Akçadağ Küçükkürne’de iki adet karstik mağara keşfettik

İsimlerini “Alişan” ve “Hayırlı” mağarası koyduk

Bugün Akçadağ’ın Küçükkürne Köyünde yaptığımız doğa gezisi sırasında iki adet karstik mağara keşfettik. Gezi arkadaşlarımın ortak onayı ile mağaraların birine “Alişan Mağarası” diğerine ise “Hayırlı Mağarası” ismini verdik. Akçadağ’ımıza, Malatya’mıza ve ülkemize “Hayırlı” olsun. 
Doğa dostu Nihat Toramanoğlu, Arkeolog ve rehber Kemal Kurt ile birlikte bugün Levent Vadisi bölgesinde, Küçükkürne Köyü sınırlarında, Dipsizçay yamacında doğa gezisi yaparken tevafuk eseri iki adet karstik mağara keşfettik. Gizemli ve karanlık mağaraya ilk defa biz girdik.
Her iki mağara arasındaki mesafe yaklaşık 500 metre civarında… Küçükkürne Köyünün alt kısmında, Dipsizçay’a doğru inişe geçerken uzaktan ilk gördüğümüz mağaraya büyük bir heyecanla girdik. Milyonlarca yıldan beri oluştuğu tahmin edilen karstik mağara doğal turizm açısından büyük önem arz ediyor. 

    “Alişan Mağarası” 
Birinci Mağara (Alişan Mağarası) 50 metre uzunluğunda olup dar bir girişten düz bir zemin şeklinde devam ediyor. Bu mağaradan çıkıp 500 metre kadar Güneye doğru uzandığımızda keskin iki yarık arasında adeta gizlenmiş olan ikinci karstik mağara ile karşılaştık. 

    “Hayırlı Mağarası” 
İkinci Mağaraya (Hayırlı Mağarası’na) girişten sonra beş metrelik çok dik iniş var ancak iple inmek güvenli olur, 60 metre kadar aşağıya meyilli mağaranın dibinde küçük bir su birikintisi bulunuyor.
Ulaşımı çok zor olmasından dolayı belki ilk etapta yerli ve yabancı turizme kazandırılması mümkün olmayabilir ancak meraklılarına gezdirilebilir. Mağarada yaşayan kuşlar, yarasalar, dağ keçileri gibi hayvanların rahatsız olma ihtimali de bulunuyor. Bu yüzden dikkatli gezmek gerekiyor. 
Mağaralarda az da olsa sarkıt ve dikitler dikkat çekiyor. Mağara içinde halen su damlacıkları yoğun bir şekilde tavandan akıyor. 
Yeraltı sularının aşındırması ile oluşan karstik mağaralar, çeşitli şekillere bürünmüş galeriler, sarkıtlar ve dikeylerden oluşuyor. Bunların yanında devasa olanlarını da gördük. Levent Vadisi, Akçadağ, Darende ve Pütürge’de de benzer yerler var ama Doğanşehir Polat Sulu Mağara bunlar arasında en göze batan mağaradır.
Bugün keşfettiğimiz mağaralar gibi bu mağaraları gezmek riskli, genellikle su sızıntıları sebebiyle taşlar kaygan ve zemin çamurlu oluyor. Kayma, düşme yaralanma riskleri taşıyor olmasından dolayı herkesle gidilmeyeceği gibi dikkatli gezmek lazım. Karanlık ve gizemli mağaralar asla hata kabul etmiyor.
Bulduğumuz iki mağaraya gezi arkadaşlarımızın oy birliği ile birine ismini diğerine de soyadımı verdiler. Doğa Koruma, Kültür ve Turizm, Belediyeler ve Valiliğimizin mağaralarda inceleme yapıp turizme kazandırılması hususunda gerekli çalışmaları yapacaklarına inanıyoruz.