dore okulları
Malatya
03 Şubat, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

Altı Şubat Depremi Sonrası Gözden Kaçanlar

02 Şubat 2025, Pazar 09:04
Altı Şubat Depremi Sonrası Gözden Kaçanlar

Yüzyılın felaketi isimlendirmesini hak eden bir afet olan 6 Şubat depremi, yaklaşık 14 milyon insanı doğrudan etkiledi. 110 bin 578 km. karelik alanı kapsayan bu felaket bölgesi, Bulgaristan’ın büyüklüğüne eş değer, Portekizden büyük, İrlanda’dan büyük, Hollanda’dan büyük, Belçika’nın neredeyse dört katı, İsviçre’nin ise üç katına yakın. Yani bu 110 bin kilometrekarelik alandan küçük yüz ölçümüne sahip Avrupa’da tam yirmi ülke var. 

Böyle bir felaketle en uygunsuz zamanda karşılaşan Türkiye, pek çok konuda da hazırlıksız yakalandı.  Devlet erkânı teselli edeyim derken birbirini tutmayan, hatta kendi söyledikleriyle de çelişen sözler verdiler. İnsanlar tüm kayıplarının ücretsiz karşılanacağını sandı. Depremde kaybettikleri eşyaların listelerini bile verdiler. 

İdarenin karşılaştığı boşlukların dolması için neredeyse bir yıl çeşitli konularda kararname çıkmasını beklemekle geçti. Yıkım kararı için dışarıdan bakan bir görevlinin tespitleri yeterken, güçlendirme için %80 kat maliklerinin onayı şart koşuldu. Komşular yüz yüze kaldı, ihtilaflar çoğaldı, mahkeme dosyaları kabardı. İki yıldır devam eden artçılar insanların korkularını ve acılarını sıcak tutarken, televizyonda boy göstermeye başlayan deprem uzmanlarının sözleri arasında bir daha olmayacağına dair umut ışıkları aradık. Deprem yaralarını sarmaya çalışırken önce nakliyecilerin ve ambalajcıların, sonra ustaların, ardından müteahhitlerin ve son olarak ev sahiplerinin insafsız fahiş fiyat teklifleriyle kıvrandık durduk.

Depremin ikinci yıl dönümünü idrak ederken şimdiye kadar daha çok konuştuğumuz yıkılan binalar, yapılan/yapılacak olan konutlar oldu. Yiten canlardan söz edip yas tutarken, kalan canların durumunu kimse konuşmadı. Hâlbuki geleceğimizi etkileyecek olanlar göçenler değil kalanlardı. 

TÜBİTAK Projesi kapsamında depremden etkilenen11 ilde yapmış olduğumuz birebir anket uygulaması sonucunda ekibimle birlikte karşılaştığımız durumları bir rapor haline getirmekle meşgulüz. Şimdi ne demek istediğimi bu rapordan alıntılar yaparak açıklamak istiyorum.

Deprem düşük gelirlileri vurdu
Yaptığımız araştırmaya göre deprem mağdurlarının %51’i düşük gelir grubundan, %42,1 orta gelir grubundan, %6.9’u ise üst gelir grubundan. Örneğin Malatya’da Bostanbaşı ve Fahri Kayahan gibi zengin muhitler önemli hasar almasına karşın bu bölgelerde can kaybı çok az yaşandı.  Diğer bölgelerde insanların hem canı, hem malı gitti. 

Deprem mağdurları psikolojik destekten mahrum
Yine yaptığımız araştırmaya göre deprem mağdurlarının sadece %6,3’ü deprem sonrası psikolojik destek alırken, insanların %93,4 ü böyle bir destekten mahrum kalmış. Göz ardı ettiğimiz bu durum beraberinde vahim sonuçlar getiriyor. Örneğin deprem sonrası intihar vakaları ile ilgili kesin ve güncel veriler bulunmamakla birlikte 2023 yılında Türkiye genelinde özellikle deprem bölgesinde intihar vakalarında artış yaşandığı gözleniyor.
Ayrıca yine yaptığımız araştırmaya göre deprem bölgesinde insanların %25,6’sında eskiye oranla daha fazla agresif ve kavgacı eğilimler var. Yani ortada psikolojik destek almaya muhtaç, belkide ilaç kullanması gereken %94.2’lik bir kesim var. Daha açık bir ifade ile ortalıkta saatli bomba gibi dolaşıyoruz. 

Depremzedeler geçmişlerinden koptu. 
Depremin yıkıcılığı nedeniyle insanlar doğdukları evleri, okudukları okulları büyüdükleri semtleri kaybettiler. Bu durum onları yaşadıkları şehre ve çevreye karşı yabancılaştırdı. Depremzedelerin %32,8’i arkadaş ve komşu çevresini ya ölüm, ya da göç nedeniyle kaybetmiş durumda. Adeta kendi vatanlarında garip kalan bu insanların %48’4 ü imkânları olsa yaşadıkları şehri kalıcı olarak terk etmek istiyorlar. 

Deprem mağdurları geleceğe umutla bakamıyor
Deprem mağdurları arasında umutsuzluk çok yaygın. Bunun hem korkuya, hem güvensizliğe dayalı nedenleri var. Örneğin deprem mağdurlarının %47,5’i artık hayattan eskisi gibi zevk almadığını söylüyor. %68,4’ü her an bir şey olacakmış korkusu yaşıyor, %52,4 ü yatarken hazırlıklı yatıyor, %44,3’ü tuvalet ve banyo ihtiyacını bile rahatlıkla gideremiyor. 
Bunun yanı sıra insanların %33,7 si eskiye oranla insanlara olan güvenini yitirmiş durumda. %51,4’ü ise ülkeye olan inancını kaybetmiş. Düşünebiliyor musunuz bu tablo çok ağır bir tablo. Öyle ki deprem mağdurlarının %42’si imkânı olsa başka ülkeye göç edeceklerini söylüyor. Sizce bundan daha ciddi bir ulusal güvenlik sorunu olabilir mi?

Deprem devletle olan ilişkilerimizi zedeledi
Depremin neden olduğu diğer bir travma da devlet toplum ilişkisinde yaşanıyor. Deprem mağduru insanların %74,5’i devlet tarafından açıklanan ölü ve yaralı sayısını gerçekçi bulmuyor. İnsanların sadece %24,7 si devlet tarafından verilen sözlerin yerine getirileceğine inanıyor. 
Bu vahim tablonun yanı sıra insanların devlet kurumları arasında en çok güvendikleri kurum %37,1 ile Türk Silahlı Kuvvetleri çıktı. Toplumda en az güvenilen kurumlar ise %5,4 ile cemaat ve vakıflar. TSK’dan sonra en çok güvenilen kurum ise %33,8 ile AFAD oldu. 
Daha pek çok çarpıcı bilgi ve rakamı, hazırlamakta olduğumuz rapora bırakırken sözü şöyle toparlamak istiyorum:
Her şeye rağmen şehrimizin yeniden mamur edileceğine, hatta Malatya’nın eskisinden bile güzel ve modern bir görünüşe kavuşacağına inancım tamdır. Fakat gözden kaçırdığımız en önemli nokta insan sermayemiz. 
6 Şubat ile depremde yitirdiğimiz tüm insanları rahmetle anıyor ve geride bıraktıklarına sabırlar dilerken, yetkilileri bu ihmal edilen alana yoğunlaşmaları çağrısı yapıyorum. Hazırladığımız raporu bitince kamuoyu ve kurumlarımızla paylaşacağız. 
Unutmayalım şehirler insanlarla mamur olur. 

Yorumlar

  • yorum avatar
    Ahmet Gün
    02-02-2025 21:42

    Teşekkür ederim Fikret hocam çok aydınlatıcı bilgiler verdiniz. Fakat bir sonraki makalenizde bahsi geçen sorunların çözüm yollarını da araştırması yapılarısa daha uygun olacaktır. Vesselam

  • yorum avatar
    Mehmet Bahadır Birbaş
    02-02-2025 20:22

    Yaşadıklarımızı anketle onaylatmışsınız, inşallah yazıda bahşı geçenlerde Okur ve belki çözüme odaklanır. Selam ve dua ile Allah'a emanet olun.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.