Anadolu İrfanı
15 Aralık 2021, Çarşamba 17:19Kaynayan tencerenin altına odun atarken kafasını kaldırıp şöyle dedi bana Anadolu kadını:
“Oğlum bu zor günler de gelip geçer. Biz İstiklal Harbinde yiyecek ekmek, içecek çorba, giyecek ayakkabı bile bulamazken şerefimiz, özgürlüğümüz, namusumuz, kutsal bildiğimiz vatanımız ve bütün değerlerimiz uğruna cepheye koştuk.
Evet, çarşı pazar pahalı fakat unutma ki vatan daha pahalı, evet fiyatlar el yakıyor, fakat unutma ki vatansızlık daha can yakıyor.
Oğlum, belki size masal gibi gelir ama bugün yaşadığımız refah, lüks ve bolluk bu ülkenin tarihinde hiç bu kadar olmamıştı.
Biz vatanımıza midemizden değil kalbimizden bağlıyız. Kalbimizi kıracak, şerefimizi lekeleyecek bir şey görmüyoruz. Sonuna kadar bu ülkenin, devletimizin yanındayız. Bizi dünya arenasında hakkıyla temsil eden, dik duran, söz dinleyen değil söz dinleten bir yönetime sahibiz. Buna şükür. Varsın domates pahalansın, gâvur parası yükselsin. Şeref ve özgürlük giderse daha geri gelmez. Ama bu devran böyle gitmez, bu kötü günler geride kalacak. Fakat onların tuzağı varsa, Allah’ın da tuzağı var.
Ucuz insanlar pahalılıktan söz etmesin”
******
Tam hayat pahalılığından söz edip dertleşecektik ki yutkundum, utandım, teyzenin sözleri karşısında tokat yemiş gibi sarsıldım. Fotoğrafını çektim, ellerinden öptüm ve içimden kendime kızarak köyden uzaklaştım.
Fotoğraf: Erdemli Köyü/İzollu/Malatya