BAŞKAN GÜRKAN’IN BİR YILI (2)

SESLİ MAKALE 

Geçtiğimiz hafta, birinci kısmını yayınladığımız yazımıza; Bu hafta ikinci kısımla devam ediyoruz. Hatırlatmak ve yanlış anlamaların önüne geçmek adına geçen haftanın son cümlelerini tekrar edelim: “Bu algı sayesinde gelinen noktada belediye personelinin tamamına yakınının istemediği, vatandaşın büyük çoğunluğunun ise başarılı bulmadığı ve "Dağ fare doğurdu" diyebildiği, Belediye ile ilgili yapılan haberlere neredeyse % 95 oranında aleyhte yorumların yapıldığı… Hazin bir tablo var karsımızda... Bu noktaya nasıl gelindi? Hangi hatalar yapıldı? Başlangıçtaki başarı ve desteği yeniden yakalamak mümkün mü? Neler yapılmalı?”  

Başta da belirttiğim gibi toplumda bu ve buna benzer yorumlar yapılıyor. Selahattin Gürkan hakkındaki bu iddiaları, şu şekilde tasnif edebiliriz:

- Başkan Selahattin Gürkan, 15 yılı Belediye Başkanlığı olmak üzere, 30 yıla yakın idari deneyimine rağmen, Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na hazırlıksız geldi. Normal koşullarda bir başkan adayı, daha aday olur olmaz; Özellikle üst yönetim kadrosuyla ilgili bir çalışma yapar. Seçilerek göreve geldiği takdirde (ki Sayın Gürkan'ın kazanmama gibi bir ihtimali yoktu) kimlerle çalışacağını tespit eder. Örneğin, Genel Sekreter kadrosuna şu isim, yardımcılıklarına şu isimler, hatta bu isimlerde bir aksilik yaşanması halinde, yedek isimlerin de belirlendiği ajandasında, bir taslak kadro oluştururdu. Böyle bir hazırlığı yoktu. Hatta sadece Battalgazi Belediyesi'nde birlikte çalıştığı Yaşar Karataş ve Latif Okyay isimleri zihninde netti.

- Yine bir başkan, daha adaylığı açıklanır açıklanmaz, yönetimine talip olduğu büyükşehir için, kısa /orta vadede ve 5 yıllık yerel iktidarı süresi içerisinde hangi hizmet ve projeleri yapmayı düşündüğünü, bunları hangi bölgelerde, hangi ihtiyaçtan, hangi kaynakla, ne sürede yapacağını ortaya koyar. “Bunu basınla paylaşır”. Hatta yayımlayarak birer nüshasını basın mensupları ve meclis üyelerine verir. Başkan Gürkan, burada da hazırlıksız gelmişti. Geçen bir yıl içerisinde de böyle bir çalışma hâlâ yapılmış değil!

- Rekor bir oyla seçilerek, başkanlık koltuğuna oturan Gürkan, ne yazık ki hem kadro hem de proje hazırlığı adına, dersine çalışmamış ya da aşırı özgüvenle bunları ders olarak görmemişti.

- Kadro konusunu da çok önemsemiyor. Adeta “Benim gibi deneyimli bir başkan direksiyonda olduktan sonra, kadronun çok da önemi yok. Belediyeyi, çaycılarla bile yönetirim…”  veya kim bilir belki de “Kervan yolda dizilir” anlayışıyla aheste atamalar yaparak bugüne geldi.

- Atamaları yaparken sanki bağımsız ya da muhalif bir partiden Belediye Başkanı seçilmiş gibi davranarak, Ahmet Çakır ile Hacı Uğur Polat'ın kadrosunu büyük oranda görevden alıp, kimisi Battalgazi Belediyesi kimisi de büyükşehrin mevcut kadrosunda muhtelif birimlerde görev yapan isimleri yönetici olarak atadı. Bu atamalar halen bitmiş, kendi kadrosunu kurabilmiş değil!

Yazının anlaşılmasını daha kolay hale getirmek için, maddeler halinde şu şekilde özetlemek istiyorum. Sondan başlarsak;

1- “Karla mücadele konusunda geç kaldığı şeklindeki eleştirileri olgunlukla karşılayarak yaptığı yoğun çalışmaları anlatmak yerine, covid-19 virüsünün “Kendisi eleştirildiği için geldiği” şeklinde çok garip bir üslupla savunma yaparak halkı suçlaması.”

2- “Göreve gelir gelmez, işçi memur tüm personelin bir şekilde maaşlarını budaması.  Başlangıçta yaptığı olumlu icraatlar ile bu desteği daha yukarılara çıkarmış olan Sayın Başkanı, bir anda 5 bini aşkın personel nezdinde sevilmeyen/ istenmeyen adam durumuna getirdi.

Kurumun yüksek bir borç yükü ile devralınması bu tenkisata gerekçe gösterilemez. Daha fazla borcu olan CHP, MHP ve İyi Partili belediyeler bile personel maaşlarında indirim yapmadı. Aksine %10 ila %35 arasında iyileştirme yaptılar. Sayın Başkan buna inanmıyor. Bu konuda ya ona yanlış bilgi veriliyor, ya da tuzu kuru olanlar yanlış yönlendirme yapıyorlar.”

3- “Genel Sekreter Yardımcısı ve daire başkanlarını personeli yanında, koordinasyon toplantılarında, hele diğer kurum müdürlerinin huzurunda tezyif etmesi.”

4- “Göreve gelir gelmez açıkladığı borç miktarının abartılması, sonrasında selefi Ahmet Çakır tarafından yapılan açıklamalara yeterince cevap verilememesi, daha sonra muhtemelen genel merkezin uyarısıyla konunun üzerinin örtülmesi.”

5- “Belki de en başta ifade edilmesi gereken hatası söylemlerinde mübalağaya kaçması, Sayın Başkanın ciddiyetine zarar verdi.”

6- “Bazı Daire Başkanlıklarının kapatılması yerinde bir karar olmakla birlikte, burada da planlama hatası yapılarak bazı başkanlıkların yükü arttırılarak çalışamaz hale getirilmiştir. Örneğin İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı bünyesinde müdürlük olarak görev yapan Yazı İşleri, Daire Başkanlığı olarak ihdas edilmiş, çoğu büyükşehirde müdürlük olan Emlak Daire Başkanlığı kalırken, Tarımsal Hizmetler ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlıkları gibi önemli başkanlıkların kapatılması stratejik/yönetimsel bir hata olmuştur.”

7- “İşçi ve memurun yasayla teminat altına alınmış iki temel hakkı vardır; biri maaşı diğeri senelik izni. Sayın Gürkan görevden aldığı müdürlerin maaşından aylık ortalama bin, Daire Başkanlarının ise üç bin lira kesilmesine sebep olmuş, bu anlamda eski idari personel mağdur edilmiştir. Bir başkanın her idari personeli aynı görevde tutmak gibi bir mecburiyeti yoktur. Fakat müktesep denilen kazanılmış kadrosundan maaşını vermek durumundadır. Bu mağduriyetler bir an evvel giderilmelidir.”

8- “Son olarak, yaptığı veya yapmadığı işlerin anlatılmasıyla ilgili birinci yılını anlatan video çalışması tertip etmiştir. Bu çalışma tüm dünyada ve Malatya'da insanların evlerinden çıkamadığı bu sıkıntılı günlerde en hafif ifadeyle vatandaşı üzmüştür. Sayın Başkan iş yoğunluğundan belki bunu görmemiş, tartamamış olabilir. Danışmanlarından biri de çıkıp başkana hatırlatmamıştır.”

“Söz dinleyen, salih olur” kaidesine binaen, bu iddialar kimden gelirse gelsin, 9 ay önce % 80'lerde olan desteğin aşağılara düşmemesi için, bu tespitleri başkanın bir an evvel görmesi, bir kazanç ve umut ışığı olacaktır.

Sayın Gürkan'ın önünde daha 4 yıl var. İyi bir planlama, kadro takviyesi ve yeni bir paradigma ile başlangıçtaki başarı ve desteği yeniden yakalaması pekâlâ mümkün.

Kimine göre haklı, kimine göre haksız bu tespitler için neler yapılmalı?  Haftaya da buna değinelim…

Selam ve dua ile
Fiemanillah