ALİ CENGİZ OYUNLARIYLA BİRİLERİ Mİ YOKSA?...

Hiçbir partinin ortada görünmediği, yarışta olmadığı, adeta Ak Partinin zaferini şimdiden kabullenmiş gibi hiçbir partiden sesin çıkmadığı bu süreçte Ak parti Malatya'da çok iyi bir aday adaylık süreci geçirdi. Renkli ve neşeli geçen süreç Teşkilat temayül yoklamasına kadar devam etti. İpler o gün Yeşiltepe spor salonunda, devamında ise Ankara'da koptu. Ali Cengiz oyunlarıyla bir şeyler elde etmek için oyunlar oynanmaya başlandı yine. Bu oyunları tabi ki herkes oynamadı ama oynayanlar kendilerine yakışanı yaparak beklenen performansı gösterdiler. Bu yüce performans sonucunda özel çabalarla birileri Büyükşehir'e yada ilçelere gelir de Ak partinin beklediği oyu alamazsa, yada Ak Partinin hiç kaybetmeyeceği yerde kaybetse, o zaman bu vebalin altından nasıl kalkacaklarını merak ediyorum. Yada Allah'tan korkmadan temayül ve halk yoklamalarında ciddi bir şekilde ve büyük bir fark ile önde olmasına rağmen, halkın gönlüne taht kuran birileri, halkın istediği yere aday gösterilmezse ve bunun sebebi de bu Ali Cengiz oyunlarıysa, yarın Allah'a nasıl hesap vereceklerini bilmiyorum!...

Sürecin ilk oyunu il başkanı tarafından oynanmıştır. Temayül yoklamasında teşkilatına kendisini tercih ettirerek mevcut belediye başkanımız Sayın Ahmet Çakır ile yarışmıştır. İl başkanına böyle bir şey yapma diyerek kendisine önceden tembihatta bulunduklarından yine de yaptığı için Ankara'da en yetkili kişiden fırça yemiştir. Bana göre de dünyanın en büyük ayıbını işlemiştir. İl başkanısın ve siyasetçisin bu sinsilik niye? Senin partinin belediye başkanı görevde iken senin aday adayı olmadan kendini teşkilat yoklamasında çıkarmaya çalışman çok büyük bir acizlik değil mi? Bu siyasette kabul edilir bir durum mu? Kendine güveniyorsan aday adayı olur, elinden geleni yapar, belki bu vesileyle halkla da teşkilatınla da bir araya gelirsin! Ama hem aday olamıyorsun hem de başkasının hakkına girerek yarışı sabote edip, teşkilatını hem bölüyor, hem de iki yüzlülüğe sevkediyorsun!. Sen Başbakanın bu ildeki temsilcisisin! Hala bunun farkında değil misin!... Deve kuşuna uç demişler, demiş ki ben deveyim. O zaman yük taşı demişler, bu sefer de ben kuşum demiş. Böylece Sayın İl başkanımız bu kadar güzel geçen sürecin ilk ayıbını işlemiştir.

Hal böyle olunca da teşkilatta hatalar zinciri başlamıştır. Örnek mi istiyorsunuz?

- Kendine güvenen babayiğitler ve kadın sultanlar oy kullanmaya gelmeyenlerin yerine oy kullanmışlardır.

- Güçlü olan adaylar teşkilat içerisinde sandık başına kendi adamlarını koymuş, yapmak istediklerini yapmışlardır.

- Madem güçlünün iradesi ve idaresi var, bizimde elimiz var diyerek sandık başında kavgalar çıkmıştır.

- Koca Ak Parti Teşkilatının temayül yoklamasında Başbakanı temsil edenlerin başardığı şey, Büyükşehir sandığında 64 tane fazla oyu çıkarmak olmuştur. Aynı durum merkez ilçelerin sandıklarında da yaşanmıştır.

- Bu kadar mı? Hayır. Genel Merkezden gelen yetkili, durumu olduğu gibi rapor etmemiştir. Fazla oy adedince kime ait olduğuna bakılmadan sandıktan zarflar çıkarılmış, buda haksızlığın ve oyunun finali olmuştur. Zira imam ...sa cemaat bilmem ne yapar! misali olmuştur.

Şimdi Sayın Başbakanımızın neden temayül belirleyici değildir, temayül yoklamalarının nasıl olduğunu biz iyi biliyoruz dediğini anlıyor musunuz? İşte bu teşkilatların ve sahtekarlıklarının yüzünden!...

Peki bundan sonra Ankara'da neler oldu?

İlk etapta herkes derin bir nefes aldı. Akabinde Ankara adeta Malatyalıların istilasına uğradı. Her bir aday, aday olmayan onlarca kişiyle beraber buralarda yedek oyuncu gibi ısınma turları atarak döndü dolaştı.

Başbakan bütün vekillerine birer kağıt gönderdi. Mevcut başkandan memnun musun? Değilsen, bir yada iki isim yaz dedi. Hiçbir vekili kavle bile almadı. Haksız mı?... Onlarda tercihlerini yapıp genel merkeze gönderdiler. Bu sefer kendileri gidemediler.

Sonra Ak Parti Genel Merkezi ile Meclis arasında mekikler dokundu, ayakkabılar, hatta tekerlekler aşındırıldı. Ayakkabı tabanlarının altından ve tekerleklerden duman çıktığını görür gibiyim sanki!..

Büyük hesap peşinde olan küçük insanlar yeni işler yapmaya çalışıyordu. Tabi ki ahbap çavuş ilişkisinde olanların da keyfine diyecek yoktu. Aslında kimsenin yapabileceği bir şey de yoktu. Buna rağmen nefis ve şeytan onları oralarda süründürüyordu.

Son birkaç gündür de hiç kimseye yakışmayan, siyasi ahlak ve etiğe sığmayan olaylar yaşanmaya başlandı.

Adları, kim oldukları ve kimlerle yaptıkları bende kalsın, bakın neler yaptılar ve hala şu an olmuş neler yapıyorlar?

Son birkaç gündür Ankara'da ortalık anket sonuçlarının değiştirildiğiyle çalkalanmaktadır. Birileri seferber olmuş, şeytanın aklına gelmeyecek işler yapmaya çalışıyor. Seçim sürecinde Malatya'da yapılan kamuoyu anketlerinin sonucu ne olursa olsun birilerinin lehine sayın Başbakanın önüne konuluyor. Yani sonuç ne çıkarsa çıksın birileri çok isteniliyormuş gibi değiştirilerek ilgili makamlara iletiliyor. Bu dümenin içerisinde vekil olanlar, genel merkezden olanlar ve Başbakan danışmanları var. Korkunç bir iddia dönüyor ortada. Eğer bu oyun tutarsa vay Malatya'nın haline! Tutmazsa da umarın bundan sonra da Sayın Başbakanımız bunları yazar ve gereğini yapar.

Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz. Ancak dillendirilen kamuoyu, halkın meyli, tek bir oyun hesabı vs. derken biraz rahatlamışken, akabinde bu olanlara şahit olduktan sonra, tekrar acaba eski tas eski hamam diyerek yeniden eskiden olanlar mı olacak diye tereddüt ediyorum. Ama bütün bunları yapan varsa, birde yapılan her şeyi gören, gözeten ve kaydeden büyük bir Rabbim var diyor, teselli oluyorum…

Fi Emanillah. 

Ebuzer AYDIN

“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”