Akşener, perhizi de turşuyu da unutmuş!..
07 Temmuz 2021, Çarşamba 10:14
- Malatya ziyaretinde bulunan Meral Akşener'in kendisiyle çeliştiği konu ne oldu?
-Gürkan'ın siyasi rakiplerine verdiği subliminal mesaj neydi?
-Malatya Time okurları bilir! 6 ay önce kaleme alınan yazı “bugün” doğrulandı.
-Mehmet Çınar nerede hata yapıyor?
- Yeşilyurt İlçesinin hangi hizmeti Bursa'da gündem maddesi oldu?
-Gerçekleri çekinmeden yazdığımız hangi konuların meyvesini topluyoruz?
- Malatya Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Memba Kuşçu Oto Cumhurbaşkanı Erdoğan'a nasıl meydan okudu?
- Bu hafta ortaya atılan ihale ve yolsuzluk iddiası nedir?
- Haftanın karikatüründe kim var?
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, özel jetle Malatya'ya gittiğini duyunca, 2018 yılında sosyal medyadan paylaştığı bir mesaj aklıma geldi. Akşener mesajında “Buradan ilk defa ilan ediyorum, Allah nasip edecek, siz teveccüh göstereceksiniz cumhurbaşkanlığını alacağız. Devlete ait bütün uçakları satacağız.”
*
Densiz, dengesiz ve kendisine saygısı olmayan bu tutarsızlığı yazarken, Cenap Şehabettin'in şu sözleriyle mırıldanır buldum kendimi: “Siyaset dünyasında insaf, hırsız feneridir. Ne yanı dilerse, orayı aydınlatır.”
*
Güya bazılarını aydınlatmak (!) ve bazılarını uyandırmak (!) için yaptığı bu sosyal medya paylaşımının, Meral Akşener'in kendi siyasetini kararttığını fark etmesi, uzun sürmez herhalde? Çünkü paylaşımının üzerinden, çok kısa bir zaman geçmesine rağmen, Sayın Akşener'in daha Cumhurbaşkanı olamadan sözünün hilafına özel jet kullanması, büyük olasılıkla yapmış olduğu paylaşımdaki samimiyetini sorgulatmıştır.
*
Keza, Cumhurbaşkanı olsa, israfın dibine vuracakmış gibi bir algıyı, milletin gözüne soktuğunun farkında bile değil. Danışmanları da sorar belki Meral Hanım'a; bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...
*
(Meraklısına not: “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” deyiminin anlamı: Bir ilke benimsediği halde, benimsediği bu ilkenin tersine davranışlarda bulunanlar için söylenen bir deyim olarak kullanılıp, dilimize yerleşmiştir.)
GÜRKAN'IN VERDİĞİ SUBLİMİNAL MESAJ!
Geçtiğimiz hafta Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'ın “2 bin kilometre asfalt döktük” sözüne inanmayanlarla ilgili, teknik detayları da içeren bir yazı kaleme almıştım. Elimdeki rapora göre başkan Gürkan'ın mübalağa yapmadığını belirttiğim yazının daha mürekkebi kurumadan, bu kez de Gürkan cephesinden yeni bir haber geldi. Başkan Selahattin Gürkan, sosyal medya hesabından “Sivas Kangal İlçesi'ne bağlı İğdelidere Mahallesi'nde ikamet eden vatandaşlarımız toprak olan yolları için asfalt talebinde bulundu. Ekip arkadaşlarımıza gerekli talimatı verdik. Sadece sınırlarımız değil gönlümüz de bir bizim.” şeklinde bir mesaj paylaştı.
Selahattin Başkan'ın söz konusu paylaşımının kamuoyunu bir hayli meşgul edeceğini düşünmüştüm. Ancak düşündüğüm gibi bir etkiyi göremedim. Dün Selahattin Gürkan'ın “2 bin kilometre asfalt döktüm” sözüne karşı avazı çıktığı kadar bağıranlar, süt dökmüş kedi gibi suspus olmuş köşelerine çekilmişlerdi. Selahattin Başkanın sosyal medya paylaşımından çıkarılacak bir başka mesaj da siyasi rakiplerine aba altından sopa göstermekti. Çünkü, burada hem siyaseten üstlendiği bölgesel misyonu, hem de “Siyasette bundan sonra da varım” şeklinde “vizyon” iddiasını görüyoruz.
Başarılı olur mu diye soracak olursanız, “bunu konuşmak için çok erken” diyebilirim.
AYLAR ÖNCE, KÖYÜ GÖRMÜŞÜZ!..
Malatya ve Elazığ'ın yaşadığı deprem felaketi sonrası Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'nda yapılan ihalelerle ilgili usulsüzlükleri yazmıştım. Yazıyı kaleme aldığım 6 Ocak 2021'de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müfettişleri, henüz teftişe başlamışlardı. Dileyenler o tarihteki yazımı https://www.malatyatime.com/yazar/siyasetcilerimizin-can-simidi-oldu-73740.html” linkinden okuyabilirler. Yazımdan tam 6 ay sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı raporun bir kısmını inceleme fırsatım da oldu. Müfettişlerin tespitlerinin çoğunu altı ay önce yazmıştım.
Aslında bu tespitleri yapmak için uzun uzadıya araştırma yapmaya da gerek yok. Kamu İhale Kurumu'nun sisteminden ihale sonuçlarına bakılarak birçok usulsüzlük olduğunu görebilirsiniz. Atalarımızın "Görünen köy kılavuz istemez" dediği gibi, her şey apaçık ortada.
Göz göre göre usulsüzlükler yapılırken şehrin üst yönetimi ne yapıyordu? Konunun bu kısmı, beni daha çok korkutuyor. Koca koca insanlar, isimlerinin önünde yer alan unvanlarına rağmen, bu olayları nasıl görmez? Adli soruşturmalar devam ediyor. Her zaman söylüyorum, inşallah adil bir soruşturma olur ve hakedenler cezasını bulur. Haksızlığa uğrayanlar da haklarını alırlar. Temennim bu olsa da sonucun böyle olmayacağı korkusu da aklımın bir köşesinde. Hatta ve hatta bu olayların baş aktörünün yarın daha büyük bir görevde olma ihtimali de var. Bunun örnekleri oldukça fazla.
ÜRÜNÜNÜ KİME VE NASIL SATACAĞINI BİLMEYEN TÜCCAR!..
Televizyon izlemeye fazla fırsatı olmayan bir insanım. Hoşuma giden programları, daha sonra internet üzerinden izlemeye çalışırım. Özellikle şehir tanıtım programlarını, o şehirlerdeki örnek uygulamaları bilmek için genelde izlerim. Geçtiğimiz hafta sonu yaygın bir TV kanalındaki bu tür bir programa denk geldim. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bir projeden övgüyle bahsediyordu. Aktaş, "Ülkemizin birçok yerinde bunun gibi geçmişi günümüze taşıyan müzeler var. Birçok şehirde bu tür yerlere denk gelirsiniz. Fakat burası biraz farklı, burada hem müze var, hem gerçeği. Yani müzede gördüğünüz şeyin canlısını da aynı sokak içerisinde görme imkanına sahipsiniz. Bu yönüyle burası örnek bir proje. Ben eminim ki bu proje bütün Türkiye'ye örnek olacaktır." şeklinde yaptığı açıklamanın sonunda beni şaşırttı. Ben, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin bir icraatını anlattığını düşündüm. “Osmanlı'nın ilk başkenti Bursa'da böyle bir proje olur” diye kafamdan geçiriyordum. Hatta "en kısa zamanda gidip görmeliyim" diye de ekledim. Alinur Aktaş, "Lezzet Sokağı Projesi'nden dolayı Yeşilyurt Belediyesi'ni tebrik ediyorum." deyince şaşırdım.
Hakikaten türünde bir ilk olan ve takdire şayan bu sokağı Malatya'da kaç kişi biliyor? Kaç kişi o sokağın sunduğu imkanlardan faydalandı? Birşeyin hem müzesini görmek, hem de gerçeğini yaşamak farklı bir duygu olmalı, zaman tünelinde yolculuk gibi.
Yeşilyurt Belediyesi'nin durumu, ürettiği malı kime nasıl satacağını bilmeyen tüccar misali biraz. Hizmet çok, iş çok, proje çok, emek çok, ama tanıtım ve reklam az. Sadece son hafta; bir festival ve iki tane ulusal kongre düzenlediler. Pandemi süreci olmasına rağmen, hepsini de kazasız belasız atlattılar. En ufak olumsuzluğu çok büyük problem gibi gösteren medya maalesef bu güzellikleri sadece sıradan haber gibi geçti. Bari ben yazayım da üzerimde vebali kalmasın.
FAYDALI OLMUŞSAK NE ALÂ!..
Geçtiğimiz haftaki yazımda, toplu taşımada uygulanan klima kısıtlamasının zulüm olduğunu ifade etmiştim. Yazımın yayınlandığı günün ertesi günü Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından bütün toplu taşıma araçlarında klima kullanılması hususunda talimat verilmesi ve insanların bundan duydukları memnuniyeti ifade etmeleri beni ziyadesiyle memnun etti.
Aynı yazıda kamu kurumlarındaki yöneticilerin adeta hediye yarışına girdiklerini ve bunu doğru bulmadığımı ifade etmiştim. Bu konuda yazımın karşılığına cevap en üst makamdan geldi. Cumhurbaşkanlığı tarafından 30 Haziran tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tasarruf Tedbirleri Genelgesine göre kamu kurumlarının; gezi, kokteyl, yemek vb. davetler düzenlemesi ve hediye vermeleri yasaklandı.
Alınan bu karar birçok yöneticinin hoşuna gitmese de, vatandaş nezdinde güzel karşılık bulduğunu ifade etmek isterim. Bol bol hediye veren, sürekli yemekli toplantılar düzenleyen ve sosyal medyada bunları paylaşan yöneticiler, artık halkın ve basının yakın takibinde olacaktır. Yapılacak her hatanın hem sosyal medyada, hem de Cimer aracılığıyla şikayetlere konu edineceğinden eminim. Bu sebeple yöneticilerimizin bu konuda daha dikkatli davranmaları gerektiğini belirtmek isterim.
‘ESENLİK AVUKATI'NDAN CUMHURBAŞKANI'NA “HUKUKSUZLUK” VURGUSU...
Malatya Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Memba Kuşçu Oto, önceki gün, yaptığı açıklamada "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmediğimizi belirterek, Sayın Cumhurbaşkanını Anayasaya aykırı olan bu işlemi kaldırmaya davet ediyor, kadının insan hakları kazanımlarından geriye gidişe neden olacak her türlü düzenlemenin karşısında olarak, Türkiye'nin her yerinde Barolar ve Barolarımız Kadın Hukuku Komisyonları/Merkezleri, tarafından kadın haklarının korunması, geliştirilmesi ve İstanbul Sözleşmesinde imzanın çekilmesi işleminin geri alınması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla saygılarımızla paylaşıyoruz.” demişti. Aynı zamanda Ak Parti Genel Başkanı da olan Cumhurbaşkanına bu meydan okumayı yapan kişi, Ak Partili Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraki olan Esenlik Şirketinin avukatı. Daha önce, Cumhuriyet Halk Partisi Malatya Milletvekili Adayı da olan Kuşçu Oto, bu cüreti gösterirken Ak Partinin “Avukat İl başkanından” bir ses çıkmamasını ilginç bulduğumu ifade etmek isterim.
GARİP BİR İHALE İDDİASI DAHA...
Her geçen gün yeni bir ihale ve yolsuzluk iddiası ortaya atılıyor. Geçen haftaki yazımızda bir iddiadan bahsetmiştik. Yine bir iddia var! Bu kez de Milli Eğitim Bakanlığı'ndan geldi bu usulsüzlük iddiası. İddiaya göre; Milli Eğitim bakanlığı tarafından, görme engelliler için hazırlanacak bir programdan bahsediliyor. İddia o ki; ihaleyi alan, arıcılık yapan bir firma. Evet evet görme engelliler için hazırlanacak programı, bir arıcılık firması almış. Dikkatimi çeken bir başka husus da bu ihaleyi alan firmanın merkezi Malatya'daymış. Firma sahipleri ise Ankara'da ikamet ediyormuş. Bakalım bu iddiayla ilgili herhangi bir açıklama gelecek mi?
İşte ihaleyle ilgili iddiadan detaylar: İhaleyi, Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, 26 Mart'ta yaptı.
İhalenin adı şuydu: Güvenli Okullaşma ve Uzaktan Eğitim Projesi Görme Engelli Öğrenciler için Sesli Betimleme Montajı ve Braille Anlatım ile Hazırlanmış Video Üretimi Hizmet Alımı.
Bakanlık iki şirketi davet etti, fiyat aldı. Sonunda ihaleyi kazanan şirketi görünce çok şaşırdım. Zira, görme engelli öğrenciler için hazırlanacak video ihalesini, arıcılık yapan bir şirket aldı. Evet, MEB ihalesi “Üstün Arıcılık Hayvancılık Tarım Ürünleri” adlı firmaya verildi. İhalenin bedeli 975 bin liraydı. Görme Engelli Öğrenciler için Sesli Betimleme Montajı ve Braille Anlatım ile Hazırlanmış Video Üretimi Hizmet Alım işi, 21/B davetiye usulü ile bu firmaya verilmiş. Yeğitek Genel Müdürlüğünün İhale Sonuçları sayfasına göz attığımızda 22.03.2021 tarihli ihale ilanına 21/B davetiye usulü ile 21.03.2021 tarihinde sadece iki firma davet edilmiştir.
Sözün özü: Üstün Arıcılık Hayvancılık Tarım Ürünleri firması ne alaka? Bunu bana izah edecek bir aklı evvel var mı?
Selam ve dua ile…
Fiemanillah