser okuyucularımın benimle paylaştıkları husus, Malatya’nın her tarafında görülebilecek, külliye mantığında bir caminin Yıldıztepe’ye inşaa edilmesi yönünde. 
Mesmuatıma göre Malatya Valisi Hulusi Şahin’in de böyle bir projesi varmış. Allah tevfik etsin…

Böylesine güzel eserin Malatya’ya kazandırılması elzemdir. O eser ortaya çıkarsa, cami hazımsızlığı çekenlere, birer soda benden… Söz!..

FİSKOS MASASI:

- Enver Kiraz’ın CHP İl Başkanlığı’ndan istifa etmesinin akabinde, Hulusi Porgalı CHP Genel Merkezi’nden CHP Malatya İl Başkanlığı için davet edilmiş. Lakin sonrasında bu durum, CHP MYK üyesi Malatya milletvekili Veli Ağbaba tarafından engellenmiş.

- DEVA Partisi, Malatya’da CHP listesinden seçime girecekmiş.

-CHP listesinden aday adayı olmak isteyen bazı kişiler, Veli Ağbaba’nın “Malatya’da aday olacağım” sözünden sonra, aday adayı olmaktan vazgeçmiş.

- Geçtiğimiz günlerde, Malatya’ya çağırılan eşcinsel bir sanatçı, neredeyse infiale sebep oluyordu. Bu sanatçıyı Malatya’ya getirmek isteyen firma sahibi, yurtdışında LGBT adına faaliyet gösteren bazı kuruluşlar tarafından fonlanıyormuş.

Selam ve dua ile
Fiemanillah