Ak Parti'nin yapacağı temayül yoklaması neden önemli?

-Önümüzdeki günlerde bir “temayül yoklaması” yapılacak. Bu temayül yoklamasının geçmiştekilerden farkı ne? 

-“Mevcut belediye başkanı” için yapılacak temayül yoklamasındaki sorulardan, bir kaç örnek verdim:
   Belediyecilik hizmetlerini nasıl buluyorsunuz?
   Halkla ilişkilerini nasıl buluyorsunuz?
   Teşkilat ilişkilerini nasıl buluyorsunuz?
   Partimizin ilke ve değerleriyle ilgili davranışlarını nasıl buluyorsunuz?
   Yeniden aday gösterilmesini ister misiniz?
   Önereceğiniz başka bir isim var mı?

-Kulisleri fokur fokur kaynatan ne?

-Büyükşehir için bahsedilen 3 aday kimler?

-Selim Pilten avantajlı mı? 

-Yeşilyurt’tan hangi isimlerin aday adaylığı söz konusu?

-Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel sekreteri Latif Okyay’ın aday adayı olabilmesi için gerekli olan nedir?

-Ağbaba, çamaşır makinesi kullanmayı biliyor mu?

-Yönetimin, etik kurallara bakış açısı nasıl?

-Pütürge Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı’nda, bozulan “insicamın intikamı” mahiyetinde işlerin yapıldığını görüyorum. 

-57 kişinin gösteriliyor olması; hangi etik kurala uyuyor? 

-Fiskos Masasında ne var?

-Haftanın karikatüründe ne var?

-Laf Ebesini okumadan geçmeyin!

***

Malum olduğu üzere önümüzde bir yerel seçim var. Ülkemizin dört bir yanındaki “belediye başkanları”, “meclis üyeleri” ve “muhtarlar” seçilecek. Seçime bir kaç ay kalmış durumda. Partiler, aday gösterecekleri isimleri belirleme telaşında. Ak Parti de, aday belirleme sürecini yaşıyor. Önümüzdeki günlerde bir “temayül yoklaması” yapılacak. Bu temayül yoklaması, geçmiştekilerden biraz farklı oluyor. 

“Mevcut belediye başkanı” için yapılacak temayül yoklamasındaki sorulardan, bir kaç örnek vermek isterim: 

Belediyecilik hizmetlerini nasıl buluyorsunuz?

Halkla ilişkilerini nasıl buluyorsunuz?

Teşkilat ilişkilerini nasıl buluyorsunuz?

Partimizin ilke ve değerleriyle ilgili davranışlarını nasıl buluyorsunuz?

Yeniden aday gösterilmesini ister misiniz?

Önereceğiniz başka bir isim var mı?

Varsa adı ve soyadı nedir? (En fazla iki isim önerebilirsiniz)

Bu şu anlama geliyor; Mevcut belediye başkanları hakkında, mezkur sorulara alınan cevaplar eğer olumluysa, onunla devam edilecek. Eğer olumsuz ise, yerine aday belirlenecek.
 
TOPLUMDA BİR KARŞILIĞI YOKSA!..

Bu yoklama, kişinin tercih edilmesi için ilk aşama. İkinci aşamada ise, tercih edilecek kişinin vatandaş nezdinde bir karşılığının bulunması, CV’sinin doluluğu ve genel merkezdeki karşılığı geliyor. Genel Başkan’ın irade ve tercihini de kazanması işin cabası. Sonuç olarak, ilk aşamayı geçemeyen, ikinci aşamayı göremiyor. Teşkilatta karşılığı yoksa, CV’si ne kadar dolu olsa olsun, genel merkezde arası iyi olsa da, kendisine verilecek cevap “İyi de arkadaş, teşkilat seni istemiyor. Ben elimden geleni fazlasıyla yaptım. Fakat sen temayül yoklamasında çıkmadın. Dolayısıyla yaptığımız uğraşın, herhangi bir ehemmiyeti yok” şeklinde oluyor. Yani yapılan temayül yoklaması, kişinin tercih edilmesi için, tek başına bir mana ifade etmiyor ama, tercih edilmemesi için belirleyici bir etken oluyor…

Geçmiştekilerinden farklı olan bu temayül yoklaması, Ak Parti’ye artı puan kazandıracaktır diye düşünüyorum. Önümüzdeki hafta yapılacak temayül yoklamasının, ülkemiz ve Malatyamıza hayırlı neticeler vermesini diliyorum. 
  
KULİSLER, FOKUR FOKUR KAYNIYOR!.. 
 
Bilindiği gibi 31 Mart’ta yerel seçim yapılacak. Türkiye geneli ve özellikle Malatya için hayli önemli olan bu seçimde, Ak Parti’nin alacağı göstereceği adaylar bir hayli merak konusu oldu. Seçim kulisleri hareketli. Hemen her yer için, alternatifi bulunan bir “aday adayı yelpazesi” var. 

Malatya Büyükşehir Belediyesi, Yeşilyurt Belediyesi ve Battalgazi Belediyesi, en çok merak edilenler arasında. Büyükşehir için 3 tane adaydan bahsediliyor. Mevcut Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ile birlikte  Öznur Çalık ve Ahmet Durmuş’un adı geçiyor.
 
SELİM PİLTEN AVANTAJLI GÖRÜNÜYOR!..

Kulislerden edindiğim bilgilere göre; Yeşilyurt için mevcut başkanın haricinde bir isim müracaat etmiş. O da Malatya Büyükşehir Belediye Meclisi Başkan Vekili Selim Pilten. Mevcut başkan Mehmet Çınar ile birlikte, Selim Pilten’in aday adaylığı söz konusu. Selim Pilten’in, erken müracaat etmesi “Partimin yanında ve hizmetindeyim. Partimin neferiyim” şeklinde yorumlanacaktır. Bu da Selim Pilten’e, büyük avantaj sağlayacak. Ayın 22’sinde son bulacak aday adaylığı sürecinde, tek müracaat Pilten’den gelecek olursa, aday adaylığında müracaatlar azlığı sebebiyle “Genel merkezin talimatıyla insanlar gidip aday adayı oldu.” denilecek. Pilten’in bunlardan önce aday adaylığı müracaatını yapması “Ahde vefa” olarak görülecek. 
 
MERT, ERDEM VE KAVUK!..

Bu arada, Yeşilyurt’tan bazı ismlerin aday adaylığı sözkonusuydu. Bunlardan biri MASKİ Genel Müdürü Mehmet Mert’di. Selahattin Gürkan’ın önümüzdeki dönem de yanında görmeyi arzuladığı Mehmet Mert, adaylıktan vazgeçti. Yeniden seçilme ihtimalini yüksek gördüğü Selahattin Gürkan’ın yanında kalmayı  tercih etmiş durumda. 

Vahap Erdem’in de aday adayı olmayacağı konuşuluyor. Kahraman Kavuk ise, önümüzdeki günlerde aday adayı olacak gibi görünüyor. Kahraman Kavuğu destekleyen ismin İhsan Koca olduğuyla ilgili bilgiler alıyorum.
 
TEMAYÜLDEN SONRASINA DİKKAT ÇEKİLİYOR!..

Battalgazi’ye gelecek olursak; Mevcut Başkan Osman Güder ile birlikte, Ramazan Özcan, Mehmet Çolak ve Latif Okyay isimlerini görüyoruz. Bu 3 ismin ortak özellikleri arasında “etnik köken” ve “statüleri”nin var olması. 3’ü de aşiret mantığıyla hareket ediyor. Battalgazi’de aday adaylığı temayül yoklamasından sonra, bayağı bir hararetli geçecek gibi. 
 
OKYAY’IN SÖZ ALDIĞI KONUŞULUYOR

Burada dikkatimi çeken husus, Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel sekreteri Latif Okyay’ın aday adayı olabilmesi için, istifası gerekli. İstifa ettiği anda da vekâleten olsa genel sekreterlik görevini yürütemeyecektir. “Genel sekreterlik çok önemli bir görev”. Görev ve yetkileri arasında, Belediyenin Mali yetki ve sorumluluklarının personele verilmesinden tutunda, mevzuata aykırı faaliyetlerin önlenmesi ve iş kontrol sistemini kurup gözetilmesi gibi sorumlulukları var. Bir il için, Vali’den sonra ikinci adam konumunda bulunan Latif Okyay’ın, aday adaylığı sebebiyle istifa etmesi ve akabinde de seçilememe durumunda tekrar bu göreve gelebileceğiyle ilgili sorular, bir muamma olarak duruyor. Latif Okyay’ın aday adaylığıyla ilgili alacağı iddia edilen bu risk için, kuvvetli bir yerden, kuvvetli bir söz aldığı şeklinde yorumlanıyor. Hatta, yine aldığım duyumlara göre; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Latif Okyay’a söz vermiş ve birlikte hareket etme kararı alınmış. 
 

AĞBABA, ÇAMAŞIR MAKİNESİ KULLANMAYI BİLİYOR MU?

Malatyamızın muhalefetindeki kıdemli milletvekili Veli Ağbaba, gündem olmayı başaran ender(!) siyasetçilerimizden biri olarak karşımızda duruyor. “Gündem olmak” derken, muhalefetin gereklerini yerine getiriyor manasında değil de, genelde “Düştüğü tirajikomik durumlarla gündemdekini yerini koruyor.” demek istedim.

İçki yasağını eleştirirken “Allah’a havale ediyorum” diyerek bir hayli gündem olmuştu. Yine aynı Veli Ağbaba, bir kaç sene evvel, T3 Vakfı’nın İBB’den 41 trilyonluk destek aldığını iddia etmiş, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’ın belgeli açıklamaları sonrası konuyla ilgili herhangi bir belgeyi ortaya koyamamıştı. Yani bir yalana sarılmış ve yalanı ortaya çıkınca da sessizliğe bürünmüştü. Garip muhalefet örneklerinden yıllar öncesi yaşanmış bir manzara var Veli Ağbaba’yla ilgili. Hatırlayacağınız üzere TBMM’de tıp öğrencisi diye basının karşısına çıkardığı kadın, daha sonra PKK-YPG’li terörist olarak dağda etkisiz hale getirilmiş, Veli Ağbaba da, “O dönemde öğrenciydi” diyerek kendini savunmaya çalışmıştı. Veli Ağbaba’yla ilgili olarak aklıma gelen ve bir çırpıda sayabildiğim 3 örneği veriyor ve yorumu sizlere bırakıyorum.

Şimdi gelelim o vekilimizin son icraatına… Veli Ağbaba, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısındaki tartışmasıyla yine gündem olmayı başardı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e “S-400’leri niye kullanmıyorsunuz?” şeklinde bir soru yöneltti. Veli Ağbaba’nın aldığı cevabı duyunca ilk anda gülmek geldi içimden. Muhalefet etmeyi becerebildiğini zanneden Veli Ağbaba’nın, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler karşısındaki acziyeti, Malatyamızın muhalefet noktasındaki eksikliğinin de bir nişanesi oldu. 

İşte, Veli Ağbaba ile Yaşar Güler arasındaki o diyalog: 

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI YAŞAR GÜLER

S-400'ler... Değerli vekillerim, bir defa, şundan emin olunuz. Bizler 7/24, 365 gün bu memleketin güvenliği için çalışıyoruz. S-400'ü alıp, biz bir fabrikanın köşesine teslim edemeyiz. Böyle bir şey yok. Asla yok. S-400'e ihtiyaç duyduğumuz anda düğmeye bastığımızda da merak edenlerin hepsi görür ne olduğunu.

VELİ AĞBABA

Niye kullanmıyorsunuz?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI YAŞAR GÜLER

Nereye kullanacağız? Bu çamaşır makinesi mi? Arkadaşlar, bakın, lütfen, anlayıp anlamadığınız her konuda bir fikir yürütmek zorunda değilsiniz.

VELİ AĞBABA

Sizin kadar anlamıyorum ama siyaseti sizden iyi anlarım.

 
 ZENGİNİN GÖNLÜ OLUNCAYA KADAR, FUKARANIN CANI ÇIKAR!..
 
Malum olduğu üzere, ülkemizin hemen her yerinde “kar yağışları” başladı. Artık kış kapıda değil içeriye girmiş vaziyette. Deprem bölgesi Malatya’daki insanımızın bir kısmı çadırlarda, bir kısmı konteynerlerde, bir kısmı ise barındığı sağlam binalarda kışa yakalanmış durumda. Çadırda, konteynerde veya sağlam binada otursa da, bu insanların büyük bir çoğunluğunun iş hayatı bitme noktasına gelmiş pozisyonda. İşini-aşını kaybeden bu insanlara bir şekilde el uzatılıyor. Ancak ne oranda el uzatıldığı da tartışılır vaziyette. Bu konuyu bir kaç hafta önceden hatırlatmam gerektiğini düşündükçe üzülüyorum. Geç olsun, güç olmasın babında hatırlatayım o halde.
Garip-gureba, fakir-fukaranın kömür hakkıyla ilgili herhangi bir gelişmenin olmadığını görüyorum. Sosyal Yardımlaşma Vakfı eliyle dağıtılan kömürün bir an önce vatandaşa ulaştırılması gerekiyor. Malatya’da, kömür dağıtımıyla ilgili herhangi bir şey görmüyoruz. Herhangi bir anlaşma, herhangi bir sözleşmeyi daha görmedik. Kömür alımı da görmedik. Dağıtımı da görmedik. Sonuç olarak, Malatya’yı yönetenlere sesleniyorum: Depremzede vatandaşın yakacak ihtiyacını karşılamak için neyi bekliyorsunuz? “Zenginin gönlü oluncaya kadar, fukaranın canı çıkar” sözünü haklı çıkarma derdinde olduğunuzu düşünüyor ve üzülüyorum. 

Lütfen, depremzedeyi kışın soğuğuna teslim etmeyin. 
   
YÖNETİMİN, ETİK KURALLARA BAKIŞ AÇISI BÖYLE!..
  
Vakıflar, toplumun olmazsa olmaz yardımlaşma kanallarından biridir. Vakıflarda, hiyerarşiden ziyade, birlik ve beraberlik içinde bir görev dağılımı vardır. Muhtaç ile ganiyi buluşturan en müessir kurumlardır vakıflar. 

Bizim de Pütürge Eğitim ve Yardımlaşma isminde bir Vakfı’mız var. Vakfımızın önceki yönetimi, Av. Nami Korkmaz mihmandarlığındaydı. Kendisi, hakikaten mümtaz bir beyefendi, nezaketten taviz vermeyen ve insanları ötekileştirmeyen biridir. Birlik ve beraberliğimizi sağlama noktasında, üstün gayreti olan bir isimdir Nami Korkmaz. 

Vakfımızın yapılan son genel kurul toplantısında, Dr. Hasan Hüseyin Şener başkanlık koltuğuna layık görüldü. Mustafa Karakaş’ın bir oyla seçilemediği genel kurulu, Hasan Hüseyin Şener, bir oy farkla kazanmıştı. İşte o bir oyun “şahsıma ait” olduğunu düşünüyorum. Mustafa Karataş arkadaşım olduğu halde, gönlüm ondan yana olduğu halde, rahmetli Mehmet Kılıçaslan, Recep Okyay ve Abdullah Işık abinin talebi üzerine, reyimi Şener’e  vermiştim. Sonuç olarak, Hasan Hüseyin Şener seçilmişti.

Bundan önce yapılan mali kongreyle ilgili yazdığım yazıda “İnsicam bozuldu” şeklinde bir başlık atmıştım. Şu an ise, bozulan “insicamın intikamı” mahiyetinde işlerin yapıldığını görüyorum. 

Şahsımın da dahil olduğu 57 kişi, çeşitli bahaneler gösterilerek, vakıf üyeliğinden çıkarılmak isteniyor. 17 Aralık’ta yapılacak genel kurulu etkileyebilecek bir değişiklikten bahsediyorum. Vakfın kaderinin, çeşitli illüzyonlarla, Hasan Hüseyin Şener lehine değişeceğine dair bir çapa ve gayret görüyorum. 

Pütürge Eğitim Vakfı, Hürses isimli bir gazeteye, genel kurul ilanını vermiş. O ilanın 12. maddesinde ise “Teftiş süreci Vakıf senedinin 11. maddesi gereği üyelikten düşenlerin onaylanması” şeklinde bir tane madde koymuş. Dolayısıyla yukarıda bahsettiğim 57 kişi, üyelikten henüz düşmemiş ve  genel kurulda üyelikten düşürülmeleri oylamaya sunulacak. Mamafih, genel kurula bir ay bile kalmamışken, böyle bir kararın alınması “Etik kurallarla bağdaşıyor mu?” sormamız gerekiyor.

Biz üyelere “Vakfın kuruluş amacına uygun herhangi bir reaksiyon sergilemediğiniz için…” şeklinde bir itham da söz konusu. Sözün burasında sormak isterim: Yapılan hiçbir organizasyondan, toplantıdan haberdar edilmeyen bizler, hangi organizasyona, hangi toplantıya iştirak edelim? Haberimizin olmadığı toplantılarda ne konuşuluyor ki? Biz de fikrimizi veya maddiyatımızı ortak edelim. 

Ötekileştirilmiş, ayrıştırılmış bizlerden, ne gibi bir katkı beklediklerini anlayabilmiş değilim. İnsanları ötekileştiren ve ayrıştıran yönetimin keyfi uygulamalarının müsebbibi olarak, bu 57 kişinin gösteriliyor olması; Hangi etik kurala uyuyor? 

Yukarıda da belirttiğim gibi, 57 kişinin üyeliği henüz düşmemiştir. 17 Aralık’taki genel kurulda, bu 57 kişinin tekmili birden orada olacaktır. “Bu neyin nesi?..” diyerek, nezaket çerçevesinde genel kurula iştirakini sağlayacaktır. 

Malatya adına, Pütürge adına ve geleceğimiz olan gençler adına, bu kongrenin hayırlara vesile olmasını diliyorum. 

Nezaketten ve nezafetten taviz verilmeden, genel kurulumuzu gerçekleştirmek dileğiyle…

 
 FİSKOS MASASI

-Malatya eski milletvekili Öznur Çalık, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’a yakın isimleri, kendine yakın kişilerle bir araya getirerek, “Herkes benim yanımda!” algısını oluşturuyormuş.

-İtfaiye Daire Başkanı Mustafa Katipoğlu, Salı günü Yeşilyurt’tan adaylık başvurusu yapacakmış.

-Akçadağ İlçesinin Cumhur İttifakı ortaklarından Milliyetçi Hareket Partisine, Darende’nin Yeniden Refah Partisine bırakılması düşünülüyormuş.

-Aday belirleme sürecinde Selahattin Gürkan ve Bülent Tüfekci bir ekip, Namık Gören ve Öznur Çalık bir ekip olarak hareket etmekteymiş. İhsan Koca kilit isimmiş.

-Üniversite öğrencilerinin yurt ve barınma sorunu, henüz çözülememiş.

-Malatya merkezde ezan sesi hâlâ yükselmiyormuş. Bu konuyla ilgili Malatya müftülüğüne yapılan müracatta, Müftü Bey, “Elimden bir şey gelmiyor…” diyormuş.
 
-Numan Özcan Battalgazi ilçesinde belediye başkan aday adayı olacakmış
LAF EBESİ

Meşhurun şöhretinin sahteliği, etrafındaki yalancılardan anlaşılır. İşin garip yanı ise, o meşhurun bile-isteye yalancılara inanmasıdır.
 
Selam ve dua ile
Fiemanillah