“Battalgazi’nin bütçesi ne kadar ki?” diyenlere!..
16 Nisan 2018, Pazartesi 05:43
Geçen hafta Battalgazi Belediyesi'yle ilgili bir tespitte bulunmuştum. O tespitte “Minimum masrafla, maksimum işler çıkartmak” şeklinde bir ifadem vardı. Gelen mesajlardan bunu anlayamayanların olduğunu gördüm. Hatta “Battalgazi Belediyesinin bütçesi ne kadar ki?” şeklinde itirazlarla, yapılan hizmetleri tartışmak isteyenler de vardı. Geçen haftaki sözlerime şerh niteliğinde diyorum ki; “An itibariyle 600 milyonu bulan bu hizmetleri, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, bütçeyi doğru kullanarak, ileride peşkeş çekilmesi muhtemel olan yerleri de kamu alanına çevirmesiyle ve yapılan harcamalarda tüyü bitmemiş yetimin hakkını gözeterek yaptığı yatırımları, hem ucuza mal etmiş, hem de bu kadar yatırımı ilçesine kazandırmıştır.
Değişim rüzgarına direnenlere!...
“Hasan Hüseyin Erkoç ile Gürsel Özbey'in seçimlerdeki ezici mağlubiyetlerinden sonra, MESOB Başkanı Şevket Keskin'i ciddi bir telaş almıştır.” diye düşünüyorum. Bu süreçte, Şevket Keskin'in rahatsız edecek söz ise “Sen de yerinden olmayasın”dır herhalde? Bu soruya Şevket Keskin'in verdiği cevap da “Bana bir şey olmaz” şeklindedir eminim. Sizce yanılıyor muyum?
“Deizm” e kafa yoranlara!..
Şimdilerde “Deizm” diye yeni bir gündem oluşturulmuş durumda. Merkezinde Peygamberin olmadığı bu inanç, isim değiştirerek yeni bir şeymiş gibi paylaşılıyor. Bu akıma Malatya'daki “Mealcilerin” ve “Hadis düşmanlarının” katkısının büyük(!) olduğunu üzülerek görüyorum. Haliyle şu soruyu sormak istiyorum: Demokrasinin, sosyalizmin, komünizmin ve diğer beşeri sistemlerin, Peygamberlerin Allah'tan getirdikleri ahkamı yaşam prensibi olarak kabul ediyorlar mı ki sadece “Deizm” Peygambersiz bir inanç olarak lanse ediliyor?
Arapgir'i yönetenlere!..
Arapgirliler, geçtiğimiz hafta sonu herkesi huzursuz eden bir kavgaya şahitlik etti. Kavganın müsebbibi olduğu iddia edilen Emniyet müdürü hakkında müspet duyumlar almadığımı belirtmek isterim. Yaklaşık 3 aydır Arapgir'de huzur kaçmış vaziyette. Sahi Arapgir'de neler oluyor?
Cezmi Kartay'ı görmeyenlere!..
Ajanslar vasıtasıyla ulusal medyaya servis edilen, Malatya'nın imajını olumsuz etkileyen ve sürekli “cinayet ve yaralama” haberleriyle anılan Cezmi Kartay'daki eğlence merkezlerine neden bir önlem alınmıyor? Bunun için her hangi bir hazırlık yok mu? Bence Malatya'ya Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacak kişinin vaadi Cezmi Kartay'ın ıslahı üzerine olmalı...
İddiaların doğruluk payını araştırmayanlara!..
Hain darbe girişimiyle ilgili görülen davada, zamanın 2. Ordu Komutanlığında Harekat Plan Subayı olan Piyade Kurmay Yüzbaşı Kemal Keskin'in savunmasında ilginç detaylar vardır. Malatya'nın Eski Valisi Mustafa Toprak hakkında; “Malatya eski Valisiyle ilgili FETÖ'cü iddiası mevcut” şeklindeki açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Eğer bu iddialar doğruysa şunları sormadan edemeyeceğim:
- Mustafa Toprak döneminde yapılan açığa almalar ve ihraçlar şaibeli değil midir?
- Tek başına mı çalışmıştır?
- Mahkeme heyeti, Malatya için hayati önem taşıyan bu ifadeyi neden irdelememiştir?
- Malatya'da toplam kaç kişi açığa alınmış veya kaç kişi ihraç edilmiştir?
- Bu iddiadan sonra Malatya Valisi ve siyasetçileri nasıl bir yol izleyecek?
- Mağduriyetler, nasıl izale edilecek?
Bu da ilgilisine!..
"Biz ömrümüz boyunca hiç FETÖ'ü olmadık. Makam mevki sahibi olmak isteyen halkı Onlara(Fetö'ye) siz yönlendirdiniz. ‘Eğer bugün, başkalarına uyguladıkları kıstasları AK Parti üyelerine uygulasalar, bunların yüzde 60'ı hapse girer' diyordum. Meğer az diyormuşum. Şimdi onu değiştirdim: ‘60 yetmez. En az yüzde 75'inin hapse girmesi gerekir' diyorum."Temel Karamollaoğlu
Deizm, nedir-ne değildir!..
(Akşam gazetesindeki yazım)
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ak Parti TBMM Grup toplantısı konuşmasında; ilginç bir sahne yaşanmıştı.. Erdoğan konuşmasına bir müddet ara verip; Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ı yanına çağırmış ve mikrofondan uzaklaşarak bir şeyler söylemişti.. Önceki gün Milli Eğitim Bakanı bir televizyon programında, konunun Milli Eğitim Bakanlığıyla ilgili olmadığını belirten bir açıklama yapmış, “Bu ülkenin gençliğinin kodlarında, genlerinde, vatan sevgisi, yerel ve milli değerler vardır. Hayatı pahasına bu değerleri savunacağını; 15 Temmuz'da göstermiştir.” ifadelerini kullandı. Bakan Yılmaz'ın açıklamasından önce medyaya düşen bazı haberler de vardı.. Hükümete muhalefet eden bazı kalemşorlar oturup, “Cumhurbaşkanı'ndan Bakan'a fırça” şeklinde haberler yazmıştı.. Akabinde ise “Gençlik Deizme kayıyor” şeklinde haberler gündeme geldi.. Medyada Deizmin ne olduğuyla ilgili o kadar çok atıp tutan var ki; biz de Deizmin ne olup ne olmadığıyla ilgili bir yazı kaleme alalım istedik...
Bilimselliği sorgulanan bir raporla başlayan “Deizm” tartışması herkesin olduğu gibi benim de dikkatimi çekti. Aslında Deizm, “Hasan Hoca” ya, “Hoca Hasan” demek gibi bir şeymiş. Çünkü inkarın sureti değişse de; fikri yapısı aynıdır. Daha da dikkatinizi çekecek bir şey var, o da “Meğer, ben ömrümü Deizmle mücadeleye adamış birisiymişim”. “Deizm” denilen bu safsatanın fikir yapısını araştırdıktan sonra, mezkur kanaate vardım...
“KOPYALA-YAPIŞTIR”LA AHKAM KESENLER…
Tabi bu günlerde konu “Deizm” olunca; bizim yazar-çizerler her mesele de olduğu gibi, bu konuda da bilir kişi(!) moduna geçmiş ve bir yerlerden kopyala-yapıştır mantığıyla ahkam kesmeye başlamışlar. Maalesef hiç biri bu konuya tam anlamıyla vakıf olamamış.. “Bu kanaate nereden vardın?” şeklinde bir sual vaki olsa, “Konuyu yeni bir şeymiş gibi algılamaya çalıştıklarından” diye cevap veririm...
Detaylar: http://www.aksam.com.tr/pazar/deizm-nedirne-degildir/haber-726389