Askeri Ücret
16 Şubat 2025, Pazar 14:33
Merhaba değerli okurlarım.
Temel’e komutanı sorar:
- “Sağ tarafından düşman askeri zırhlı araçla gelse ne yaparsın?”
- “Onları bazuka ile fururum komutanum!"
- “Peki son tarafından tankla gelse ne yaparsın asker?”
-“O tanki tanksavar silahımla fururum komutanum!”
- “Peki düşman havadan helikopterle gelirse ne yaparsın?”
- “O düşmanı uçaksavar ile fururum daa!”
- “Peki düşman denizden…..”
Temel dayanamaz:
-“Ula komutanum, pu devletun tek askeri pen miyum? Hep pana mi saldiriyi pu düşman?”
***
Kızım hastane nöbetinden 45 saat süren mesaisini tamamlayarak gece 03:30’da eve döndü. Sabah 06:00’da da tekrar hastaneye ulaştı. Bu tür nöbetten çıkan 2 arkadaşı kendi araçlarıyla evlerine dönerken kaza yapmış biri vefat etmişti. Diğerinin ise aracı pert olmuş kendisi de ağır yaralanmıştı. Bu sebeple nöbet çıkışlarında kızımın araç kullanmasını istemediğim için o saatlerde ben gidip alıyorum. Dev gibi hastanelerin yapılmış olması yetmiyor demek ki; İçinde yeterli doktor olmayınca. 2-3 doktor çevre illerden de sevk edilen hastaların beyin ameliyatlarına yetişebilmek için uykusuz ve yorgun koşturup duruyor. Ben şahsen kendi kızım da olsa çok kıymetli ve fonksiyonel beynimi yorgun ve uykusuz doktorların eline bırakmak istemem. Allah’tan o şartlara rağmen başarılı ameliyatlar yapıyorlar.
-“Ayakta duracak halim kalmadığı halde ameliyat masası adrenalin gibi geliyor insana. Yorgunluğumu falan unutuyorum” diyor.
Bu uzun, yorucu ve sayaca yazmayan mesaileri için Cimer dahil her yere yazmış olmama rağmen halen cevap ve sonuç alamadım. Bazen soruyorum kendisine:
-“Kizum ha pu tevletin tek askeri sen misun?”
***
Yeğenim İp’i uzunca bir süredir görmemiştim. Adı Eyüp. Ama Nasrettin hoca’nın dediği gibi söylene söylene “İP” oluveriyor. Bu süreçte iyice boy atmış, cüsseli bir hale gelmiş. Ona:
-“Askerde seni hemen komando yaparlar” dedim. Yüzünü astı.
-“Ben asker olmayı düşünmüyorum” dedi.
-“Neden?”
-“Askeri” ücret çok düşükmüş. Ne yapayım o kadar ücretle?”
Baya bi güldüm. Bozuldu. Sonra çözüm getirdim.
-“Askeri ücret düşük ama “Subayi” ücret iyi. Subay olursan askeri ücretle yetinmek zorunda kalmazsın!”
***
Bugünlerde çok konuşulan bir AB ordusu kurulması meselesi var. Bu şu an en önemli mesele.
Hani köyde tarlasını sürmekte olan köylüye padişahın askerleri gelir ve:
-“Padişahımız falanca ülkeye savaş açtı. Onun için çocuklarından birini asker olmak üzere senden istiyor” derler. Köylü çaresiz oğullarından birini padişahın ordusunda savaşmak üzere gelenlere teslim eder.
Aradan birkaç ay geçince aynı heyet tekrar köylüye gelir ve:
-“Padişahımız falanca de ülkeye savaş açtı. Onun için çocuklarından birini daha asker olmak üzere senden istiyor” derler. Köylü çaresiz ortanca oğlunu da padişahın ordusunda savaşmak üzere gelenlere teslim eder.
Bir süre sonra Padişah tekrar adamlarını gönderir ve:
-“Padişahımız filan ülkeye de savaş açtı. Çocuklarından…”
Köylü adamların sözünü keserek:
-“Bana bakın! Söyleyin padişahınıza, benim şeyime güvenip sağa sola savaş açmasın!
Avrupa ABD ile fazla yol yürüyemeyeceğini anladı. Bir AB ordusu kurmak zorunda. Bunda da kendi güçlerine güvenemiyorlar. Türk ordusunun gücünü kullanmak fikirleri var. Ancak Türkiye halihazırda AB üyesi değil. Onu hemen AB içine almak gerekiyor. Bu fikre de sıcak bakıyorlar.
Almanya 1990’da 215 tabura sahipken bugün sadece 31 taburu kalmasaydı, 7000 den fazla olan tank sayısı 200’e düşmüş, bunun da ancak 92 tanesi çalışabilir durumda olmasaydı, Türkiye’yi AB içine almak aklının ucundan geçmezdi.
Keza İngiltere’nin 227 tankından sadece 40 tanesi savaşabilir halde olmasaydı, Küçük enişte Fransa’nın da sadece 90 adet ağır silahı kalmasaydı onlar da bu fikre karşı çıkardı.
Çok çok az AB ülkesinde zorunlu askerlik var. Paralı askerlere de para ödeyebilmek her yiğidin harcı olmadığından sayıları çok çok az. O da güçlü bir ordu için yetmiyor.
Türkiye yeter ki “He” desin diye uzun yıllardır süren silah ambargolarını bile kaldırıyorlar.
Ancak bir şeyi ne kadar ince dilimlerseniz dilimleyin. Mutlaka 2 yüzü vardır.
Türkiye “Turan Ordusu”nun kurulmasını gerçekleştirmek üzereyken bu tür bir teklife yanaşmalı mıdır? Yanaşırsa Türk Cumhuriyetleri ile birlikte kurulmakta olan Turan ordusu tehlikeye girer mi?
Hani satıcıya:
-“Bu tişörtün xl bedeni var mı?” diye soran müşteriye satıcı:
-“Onu az önce bi abiye verdik, kalmadı. Size de pantolon verelim” der gibi bir cevap buluruz her halde.
Geldik Haftanın fıkrasını arayanlara. Fıkrayı en başta yayınladık. Ama yazıyı okumadan hemen yazının sonuna bakanlar sobelendi.
Onlar şimdi yazıyı yeniden başa sarıp okusun.
Kalın sağlıcakla.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Erdoğan
17-02-2025 08:25Kaleminize sağlık
Hıdırşah
16-02-2025 20:48Selamlar, eline, diline sağlık, hocam