Anadolu evi…
10 Mayıs 2022, Salı 12:11Bugün, Ordu gezimizin son gününde Kumru ilçesini ziyaret ettim. Sevgili dostum Zeki Kardaş' ın kayınvalidesi Saide teyze ve kayınpederi Fikret amcalara (Kamuran Kardaş ablamın muhterem ailesine) misafir oldum. Kumru ilçesinin köklü ailelerinden olan Fikret amca önce ilçe merkezini bir baştan bir başa gezdirdi bana... Tipik bir Karadeniz ilçesi… Ortasından dere akan, etrafı ormanlarla kaplı, pazarında yerli ürünler satılan, cıvıl cıvıl, şirin bir ilçe… Pazarın açıldığı gün olduğu için tatlı bir telaş hakimdi ilçede… Fındık ve yayla hayatı ilçenin gelir kaynaklarını oluşturuyor. Fakat ilçe nüfusunun büyük kısmı gurbetçi… Dışarıda kazanıp gelip burada harcama yapıyorlar. İlçe halkı memleketine sahip çıkmış… Okullar, camiler, çeşmeler yapılmış. Fikret amca da yıllarca İstanbul’da yaşamış olmasına rağmen ilçesine hatırı sayılır ölçüde katkıda bulunmuş… Ta 14 yaşında iken çekip İstanbul’a giden Fikret amca, hayatını İstanbul’un İstanbul olduğu zamanda kazanmış. 40 yıl kadar sonra İstanbul’un artık eskisi gibi yaşanılır bir kent olmaktan çıktığını görünce baba ocağına dönmüş… Saide teyzemle birlikte şimdi sade ve mutlu bir hayat yaşıyor kasabasında…
Yorucu bir ilçe gezisinden sonra eve geldiğimizde Saide teyze bizi büyük bir sevinç ve samimi bir duyguyla karşıladı. Yaşlı ve hasta olmasına rağmen büyük bir zahmetle bize yemek yapmış… Misafire ikramın manevi ikliminde büyümüş ne de olsa… Ne varsa eskilerde var. Saide teyzenin yüzünde tebessüm dilinde dua hiç eksik olmadı.
Bize sofrayı hazırlarken büyük bir haz duyuyordu. Bir yandan da dua edip duruyordu: “Oğlum ne iyi ettin de geldin. Bizi ihya ettin. Allah sizleri korusun, Rabbim sizleri evlatlarınızla imtihan etmesin”
Saide teyzemin oturma odası nakış ve kanaviçelere süslenmiş… Kırlentler, yastıklar çiçek açmış sanki… Ta gençlik yıllarda yaptığı el emeği göz nuru nakışlar… Sanki zaman tünelinde yolculuğa çıkarıyor sizi bu çiçekli nakışlar…
Huzur, samimiyet, maneviyat, ahlak, kanaatkarlık, sevgi… Her şey vardı Saide teyzemin evinde… Hayır dualarını aldım, ellerini öperek ayrıldım bu güzel insanların yuvasından… Ordu’ya doğru gelirken benim aklım hala kanaviçelerle süslenmiş divanda kalmıştı… Bir de Saide teyzenin sevimli ve mübarek yüzünde…
Allah her ikisine de hayırlı ve uzun ömürler versin.